Ali Özgündüz?den Muharrem'de Birlik Çağrısı
İslam, 30 Kasım 2011 19:47Geçtiğimiz hafta, Aşura Günü'nün resmi tatil olması teklifiyle gündeme gelen milletvekilimiz Ali Özgündüz, bugün de Gazi Meclis?in kürsüsünde İmam Hüseyin?i anlattı.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, TBMM Başkanlığı'na, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'da değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi vermişti.
Özgündüz, teklifin gerekçesinde, Kerbela Olayı'nın yaşandığı ay olan Hicri takvime göre Muharrem Ayı ile Muharrem Ayı'nın 10'ncu günü olan "Aşura Günü"nün özel bir öneme sahip olduğuna işaret ederek, şöyle dedi:
"Muharrem Ayı'nda ülkemizde yaşayan özellikle milyonlarca Alevi, Caferi, Nusayri, Bektaşi ve Mevleviler Kerbela Olayı'nı anmak amacıyla geçmişten beri çeşitli etkinlikler düzenlemekte ve Muharrem Ayı'nın 10'uncu günü, yani Aşura Günü'nde, bu yurttaşlarımız en sevdiklerini, en yakınlarını kaybetmiş gibi o günün anlamına uygun olarak 'matem'e bürünerek; günlük faaliyetlerini bırakıp İmam Hüseyin ve yakınlarını anmak amacıyla çeşitli merasimler yaparlar.
Muharrem Ayı'nda bahsi geçen inanç mensupları Matem Orucu tutmaktadırlar. Dolayısıyla Hicri takvime göre Muharrem Ayı'nın 10'uncu gününün resmi olarak tatil ilân edilmesi o günü gereği gibi yaşamak isteyen milyonlarca yurttaşımızın isteğini yerine getirecektir."
Teklif ile Muharrem Ayı'nın 10'ncu gününün tatil yapılması amaçlanıyor. Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'un 2'nci maddesinin C fıkrası, "1 Ocak günü yılbaşı tatili, 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü tatili ve her yıl Hicri takvime göre Muharrem Ayının 10'uncu günü Aşura Günü tatilidir" şeklinde değiştiriliyor.
Teklif yasalaşırsa, Muharrem Ayının 10'uncu günü resmi daire ve kuruluşlar tatil edilecek.
TBMM’de Muharremde Birlik Çağrısı
Milletvekilimiz Ali Özgündüz, bugün Gazi Meclis’in kürsüsünde İmam Hüseyin’i anlattı.
Bildiğiniz gibi muharrem ayındayız, dört gün oldu muharrem ayına girmiş bulunmaktayız. Yani bu ay bir matem ayıdır. Kerbela şehidi garib, mazlum, susuz İmam Hüseyin’in şehid olduğu günlerdeyiz. Onu yad etme günlerindeyiz. Bu ayda ehlibeyt dostları Sünnisi olsun Alevisi, Şafiisi, Caferisi, Nusayrisi herkes yastadır. Ehlibeyti seven Resul evladını seven herkes gönlü buruk yastadır. Şairin dediği gibi “Bugün mâh-ı muharremdir, muhibb-i hânedân ağlar; bugün eyyâm-ı mâtemdir, bugün âb-ı revân ağlar” Peki kime ağlıyor Ehlibeyt muhibleri? Şehid-i Kerbela’ya, Nur-i Çeşm-i Murtaza’ya, âli Aba’ya ağlamaktadırlar.
Yaklaşık 1400 sene önce meydana gelen Kerbela faciasını iyi anlamalıyız. Geçmişte yaşanan olaydan ders almalıyız. Geleceğimizi buna göre şekillendirmeliyiz. İmam Hüseyin’in mücadelesi Kerbela’da bir makam-mevki, taht-köşk, çıkar mücadelesi değildi. Böyle olsaydı en sevdiği 72 yareni ile birlikte bile bile ölümü göze almazdı. O haksızlığa zulme baş kaldırarak onurlu duruşun sembolü özgür insanın önderi olmuştur. İmam Hüseyin Muharrem aynın 10. Gününde Kerbela’da diyor ki: Ben zillet altında yaşamaktansa izzetli ölümü, onurlu ölümü tercih ederim. Böylelikle aslında Kerbela’da İmam Hüseyin kazanmıştır. Orda zorbalığı haksızlığı Kerbela’ya gömmüştür. Çünkü İmam Hüseyin (as) zulme başkaldıranların önderi olarak anılırken yezit ise lanet ile anılmaktadır.
Bizler o gün yaşanan olayların içinde olmasak da aslında bugün yaşadığımız her an, her birimiz Kerbela’da gibiyiz; Kerbela’cıyız. Bugün olaylara karşı duruşumuzla, tavrımızla haksızlığın karşısında duruşumuzla zalimin yanında ya da karşısında yer almamızla aslında o gün Kerbela’da ya İmam Hüseyin’in safında ya da yezidin safında bulunmaktayız. Dolayısıyla safımızı iyi belirleyelim.
Değerli milletvekilleri; güçlünün zorbanın zalimin karşısında, haklının doğrunun yanında yer alalım. Bir hadisi şerifte dendiği gibi “En büyük cihad haksız zorba hükümdar yöneticilerin karşısında hakkı söyleyebilmektir. Gelin bu muharrem ayında kendimizi sorgulayalım; farklılıklarımızı düşmanlık sebebi saymayalım; birbirimizi ocu bucu diye ayrıştırmayalım. Bu güzelim ülkenin yoksul ve namuslu halkı geçmişte çok acılar çekmiştir. Bu kabuk bağlayan yarıları yeniden kaşıyıp kanatmayalım. Ülkemizde herkesin mutlu barış içinde huzurla yaşayacağı bir iklim yaratalım. Ve bu iklimi çevre komşu ülkelere yayalım. Yeni Kerbelalar yaratmayalım. Bu vesileyle matem orucunu tutan tüm yurttaşlarımızın oruç ve ibadetlerinin kabul olmasını yüce Allahtan diler hepinize saygılar sunarım..
Özgündüz'ün TBMM'deki konuşmasını izlemek için tıklayınız.
İslam, 30 Kasım 2011 19:47
Yorumlar (0)