Özgündüz?ün Nevruz Bayramı Mesajları
Zeynebiye, 29 Mart 2011 07:26Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz Halkalı?da on binlerce kişinin katıldığı Nevruz Şenliği?nde önemli mesajlar verdi.
Özgündüz’ün Nevruz Bayramı konuşmasının tam metni:
“Sayın bakanlarım, milletvekillerim, belediye başkanım, başkan yardımcıları, siyasi parti temsilcileri, yabancı misyon şefleri, sevgili basın mensupları ve bu ülkenin güzel insanları sevgili dostlar;
Hepinizin bayramını kutluyorum. Gönül şenliği, şadlığıyla; dertten, beladan, kinden, hastalıktan arınmış olarak, bedensel, ruhsal hastalıktan arınmış olarak, fakir fukarasını görüp gözetmiş, fukaralıktan kurtarmış olarak nice Nevruzları kutlamayı diliyorum. Allah her gününüzü Nevruz etsin inşallah.!
Ne yazık ki bu bayram gününde İslam coğrafyası kan gölüne dönmüştür. Emperyalistler İslam coğrafyasında kendi menfaatlerine dönük bir takım projeler uygulamaktalar. Afganistan işgal altında, Irak işgal altında, şimdi de Libya’ya işgal hareketi başlamış durumda. Karabağ’ımız Türk dünyasının onuruna hançer gibi saplanan Ermeni işgal altında. Böyle şartlarda çok da fazla gönül şadlığı yaşayamıyoruz. Allah işgal altındaki bütün İslam topraklarını ve Karabağ’ımızı bizim elimizle kurtarmayı nasip etsin. Asıl bayramımız o zaman olacaktır.
Nevruz; kelime anlamı yeni gün, baharın ilk günü olması hasebiyle yeni gün denir. Şemsi takvimde yılın da ilk günüdür. Ne zamandan beri kutlanır? Buna kesin tarih vermek çok zordur. Ancak kişisel kanaatim eski dinlerden beri ve muhtemelen Zerdüşt dininden beri, belki de bir zafer günü olarak, belki de o peygamberin peygamberliğini kutlama günü olarak, belki de doğum günü olarak kutlanmaya başlanmıştır; belki de insanlık tarihi kadar eskidir. Bizim bölgemizde, coğrafyamızda, Türk dünyasında, İran coğrafyasında eski din olan Zerdüştlük inancı ve Azerbaycan’ın da “Azerabadan” yani alev yurdu olduğunu göz önünde bulundurursak Zerdüştlükten kalan bir dini bayram olarak kutlanmış, sonradan millileşmiştir. Aynen Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı’nın bizim için dini olduğu kadar milli bayrama dönüşmesi gibi.
Ayrıca Aşura’yla ilgili söylenen Nuh’un gemisinin kurtuluşu, Adem (as) tövbesinin kabulü, Havva anamızla buluşması, İbrahim(as)’ın Nemrut’un yaktığı ateşten kurtulup ateş yurdu ona gül bahçesine, bahara dönüştüğü günlerin Nevruz’a rastladığı noktasında rivayetler vardır. Emeviler, bu rivayetleri, Kerbela’dan sonra Aşura’yı matem günü olmaktan çıkarıp bayrama dönüştürmek amacıyla Aşura’ya çektiler. Bu hadiseler aslında Nevruz günü olmuştur. Bizim için bu bayrama anlam katan ve günü taçlandıran bir diğer şey, Hz. Ali’nin, Şah-ı Velayetin, vilayetinin peygamber tarafından ilan edildiği gün Gadir Hum Bayramı’nın da bugün olmasıdır. O yüzden bizim için Nevruz daha bir taçlanmış, daha büyük, derin bir anlam kazanmıştır. Bunu ben hesapladım hakikaten Gadir Hum, Zilhicce’nin 18’i olmasına rağmen kameri aylar dolaştığı için o yıl Nevruz günlerine denk gelmiştir. Onun için bu gün, bu anlamla da Müslümanlar için çok anlamlı bir gün olmuştur.
