CAFERİDER'den Hezeyanlara Tepki
Ehl-i Beyt, 24 Aralık 2010 06:51Caferilik İnancını Tanıtma, Araştırma ve Eğitim Derneği CAFERİDER, Abbas Bozyel'in bir gazetedeki köşe yazısında sergilediği hezeyanlara tepki gösterdi:
BEDBAHTLARIN HEZEYANLARINA
Aziz milletimiz tarafından bilindiği üzere,16 Aralık 2010 günü İstanbul Halkalı Aşura Meydanı’nda düzenlenen Evrensel Aşura Matem Merasimi’ne ilk kez Başbakan düzeyinde katılım olmuştur.
Ehl-i Beyt sevgisi ve bağlılığı ortak değerinde birleşen bütün siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, inanç kesimlerinin, din alimlerinin, bilim adamlarının kısaca tüm milletimizle birlikte yabancı temsilcilerin de katılımına açık olan bu törene Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın iştiraki, halkımızın devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bir kez daha tescillemiştir.
Ancak; Devlet-Millet kucaklaşmasından şahsi menfaatleri haleldar olan bazı kişi ve kesimler ise, aldatma ve sömürme kaynaklarını kaybetmenin endişesiyle, gerçek yüzleri olan, ruhsal derinliklerinde pusuda yatan, şahsi kin ve nefretlerini derhal ortaya koymuşlardır.
Bu güruha dahil olarak, MHP Iğdır Eski Milletvekili Abbas Bozyel’de bir gazetedeki köşe yazısında kişisel kin, hakaret ve nefretini kusma cüretini göstermiştir. Asılsız ve temelsiz iddialarının gerçeklik payı ve hukuksal sorumluluğu bir yana, arzu etmediğimiz halde bazı gerçekleri beyan zarureti doğmuştur.
1-Öncelikle, bir camia ve liderine gerçek olmayan iddialarla, kendi seviyesine uygun, seviyesi düşük bir üslupla saldırmak maksadıyla kaleme alınan yazıdaki görüş ve kanaatlerin, yazarın kişisel görüşü olduğu, mensubu bulunduğu Milliyetçi Hareket Partisinin görüş ve kanaatleri olmadığı bilinç ve inancını taşımakla birlikte; Caferi inanç mensupları arasında bulunan çok sayıdaki MHP mensubu partili ve seçmen adına, MHP yetkili kişi/organlarından, açıklanan görüş ve kanaatlerin partilerini bağlayıcılığı konusunda kamuoyuna açıklama yapılmasını beklemekteyiz.
Şayet, bu şahısın kişisel menfaat sağlamaya yönelik beyan ve hezeyanları mensubu olduğu partinin görüş ve kanaatleri değilse, şahsın Milliyetçi Hareket Partisi’nde bu noktadan sonraki “varlığı” Caferi inanç mensupları içerisinde mevcut MHP taban ve partilisine nasıl izah edilebilecektir?
2-Abbas bey, Iğdır eski milletvekili olmasına rağmen Iğdır’da düzenlenen Aşura merasimlerine her nedense katılamayarak Halkalı’daki merasimlere katılmak ve burada kendisine konuşma hakkı verilmesini istemiştir. Mensubu bulunduğu partinin genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin davetlimiz olması ve iştiraki halinde konuşma programında kendisinin yer alması, programın uyulması gereken zorunlu süresi, anılan eski vekilin protokol sıralamasındaki yeri nedeniyle, benzer hatta daha üstün statüdeki katılımcılara haksızlık yapılmaması gerektiği gerekçesiyle bu talebi uygun bulunmamıştır. Aşura meydanını kendi siyasi istikbali için miting meydanı gibi kullanmak isteyen malum şahısın hezeyanlarının bir nedeni budur.
