Ayetullah Mutahharî'nin Şehadeti
Ehl-i Beyt, 01 Mayıs 2011 05:22Hayatını, İslamî ilim, marifet, felsefe, irfan ve kültürü ihya ve tebliğe adayan Mutahhari şehadetinin yıldönümünde İslam ülkelerinde anılıyor.
Şehid Mutahhari'nin Hayatı Hakkında Bilgi
1920 yılının Şubat ayında Horasan eyaletine bağlı Feriman kasabasında dindar bir ailede dünyaya geldi. Çocukluk yıllarını mektepte okuyarak geçiren Mutahhari, 12 yaşında iken, Meşhed dinî ilimler medresesinde İslâmî bilimler alanında öğrenim görmeye başladı. 1938 yılında, dönemin İran şahı, Rıza Şah'ın mollalara karşı verdiği sert mücadeleye rağmen dinî derslere devam etmek amacıyla Kum kentine yerleşti.
Burada, dönemin ünlü alimlerinden Ayetullahi'l-Uzma Şeyh Abdulkerim Hairî'nin vefatından sonra yerine geçen üç büyük alim yani, Seyyid Muhammed Huccet, Seyyid Sadruddin Sadr ve Seyyid Muhammed Takî Hansarî'nin yanında okumaya başladı.
15 yıl süren Kum'daki hayatı süresince, fıkıh ve usul derslerini rahmetli İmam Humeynî ve Ayetullah Burucerdî'nin yanında, Molla Sadra felsefesi, ahlak ve usul, ilahiyat, İbni Sina'nın Şifa'sı ve daha bir çok dersleri Ayetullah Seyyid Muhammed Hüseyin Tabâtabâî'nin yanında okudu. Ayrıca bu süre zarfında irfan derslerini Ayetullah Mirza Ali Ağa Şîrazî'den aldı. Kum'da bulunduğu sürece öğrenimin yanı sıra, sosyal ve siyasal sahalarda da faal bir şekilde bulunuyordu. Bunlardan bir tanesi, İslâmın Fedaileri teşkilatıyla irtibatta olmasıydı.
1952 yılında Tahran'a yerleşen Ayetullah Mutahharî, Mervî medresesinde araştırmaya başladı. 1955 yılında, "Öğrenciler İslâmî Cemiyetinde" ilk tefsir toplantısını düzenledi. Aynı yıl Tahran Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev aldı. 1959 yılında Müslüman Tabipler Cemiyetine konuşmacı olarak davet edildi ve sürekli olarak bu işi devam ettirdi. Burada yaptığı ilmi konuşmalar daha sonra ondan geriye kalan önemli konular haline geldi.
1962 yılından itibaren İmam Humeynî'nin en faal yaranlarından oldu. Öyle ki 15 Hordad ayaklanmasının asıl organizatörlerinden birisiydi. Haziran 1963'de rejim aleyhine yaptığı bir konuşma sonucu tutuklanarak hapse atıldı ancak kısa süre sonra serbest bırakıldı.
İmam Humeynî'nin sürgüne gönderilmesiyle birlikte Şehit Mutahharî ve fikir arkadaşlarının görevi daha da ağırlaştı. O, bu dönemde toplumun ihtiyacı olan konularla ilgili kitaplar yazmaya ve çeşitli toplantılarda uyarıcı konuşmalar yapmaya başladı. İslâmî harekete kendini adayan Mutahharî, hareketin İslâmîleştirilmesi yönünde çok büyük ideolojik mücadele verdi. 1967 yılında "Hüseyniye-yi İrşâd"ı kurdu. Bir süre sonra Filistin'lilere yardım kampanyası başlatarak İsrail aleyhine sert bir konuşma yaptıktan sonra tutuklanarak hapse konuldu ve tek kişilik hücrede tutuldu. Herşeye rağmen mücadelesine devam eden Mutahharî 1974 yılında konuşma yapması yasaklandı ve bu yasak İslâm İnkılabı'nın zaferine kadar sürdü.
1976 yılında İmam Humeynî ile görüşmek niyetiyle Irak'a gitti ve devrimin önemli meseleleriyle ilgili istişarede bulundu. İran'a döndükten sonra İran halkını rejime karşı ayaklanmaya ve yürüyüşe davet etmeye devam eden Mutahharî, İmam'ın sürgünden İran'a dönüşünde karşılama törenlerini organize etti. Devrimden sonra büyük sorumluluklar üslendi, ancak çok geçmeden devrimden bir yıl sonra, 1980 yılı 2 Mayıs günü saat 22:20 sularında "Furkan" grubu tarafından suikasta uğradı ve başına isabet eden bir kurşunla şehit oldu.
Ehl-i Beyt, 01 Mayıs 2011 05:22
Yorumlar (0)