Caferiler Toplumsal Barışın Sigortasıdır
Ehl-i Beyt, 16 Mayıs 2011 05:35CAFERİDER Başkanı Av. Sinan Kılıç, bölgede kirli oyunların oynandığı bir dönemde Türkiyeli Caferilerin kuşatıcı duruşunun barışa ve kardeşliğe hizmet ettiğini belirtti.
Türkiye Caferileri, 14 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleşen Büyük Kurultay'la kuruluşu ilan edilen Caferilik İnanacını Tanıtma, Araştırma ve Eğitim Derneği'nden çok şey bekliyor. Kuruluşunun beşinci yılında CAFERİDER Başkanı Av. Sinan Kılıç ile CAFERİDER'i konuştuk:
Zeynebiye.com: CAFERİDER 14 Mayıs 2011'de 5 yılı geride bırakmış olacak. Bu beş yıllık süreci değerlendirir misiniz?
S. Kılıç: Evet, kurucularından olmakla onur duyduğum CAFERİDER 5 yılı geride bıraktı. Caferider’in kuruluş amacı Türkiye Caferilerini tek şemsiye altında toplayarak, inançsal, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal açıdan örgütlü hale getirmekti. Süreç olumlu işlemektedir. Beş yıl geriye doğru yapılanlara bakılınca yararlı çalışmalar ve elde dilen neticeler tatmin edicidir. CAFERİDER, çalışmalarından dolayı gerek ülkemizde ilgili her merciden gerekse yurt dışındaki ulema ve merciilerden içten teşekkür ve şükranla anılmıştır. Yurt dışından ülkemize olumlu bakışta CAFERİDER’in büyük katkıları olmuştur. Sadece Caferiler tarafından değil bütün Müslüman otoriteler tarafından Türkiye’ye gelişlerinde ilk uğrak, temas yeri CAFERİDER olmaktadır. Bu durum kardeşlik bağlarının kurulması ve güçlendirilmesinde büyük katkılar sağlamaktadır.
Ancak, henüz hedeflenen birlik çatısı sağlanamamıştır. Bunun çeşitli nedenleri vardır. Burada bu nedenleri uzun uzun saymak yerine süreç içerisinde bu nedenlerin ortadan kalkacağına ve nihayetinde çatının sağlanacağına olan ümidimizi koruyoruz. Çünkü, küresel gelişmeler ve ülkemizin tarihsel dönüşümleri karşısında örgütlü toplum olmanın önemi bazı kişi yada kesimler tarafından henüz tam olarak kavranamamıştır. Günümüzde sivil toplum örgütleri, yönetim şekli ve temel insan hakları konusunda her zamankinden daha fazla işlev üstlenmiştir. Önümüzde bütün Türkiye halkını ve bu arada özel olarak biz Caferileri yakından ilgilendiren bir Anayasa değişikliği gündemdedir. Temel insan hakları ancak yasalar çerçevesinde ve yasaların yapılma aşamasında elde edilir. Türkiye’deki Caferiler kendisine verilen ile yetinmeyip, vergi veren askerlik yapan bu ülkeyi oluşturan milletin onurlu bir üyesi olarak, haklarını aynı zamanda talep etmesini de bilmelidir. İşte bu noktada CAFERİDER’in varlığının önemi her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Bu nedenle, şu ya da bu gerekçeleri bir yana bırakarak bütün Türkiye Caferilerinin tek bir şemsiye altında, kurumsal örgütlenmeye kavuşması bence hayati bir öneme sahip ve zorunludur.
Yaşadığımız coğrafya, bazı kirli ellerin, ötekileştirip ayrıştırdığı, bölüp parçaladığı, düşman edip çatıştırdığı zorlu bir coğrafyadır. Hemen yanı başımızda bulunan ülkelerde kirli eller zaman zaman emellerine ulaşabiliyorlarsa da, ülkemizde CAFERİDER ve Ehl-i Beyt mektebi kurumlarının varlığı kirli ellerin amaçlarına ulaşmasına her zaman engel teşkil etmiştir. Devleti ve milleti ile sorunu olmayan, eşit vatandaşlık ve kardeşlik temeli üzerinde haklarını yasalar çerçevesinde arayan, talep eden Caferiler her zaman toplumsal barışın sigortası konumundadırlar. Bu konuda fedakar çalışmaları nedeniyle, başta Türkiye Caferileri Lideri ve CAFERİDER Onursal Başkanı Sayın Selahattin ÖZGÜNDÜZ olmak üzere tüm CAFERİDER yöneticilerine şükranlarımı sunuyorum.
Ancak Türkiye Caferilerinin bu konumuna karşılık “üvey evlat” muamelesine tabi tutulması da hak ve adalet duygularıyla çelişmektedir. Camilerimiz, eğitim, siyasal temsil, yönetim kademelerinde hakkedilen görevlendirmeler gibi bir çok konuda haksızlıklar ve çözüme kavuşturulması gereken sorunlar vardır. Bu sorunları birlikte hareket ederek, diyalog yoluyla aşacağımız kanaatindeyim. Türkiye Caferileri asla, bölücü olmama ve nifak yaratmama kararlılığındadır.
Zeynebiye.com: Caferi Gençlik Kolları projesi camiamızda büyük heyecan yarattı. Önümüzdeki aylarda yönetimi ilan edilecek. Bu konuyla ilgili olarak ne söylemek istersiniz?
S. Kılıç: Gerçekten hayranlık uyandıracak nitelikli bir gençlik var karşımızda. Bazılarının aradığı “altın gençlik” dedikleri gençlik var ya, işte onu hiç başka yerde aramasınlar. Caferi gençlerini görsünler yeter derim. Tamamına yakını yüksek öğrenim görmüş yada görmeye devam eden, gerek dünyanın gerek coğrafyanın gerekse ülkesinin sorunlarına vakıf, meselelere doğru bakış açısıyla bakmasını bilen, inançlı, karakterli ve her şeyden önemlisi insani vasıfları yüksek, erdemli bir gençlik var içimizde. Düşünen üreten, tefekkür sahibi bir gençlik bu. Ülkemiz adına yarınlara umutla bakmamızı sağlıyor bu gençlik.
Caferi Gençlik Kolları’nın yönetimini de ilan ettikten sonra kendilerinden beklenen olağanüstü işler yapacağına inanıyorum. Hepsine ayrı ayrı CAFERİDER adına CAFERİDER Genel Başkanı olarak teşekkür ediyorum. Çalışmalarında her zaman yanlarında olacağımıza bir kez daha söz veriyorum, başarılar diliyorum.
Ehl-i Beyt, 16 Mayıs 2011 05:35
Yorumlar (0)