Bu gün peygamber huzurunda, iki çadır kurdurmuş Gadir Hum’da şenlikli, büyük bir tören yapılmıştır. Hz. Ali’nin velayetini ilk kutlayanlar; Hz. Ebubekir ile Hz. Ömer olmuşlardır. Müslümanlar büyük bir tören yapmış ve Allah bugünle ilgili ayetler indirmiştir. Rabbi Allah olan, kıblesi Kabe olan, kitabı Kuran olan, nebisi Muhammed Mustafa (saa) olan, velisi Hz. Ali olan bu din en mükemmel dindir.
Güncel meselelerimize gelince; gördüğünüz gibi Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi inşaatını başlatmışız. Bir an önce bitmesi lazım. Bu noktada herkesin destek olması gerekir. Sizden gizli, size kapalı bir destek yoktur. Herhalde bir yerlerden para akıyor gibi böyle bir zanna kapılmayın. Bu inşaatı bizler el ele, gönül birliği içerisinde yapacağız. Sadece Halkalı’da oturan her bir insan bir metrekaresini üstlense bu inşaatı bitiririz. Ama mahalle mahalle, sokak sokak, böyle karmaşık ve yoğun programa girmeye hakikaten vaktim yok. Siz gönlünüzden koptuğu kadar yardımlarınızı artırın.
Aşura’da sevgili başbakanımız bizi onurlandırdılar. Dünyada hakikaten müşiş bir yankı uyandırdı. Biz bu Aşura meselesini siyasi, ideolojik, mezhebi ve yerel bir mesele olarak görmüyoruz. İmam Hüseyin’in kanı üzerinde siyasi oyun da oynamayız. O her şeyin üstündedir. Buraya gelen Türkiye Cumhuriyeti başbakanıydı. Gelmesiyle hem ülkemizde hem bütün dünyada, özellikle İslam dünyasında İslami birliğe en büyük katkıyı yapmıştır. Bu, bütün İslam coğrafyasında çok güzel bir yankı bulmuştur. Ama tabii ki Türkiye Cumhuriyetinin başbakanının teşrifiyle program bizim inisiyatifimizden çıktı. CHP’li dostlarımızın, MHP’li dostlarımızın bize konuşma verilmedi, gibi sitemleri oluyor yer yer. Allah şahit o program bizim inisiyatifimizden çıktı. Sevgili belediye başkanımın da hakkıydı. Hakikaten biz bu caminin temelini onun verdiği cesaretle attık.
Yine gizli konuşmuyoruz ki, açık diyorum sevgili başkan da burada. Ben ona seçimden önce dedim ki ”Bak buranın temelini at, fore kazıklarını tak, temelini yap, bana bırak” Tamam hocam dedi. Sonra Kadir Topbaş başkanımız geldi, caminin demirini, betonunu da üstlendi. Sevgili başkanım doğru mudur? (Başkan onaylıyor) Ben başkana o zaman dedim ki, ben başkasına el açmayayım. Çünkü onlar benden farklı şeyler ister; veren el hükmetmek ister. Ben kimsenin boyunduruğunun altına girmek istemiyorum. Ama sen benden ancak oy istersin. O dönem için kendisine dedim, şimdi de diyorum, var olan adaylar arasında camianın ve benim de takdirim zaten senden yanadır. Sevgili başkan bunları arz ettim mi size? (Başkan onaylıyor)
Sevgili başkan kendine düşeni büyük ölçüde yaptı, Allah razı olsun. Bizim her türlü takdirimizi hak ediyor. Şu anda Aşura Meydanı; Türkiye’nin en büyük amfiteatrı olarak çok modern, güzel, bölgenin çiçeği olacak şekilde yaklaşık 50 milyon Türk lirası bütçeyle yapılıyor. Başkanım yüzün ak olsun. İnşallah Aşura’ya en azı kaba inşaatı bitmiş olur, Aşura’da sıkıntı yaşamayız. Fakat bununla birlikte sevgili başkanım yine sizinle iki şeyi paylaşmıştık. Biri, buraya bin ton demir göndermenizdi. İkincisi, bizim eski caminin yerine -açıkça diyorum burada toplum da duysun- bir plan tadilatı yapın, onunla bir değer kazansın, hiç değilse ince işini de o değerle halledelim, demiştik. Bu konuda başkanım olumlu cevap verdiler. Ben cami projesini elin huzurunda iki sene içerisinde bitireceğiz, dedim. Sevgili başkan; en azından kaba inşaatını bu süre içerisinde bitirmemiz gerekmiyor mu? Hakikaten şu parti, bu parti ötesinde Aziz Yeniay bizden biri, biz onu seviyoruz, onun da bizi sevdiğini biliyoruz. Bu sevgi sayesinde problemmlerimizi birlikte çözeceğimize inanıyorum.
