Suriye'nin Düşmana İhtiyacı Yok
Siyaset, 01 Mart 2012 02:28Alman hükümet temsilcisi ve siyasal analist Christoph Hoerstel, Rus RT televizyonuna şok açıklamalarda bulundu.
Suriye Dostları toplantısı sonrasında gündeme gelen askeri müdahale ihtimalleriyle ilgili fikrinizi sorabilir miyim?
Öncelikle şunu söylememe izin verin; Suriye’nin böyle bir dostları olduktan sonra düşmana ihtiyacı yoktur. Suriye’de olup bitenler çok açıktır. Suriye’de olanlar her tür yasa, uluslar arası sözleşme, Birleşmiş Milletler tüzüğüne aykırı bir durumdur.
Eğer askeri müdahaleden söz edecek olursak, Suriye’ye zaten büyük çapta askeri müdahale olmaktadır. Suriye’ye askeri müdahaleden söz ediyorlarsa bunu zaten başta NATO, rüşvetçi Arap devletleri ve maalesef Türk dostlarımız masa altından ve gizli bir şekilde yapmaktadırlar. Çök kötü bir durum söz konusu.
Bizler askeri müdahale niyetimizin olmadığı yalanını söylüyoruz, ama gerçekte bunu yapıyoruz zaten. Onları destekliyor ve yönlendiriyoruz. Öyle ki şu anda Suriye açıklarında bekleyen bir Alman casus gemisi var ve bir Suriye gemisinin top paretleri doğrudan bu gemiye çevrilmiş durumda. Çünkü Suriye birlikleri bu gemiden gizlice gönderilmiş gizli Alman nizami birliklerini ve casuslarını yakalamış durumdalar. Şu sıralar onlarca Fransız. İngiliz, Alman, Suudi ve Türk casuslarının yanında birçok nizami asker de yakalanmış durumda. Gerçekten çok kötü bir durum.
Toplantıda Suriye rejimi cezalandırılırken, yurt dışındaki Suriye Ulusal Konseyi tanınıyor. Bu sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben iki sonuç beklemekteyim; öncelikle Batı’nın aptal basınına söylenmeli ki, aptal basın diyorum çünkü sürekli olarak açıkça bilindiği halde Suriye’de olanları çarpıtmaya ve yalan söylemeye devam etmektedirler. Haberleri tek yanlı olarak aktarmakta, ve “devlet eliyle şu kadar kişi öldürüldü” derken, Suriye’de demokratik hareketle ilgisi olmayan silahlı gruplar tarafından kaç kişi öldürüldüğünü söylemekten kaçınıyorlar.
Dolayısıyla sonuçlar iki kısım olup biri masaya yatırılacak olan uyarılar, cezalar ve yaptırımlar. İkincisi ise, Suriye Rusya ve Çin’in desteğine ihtiyaç duymaktadır ki, bundan memnunluk duymaktayım. Aynı zamanda Suriye konusunda çok yanlış politikalar izleyen Almanya adına utanç duyuyorum. Rusya ve Çin’in bu çok çirkin oyuna katılmadıklarına çok seviniyorum.
Şu kadarını söyleyeyim, onların kararları sürece avans kararları olacak fakat aslından Suriye’deki çatışmaların devamını kendileri devam edeceklerdir. Artık açıkça bellidir ki, onların gizli desteği ile çatışmalar daha da şiddetlenecektir.
Konferansta görünen o ki, Suriye Ulusal Konseyi Suriye’nin tek meşru demokratik gücü ilan edileceğe benziyor. Söyler misiniz, bunlar gerçekten Suriye’nin demokratik çoğunluğunu temsil ediyorlar mı?
Bu da diğer pis şakalardan biri. Burada gerçekte ne ile karşılaşıyoruz. Önceden kurgulanmış bir gündem söz konusu. Bu gündem daha önce İran’da ve bazı Arap ülkelerinde, Kuzey Afrika’da örneğin Libya’da kullanıldı. Hiç yoktan CIA tarafından, hiç yoktan gergin ve yüklü bir atmosfer yaratılıp harekete geçirildi. Öyle ki hiçbir hareket yokken kirli medya savaşı ve kışkırtmaları sonucu bunu başardılar. Şimdi de aynı gündeme Suriye’de yürütmeye çalışıyorlar.
Fakat herhangi bir gözlemci de fark edecektir ki, bu plan Suriye’de başarıya ulaşamayacaktır. New York Times manşetinde şunu yazıyor: Suriye’deki muhalefetin dağılması ve kendi aralarında çekişmesi yüzünden NATO hiçbir şey yapamayacaktır.
Son olarak, Amerika el Kaide desteğindeki muhalefeti silahlandırabileceğini bildirdi. Sizce bu senaryonun tehlikeleri nelerdir?
Silahlandırma zaten şu anda yapıla gelmekte. Devam eden bir durum bu, ama onlar kendileri yalan söylüyorlar. Ordu tarafından ele geçirilen ve teşhir edilen silahlar bunun kanıtıdır. Silahlandırma devam ediyor ve biz sadece yalanlarla yüz yüzeyiz. Bu yalanlara karşı koymak zorundayız. Temiz ve insanca yaşamak isteyen insanlarla NATO’nun çirkin politikalarını benimseyenler arasında. Ki ben bundan utanç duyduğumu söylemeliyim.
Siyaset, 01 Mart 2012 02:28
Yorumlar (0)