3-Abbas bey yazısında, başta Iğdır’daki Caferi içtihadına sahip hocalar olmak üzere süratle tavır alınmasını talep etmekle, asıl maksadını açıkça ortaya koymaktadır;
Yaklaşan genel seçimler nedeniyle siyasetten beslenen ve herkesçe bilinen malum şahıslarda da hareketlenmeler başlamıştır. Her seçimde olduğu gibi yeniden milletvekili adaylığı sevdasında olan ancak seçim çevresinde dibe vuran itibarı nedeniyle başka bölgelerde nabız yoklayan Abbas bey, anlaşılan başka gidecek yer bulamamış olacak ki yeniden Iğdır’a yüklenmektedir. Değerli ve muteber olan Bozyel soyadının mirasyedisi, şahsi menfaatlerini her türlü değerin üstünde gören bir takım kendinden menkul alerjili kişileri etrafında toplamak ve bir yerlere haksız isnatlarla saldırıda bulunarak cephe yaratmak, yarattığı cepheyi de siyasi beklentileri için yukarılara pazarlamak düşüncesindedir. Aklı selim halkımızın bu tuzağa düşmeyeceğine eminiz.
Zira bu şahsın, yerel ve genel seçimlerde aday adayları ile olan akçalı ilişkileri bütün Iğdır halkının malumudur. Iğdır halkı MHP’nin Iğdır’da elde ettiği olumsuz bir sonuç varsa tüm sorumluluğunu, kendi kişisel menfaatleri için partisinin yetkili organlarını ve sayın genel başkanını yanıltan malum şahsa yüklemektedir.
4-Zahiren “Hz. Hüseyin ve mücadelesi”ne sahip çıkıyor görünen malum şahıs, beyanında samimi ise neden “başta Iğdır Caferi içtihadına sahip hocalarımız olmak üzere Türkiye’nin her tarafındaki din alimlerini” tavır almaya, çatışmaya, bölmeye çağırmaktadır? Bu çağrının adı, birlik ve bütünlük sürecine girdiğimiz bu zamanda fitne fesat çıkarmak değilse ne olduğunu basiretli milletimizin takdirine bırakıyoruz.
5-İstanbul Halkalı’da düzenlenen Evrensel Aşura Matem Merasimlerinden birkaçına katılan ve geçmiş yıllarda konuşmalar da yapan Abbas bey, akıttığı timsah gözyaşlarını kendi cüzdanına mı mal etmiştir? Yoksa akan “Kerbela şehitlerinin kanları üzerinden” kendisiyle pazarlık mı yapılmıştır?
6-Bütün Türkiye Caferilerinin kesinlikle emin olduğu üzere, Evrensel Aşura Matem Merasimleri tertip edildiği günden beri her türlü siyasi düşünce, siyasi yaklaşım, kişisel menfaat ve beklentilerden uzak, hepimizin ortak değeri olan Ehl-i Beyt sevgisi ve bağlılığının ortaya konduğu, milletimizin birlik ve beraberliğinin sağlandığı en nitelikli merasimdir. Bundan sonra da her zaman bu anlayışla organize edilmeye devam edilecektir.
Aşura meydanında Türkiye Caferileri lideri Sayın Selahattin Özgündüz tarafından kamuoyuna deklare edilen, muhataplarından cevabı beklenen, Caferi inanç mensuplarını ilgilendiren şikayet, istek, dilek ve temenniler, kapalı kapılar ardında yapılmayan, toplum huzurunda, her zaman her zeminde, açıkça dile getirilen ve herkes tarafından bilinip paylaşılan sözlerden ibarettir. Bu sözlerin arkasında başka maksatlar arayanlar sadece fitne fesat güruhudur.
Bütün Türkiye Caferileri emin olmalıdır ki; şahsi menfaat, siyasi istikbal elde etmek isteyen, bu maksatla fitne fesata başvuran bedbahtların varlığına rağmen kervan yürüyecektir.
Ne mutlu dinini dinara satmayıp toplumsal menfaatleri, kişisel çıkar ve ihtiraslarına feda etmeyenlere..!
CAFERİDER
Ehl-i Beyt, 24 Aralık 2010 06:51
Yorumlar (0)