Gelelim siyasi meseleye. Bakınız ben her zaman camiama bunu demişim; Türkiye Cumhuriyeti’nin faaliyet izni verdiği her parti bizim de partimizdir. Kırmızı çizgilerimiz; devletimizin bekası, milli birliğimiz, toprak bütünlüğümüzdür. Bu üç şeyle sorunu olmayan her parti bizim partimizdir. Nitekim Türkiye’nin partisidir. Onun için her partide yer alabilirsiniz, hatta yer alın. Madem ben bu ülkenin insanı ve bu ülkede yönetilen değil aynı zamanda yöneten olmak durumunda isem bunu siyasi partiler, siyasi örgütler içerisinde yer alarak yapmak durumundayım. Her partide yolunuz açık olsun çalışmanızı yapın. Yalnız bu bölgede ve sadece Kars-Ardahan-Ağrı-Iğdır bazında değil, diğer bölgelerde de Azeri toplum eskiden beri vardır. Bu bölgede en az altı puan gücündedir. Geçen seçimde ilk defa, hakikaten şaşırtıcı bir şekilde ülke nüfusunun 3 milyonunu teşkil eden bu camia bir tek milletvekiliyle bile temsil edilmedi! Küçücük bir ilden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 43 milletvekili çeşitli illerden aday gösterilerek taşını. Bunu biliyoruz değil mi? Bu camiayı -mezhebi, milli anlamda diyorum- temsil eden birisi çıkmadı. Orada bulunan 550 milletvekilinin büyük çoğunluğu gönül anlamında bizim de vekilimizdir. Hele ki Atilla Kaya bizim hemşerimizdir, ona bir diyecek yok. Fakat dediğim gibi Azeri-Caferi anlamında ne yazık ki temsilciden mahrum kaldık.
Adaylarımız da buradadır, ben gizlide ne diyorsam açıkta da onu diyorum, bu toplumda beni böyle tanıyor. Bu yılki seçimler için ben kimseye git sen müracaat et demedim. Gidin her partiden kim aday olacaksa olsun. Özgündüz’ün kardeşi de birdir, hiç kan bağı olmayan birisi de bu toplum için birdir. Ben böyle bir ayrım yapmıyorum. Evet toplumumuzun teveccühünü kazanmış soyadımı taşıyanlardan birisi de Allah şahittir çok da benim gönlüm olmamasına rağmen mesleğini bıraktı. 25 yılını yaktı. Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday oldu. O kendi tercihidir, ben kimsenin tercihine engel değilim. Ak Parti’den yine aynı yakınlıktaki bir diğer akrabam, bayan akrabam Ankara’dan müracaat etmiştir. Bu da yine arkadaşlarım biliyor. Geçen yıldan beri buraya gelip “Benim böyle bir niyetim var.”diyen bir hanımefendidir. Allah şahittir o da benim yönlendirmemle olmamıştır. Ama ben bütün herkese diyorum bütün siyasi partilerde, örgütlerde bu üç kırmızı çizgiye riayet ederek aday olun. Şimdi bu bölgeden bize müracaat ettiğini, aday olduğunu çeşitli partilerden bildiren -CHP’den- Ali Özgündüz ile birlikte MHP’den yine benim annesi tarafından yeğenim olan; Ekber Yeşil, buradan adaydır, Iğdırlıdır. Yine camianın değerli insanlarından, köylüm olan, Caferider’in yönetiminde olan Özcan Korhan Ak Parti’den müracaat etmiştir. Keza camiamızın ileri gelen iş adamlarından Ağrı-Taşlıçaylı Alpay Tarhan yine Ak Parti’den müracaat etmiştir. Bu da kırk senelik aile dostumun çocuğudur. Yine camiamızın ileri gelen iş adamlarından İzzet Ababey Ak Parti’den müracaat etmiştir.
