Alevi-Caferi Yurttaşlara Genel Bütçeden Pay Ayrılmıyor
Ehl-i Beyt, 28 Mayıs 2011 20:40Cem Vakfı Genel Başkanı ve Alevi Vakıfları Federasyonu Onursal Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan Cem TV ekranlarında ?Prof. Dr. İzzettin Doğan Diyor ki? programında siyasilere seslendi.
Türkiye’de ve Avrupa ülkelerindeki Alevi vatandaşlarının yaşadığı sıkıntılara değinen Doğan, programında yaklaşan seçimler öncesinde miting meydanlarında “dedikoduyu andıran söylemlerle” halka hitap eden siyasilere net mesajlar verdi, Doğan siyasi parti liderlerine “Aleviler’in özgürce ibadetlerini yapabilmeleri ve inançlarını yaşabilmeleri için ne yapacaksınız” diye sordu.
Doğan’ın programına telefonla Avrupa’nın çeşitli bölgelerinden bağlanan Alevi yurttaşlar, yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi ve çözüm önerilerini sıraladı.
Bektaş Ceren / Almanya (Telefon bağlantısı)
“Aleviliği rahat yaşayamıyoruz. Türkiye’den nasıl ki cami hocaları gelip burada yıl boyu devletten aylıklarını alıyorlar keşke biz de aynı hizmeti alabilsek. Alevi toplumu olarak bizler Türkiye vatandaşı değil miyiz? Vergilerimizi ödüyoruz askerliğimizi yapıyoruz. Nasıl ki onlar inançlarını icra ediyorsa bizim de dedelerimizin Avrupa’ya gelmesi lazım. “
Prof. Doğan:
-Türkiye’de T.C yurttaşı olmak, yani anayasaya göre vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes TC yurttaşı kabul edilir cümlesi anayasada sadece sözcükten ibarettir. Bunun uygulamasını gördüğünüz gibi sokakta verilen cevaplardan öğreniyoruz.
-Nüfusu neredeyse 75 milyona yaklaşan Türkiye’de önemli sayılabilecek bir kısım 3 milyon insanın yakını Almanya’da yasıyor. 5 milyona yakın insanımız Avrupa’nın muhtelif yerlerinde yabancı bir kültürün içinde çok gelişmiş ülkelerde kendi kimliklerini koruyarak inançlarını koruyarak oradaki zor koşullarda benliklerini yitirmeden çocuklarıyla birlikte gayret ediyorlar. Ama bu gayretin Türkiye’yi yönetenlerin nazarında hiç de önemli olmadığını görüyoruz.
“Sünnilere hizmet götürürken Alevilere ne götürdünüz?”
-Sormak lazım hükümete bu ülkelerde yasayan yurttaşlarınız en az 3’te 1’i Alevi İslam inancını taşıyan insanlar. Siz Sünnilere inanç hizmetlerini götürürken Alevi İslam inancını benimsemiş olanlara neyi götürdünüz, hangi din hizmetlerini götürdünüz?
-Devletin Alevi yurttaşlara karsı ayrımcı politikaları dış politikada da etkisini göstermiştir. Bu bölgedeki Alevilere reva görülenlere T.C hükümeti ses çıkarmaz tavrını devam ettirmiştir. Bunun tipik örneği Arabistanlıların ve İranlıların bu bölgedeki Alevi dergahlarını işgal etmeleridir.
-Avrupa’nın göbeğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşlarından mahrum bıraktığı haklarını Alevi vatandaşlar örgütlenerek haklarını arayarak büyük bir başarıya imza atmışlardır.
“Alevi-Caferi yurttaşlara genel bütçeden pay ayrılmıyor”
-T.C hükümetinin de örnek alması gereken bir durumdan söz etmiştim. Açılmış olan bir dava sonunda Alevi yurttaşların Avusturya’da bulunanların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden alınan bir sonuçla oradaki Alevi yurttaşları kendi inançlarını daha özgürce ve daha uygun mekanlarda icra edebilmek amacıyla genel bütçeden 3 milyon Euro ayrılmıştır. Böylece Alevi inancının resmen tanınması Avusturya’da gerçekleşmiştir. Bu biraz kara mizah oluyor Türkiye ile mukayese edince. Türkiye’ye baktığımız zaman durum nedir, T.C’nin genel bütçesi, Alevilerin ödemiş oldukları vergilerden oluşur. Ama bu oluşan vergilerden para ayrılmak da bu sadece Sünni İslam’a aktarılmaktadır. Alevi yurttaşlara, Caferi yurttaşlara bir kuruş dahi bu genel bütçeden pay ayrılmamaktadır.
-Avusturya gibi bir ülkede Türklere, Alevi kesime eğer bu haklar diğer insanlara tanınan haklar oranında haklar tanıyorsa, kendi ülkemizde Alevi yurttaşlar yok sayılıyorsa bütçeden tek kuruş aktarılmıyorsa bu ülkeyi yönetenler bu halkın sevgisine layık değildir.
“Alevilerin İslam yorumu aklın yanında sevgiyle bütünleşmiş olandır”
-Her şeyden önce aklı veren Tanrı hiç şüphemiz olmasın ki bu akılla insanı donatmıştır ve insanlık bu akılla doğru yolu bulacaktır. Alevilerin Kuran yorumu Kuran anlayışı Maveraünnehir’den göçler yoluyla Anadolu’ya gelen burada gelişen o İslami yorum akla dayalı olan ama sevgiyle bütünleşmiş olandır. Bu inancın dünyanın her tarafına egemen olduğu zaman dünyaya barışın geleceği ve dünyaya huzuru getireceğine inanılır.
Madımak Oteli’nin müze olması yetersiz
-Sayın Başbakan’ın toplantılarda daha dikkatli bir dil kullanması gerekiyor. Madımak Oteli’ni kamulaştırarak müze haline getirmesi Alevilere karşı duyulan yanlış yaklaşımları ortadan kaldırması konusunda işe yaramaz. Sayın Başbakan bu konuda açıkça düşüncelerini ifade etmelidir.
Siyasetçilere çağrı
-Siyasetçiler bu inançlara yasal örtüyü nasıl getirecekler anayasal güvenceyi nasıl sağlayacaklar, Aleviler dini inançlarını Sünni kardeşlerimizle eşit şartlarda nasıl yaşayacaklar siyasi partileri bunu açıklamaya davet ediyorum.
-Siyasi partiler halkı aydınlatmalılar ki Alevi yurttaşlar da inanç özgürlüğünü siyasi partiler nasıl görüyor, siyasi partilere oy vermeliler mi vermemeleri mi bunu görebilsinler. Bu seçim çok önemli bir seçimdir. Ne yazık ki bu seçimler yurttaşlara hiçbir önemli şey vermeyen, temel hak ve hürriyetler hakkında ciddi bir şey bir tartışma yapmadan sadece dedikoduyu andıran birbiriyle yakışıksız hitaplarda bulunup büyük kitleleri ikna etmeye çalışan seçim çalışmasına sahne oluyor.
-Siyasiler nasıl bir siyasetin ve hukuk düzeninin geleceğinin tartışmasını yapsınlar ki ona göre kararımızı verelim.
Habercem.com.tr
Ehl-i Beyt, 28 Mayıs 2011 20:40
Yorumlar (0)