Özgündüz Tahran Temaslarını Değerlendirdi
Zeynebiye, 24 Eylul 2011 07:59Tahran'da düzenlenen Dünya Ehlibeyt Kurultayı 5. Genel Kurul Toplantısı ile Uluslararası İslami Uyanışı Zirvesi'ne katılan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, bu iki önemli konferansın ardından temaslarını tamamlayarak ülkemize döndü.
Zeynebiye Camii'nde kılınan Cuma namazında İran ziyaretine ilişkin açıklamalarda bulunan Özgündüz, konferanslarda bölgedeki gelişmelerle ilgili görüşlerini paylaştığını belirterek şunları söyledi:
"İki önemli konferansa katılmak üzere yurt dışındaydım. Bu vesileyle Tahran, Meşhed ve Kum kentinde bulundum. Hepsinden size selam getirdim, sizlerden de hepsine selam götürdüm. Hem İmam Rıza (as) mukaddes makamında hem de Hz. Masume (sa)’de sizler için dua ettim sizin yerinize de namaz kıldım. Allah kabul etsin.
İki önemli konferansın ilki kurucularından olduğumuz Ehlibeyt Kurultayı, diğeri de Aziz Rehber'in dışişleri müşaviri olan ve Aşura’da da bizleri onurlandıran Dr. Aliekber Velayeti tarafından düzenlenen Dünyada ve Ortadoğu’daki gelişmelere yönelik konferansa katıldık.
Konferansların arasında merace-i taklitimizle, müçtehitlerimizle görüştük. Huzurlarında görüşlerimizi aktardık, bir takım meselelerde müzakerelerimiz oldu. Dualarını aldık. Sayın Velayeti'yle üç saate yakın özel bir toplantımız oldu.
Suriye’de taşlar yerinden oynarsa Türkiye’de de taşlar yerinden oynar
Bölge meseleleri, İran-Türkiye ilişkileri, sevgili başbakanımızın ve hariciyemizin Suriye meselesindeki tutumlarıyla ilgili, genelde anti Emperyalist çevrelerin ve Şia toplumunun hemen hepsinin hoşuna gitmediği tutumu değerlendirdik. Yine Suriye konusundaki aynı görüşümü orda da savundum bu görüşü hem genel konferansta dile getirdim hem diğer görüşmelerimde dillendirdim.
Sayın başbakanımızın ve Dışişleri bakanımızın akılı insanlar olduğunu düşündüğümü söyledim. Suriye’de taşlar yerinden oynarsa Türkiye’de de taşlar yerinden oynar. Bu durum bölgenin genelinde taşların yerinden oynamasına neden olur. Bunun sonucunda coğrafya değişir, harita ve sınırlar değişir. İhtilaflı sınırlar neticesinde bölge birbiriyle sorunlu hale gelir. Bir buçuk milyar Müslüman kendi içinde sorunlu hale gelir bu durumdan da karlı çıkan Emperyalistler ve Siyonistler olur.
Asırlardır servetlerimizi tüketenler; tükenen servetlerini, boşalan kasalarını bizleri birbirimizle sorunlu hale getirmek suretiyle yeniden bölgemize gelip servetlerimizi sömürerek kasalarını doldurmaya çalışacaklardır, amaç buna yöneliktir.
Ne sevgili başbakanımız ne de hariciyemiz böyle bir tehlikeyi görmemek için inançsız da değiller, akılsız da değiller. Sanıyorum bu siyasetin altında yatan sebep hem iç ve hem de dış baskıları biraz olsun hafifletmeye yönelik siyasi bir manevradır. Ben böyle olduğunu düşünüyorum, böyle inanıyorum. Bu görüşlerimi de orayla paylaştım.
Suriye ve Bahreyn birlikte çözülmeli
Ülkemizin yüzde ellisinin onay verdiği bu hükümetin bu şekilde davranmasının altında yatan sebebin bu olduğunu düşünüyorum. Bu oyunları savmaya yönelik siyasi manevradır. Sevgili Başbakanımızın hem Aşuraya katılması, ardından Irak’ta Hz. Ali Türbesi'ni ve Ayetullah Sistani’yle görüşmesinin ardından Şii dünyasında kendisine duyulan sevgiyi sekteye uğratmadan arabuluculuk dirayetiyle Suriye ve Bahreyn’i birlikte ele alıp, taşları yerinden oynatmadan ülke halkının da rağbet edeceği makul bir çözüm yolu bulmada öncü olması gerektiğini böylece İslam dünyasının gönlünde taht kuracağını söyledim.
İran tarafının da böyle bir makul çözümde Türkiye’nin yanında olması gerektiğini söyledim. Böylece Siyonist ve Emperyalistlerin oyunlarını bozmaya yönelik bu öncü rolde İran’ın Türkiye’ye yardımcı olmasını istedim.
Zeynebiye, 24 Eylul 2011 07:59
Yorumlar (0)