Ben hiçbir parti için bu partiye benim rezervim var, demiyorum. Üç partinin üçü de bu ülkenin partisidir. Git hangisinde siyaset yaparsan yap. Ancak toplumumun bu konudaki kararı hangisinden yanadır? Bu sorunun cevabı önemlidir değil mi? Bakın kardeşim, geçen seçimde bu seçim bölgesinden çıkardığınız milletvekili sayısını esas alarak adaylarımıza listenizde yer vermenizi bekliyoruz. Hangi parti, bize saygı duyuyorsa ölçü geçen sefer çıkardığı milletvekili sayısıdır. Bu bölgede o rakam içerisinde bir aday koyuyorsa bu toplumun başının üstünde yeri vardır. Bu sefer partiye değil adayımıza vereceğiz oyumuzu kusura bakmasın kimse. Adayımıza vereceğiz oyumuzu kardeşim. Ama beni sen 20. sıraya atarsan veya burada çıkaracağın milletvekili sayısı belli; onun ötesine atıp, git kendi oyunla kazan dersen olmaz. Listende benim üstümde yer vereceğin insanların hangisinin arkasında bu kadar toplumu vardır, gösterebilir misiniz? Bu adaylar bizden müracaat etmiş. Hepsine demişim beni referans gösterebilirsiniz. Hepsi birbirinden temiz çiçeklerdir. Hepsi benim için aynı derecede değerlidir. Eğer bu üç partinin üçü de uygun yerden, bu camiaya saygı duyar, seçilebileceği sıradan listede yer verirse hepsi bunun karşılığını oy olarak ülke genelinde bu camiadan alacaktır.
Üç milyona üç milletvekilini çok mu görüyorsunuz? Bu konuda hassasız, adayımıza çalışacağız. O zaman herkes payına düşeni alacaktır. Her biri iki puan getirse bu bölgeden iyidir. Ama adayımıza listede yer vermeyen partinin payı da diğer adaylarımıza gidecektir. Parti gözetmeyeceğiz bu sefer, adayımıza oy vereceğiz. Toplum! Buradasınız, kararınız böyle değil midir? (Toplumdan coşkulu destek geliyor)
Parti gözetmeyeceğiz ve hiçbir şey temsil hakkımızın bedeli olmaz. Biz şunu veriyoruz, bunu veriyoruz, diyerek temsil hakkımız göz ardı edilmemelidir. Umut ediyorum ki hem Adalet ve Kalkınma Partisi, hem Milliyetçi Hareket Partisi, hem Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri bunu böyle değerlendirecekler ve bu bölgedeki nüfus yoğunluğumuzu göz ardı etmeyeceklerdir.
İstanbul’un diğer seçim bölgelerinde, Kocaeli, Bursa, Yalova, İzmir, Ankara gibi nüfusumuzun yoğun olduğu bölgelerde de camiamızın temsil hakkı verilmelidir. Elbet ki, camiamızın diğer illerdeki fertlerinin de, yoğun olduğumuz bölgelerle birlikte hareket edeceğini, partilerimiz göz ününde bulundurmalıdır.
Şimdiden hepinize başarılar diliyorum. Daha nice yeni bayramlara, mutluluklar içerisinde. Adaylarımızın da gelecek yılki bayramda burada vekil olarak oturması ümidiyle. Allah yurdumuza, yuvamıza mutluluk göndersin. Dindaşlarımıza, bütün İslam dünyasına, bütün insanlığa Allah’tan barış ve esenlik diliyor; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Zeynebiye, 29 Mart 2011 07:26
Yorumlar (0)