Prof. Dr. İzzettin Doğan'dan Erbil Yorumu
Ehl-i Beyt, 08 Ekim 2010 04:45Star TV?de yayınlanan Çarkı Felek Programı?nda Mehmet Ali Erbil?in Alevilere yönelik yaptığı çirkin şakayla ilgili Alevilerin inanç önderlerinden Prof Dr. İzzettin Doğan Cem Radyo?ya açıklamalarda bulundu.
Mehmet Ali Erbil’in programında yaptığı çirkin şakayla ilgili Prof. Dr. Doğan, bu açıklama talihsiz bir deyimdir. Ben maksatlı olarak orada Alevileri rencide etmek, onları küçük düşürmek amacını taşıdığını düşünmüyorum bu sanatçının. Mehmet Ali Erbil kendine göre üslubu olan, hem sözlerinde hem hareketlerinde genelde sınır tanımayan tarzı yüzünden sıksık Radyo Televizyon Üst Kurulu’ndan da sürekli ihtar alan bazen de programlarının kesildiği biridir. Bu da o densizliklerinden bir tanesidir. Tahmin ediyorum ki Alevi kitlesine doğrudan söylenmiş bir hakaret cümlesi değildir. Programdan sonra gelen tepkiler üzerine Mehmet Ali Erbil beni iki kez aradı. Kendi sininde yaşanan gelişmeler sonrası çok üzgün olduğunu ve kesinlikle Alevilere karşı hakaret amaçlı bir niyetle o açıklamayı yapmadığını belirtti.
Daha öncede aynı kanalda yaşanan olayların hatırlatılması üzerine Prof. Dr. İzzettin Doğan, Alevilik bu ülkede en hassas konulardan bir tanesidir. Alevi yurttaşlar artık kendi haklarının bilincine varmış durumdalar ve bunu da çekinmeden kamuoyunun önünde talep etme cesaretini de gösteriyorlar. Cesaretten öte bunu bir hukuk meselesi haline getirip Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar anayasal haklarını isteme noktasındadırlar. Bu noktada büyük bir kitleyi ilgilendiren sözler maksatlı değilse eğer densizliği ifade eder. Bu olayın da densizlikten öte hakaret olduğunu düşünmüyorum. Zaten kendisi de kamuoyunda birkaç defa özür dileyeceğini açıkladı.
Bugün Türkiye’de pusuda çok önemli iki konu yatıyor. Birtanesi Türk-Kürt ayrımı diğeri de Alevi-Sünni ayrımıdır. Türk-Kürt ayrımının Türkiye’ye verdiği zararı yıllardır gördük. 20 yılda 40 bin insan öldürüldü ve 500 milyar dolarlarla ifade edilen bir kaybı oldu bu ülkenin. Bu yüzden Türkiye bugün bunu taşıyamazken bir de Alevi meselesini bu hassas konuyu böyle ufak şeylerle istismar ederek Türkiye’nin gündemine taşımak isteyenlere yardımcı olduğumuz takdirde Türkiye bunu kaldıramaz. Türkiye’de ne demokrasi kalır ayakta ne de meydanlarda yalancı pehlivan gibi dolaşan siyasetçiler.
Bu tür olaylara gerekli reaksiyonların gösterilmesi doğrudur, herkes artık Alevilerle ilgili konuşurken haddini bilmelidir evet ama bu olayı korkunç bir kaza gibi gösterip halkı sokağa dökmek bunun için gövde gösterilerinde bulunmak doğru değildir. Alevi kardeşlerime bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonrada itidal tavsiye ediyorum.
Mehmet Ali Erbil’in programlarındaki hafifliği göz önünde bulundurarak onu böyle bir ağır ceza ile cezalandırmamak gerekir. Onun özrünü yeterli kabul ederek hakların mücadelesinde barışçıl yoldan ayrılmadan hukuk düzeninin içerisinde kalarak yolumuza devam etmeliyiz.
Habercem.com.tr
Daha öncede aynı kanalda yaşanan olayların hatırlatılması üzerine Prof. Dr. İzzettin Doğan, Alevilik bu ülkede en hassas konulardan bir tanesidir. Alevi yurttaşlar artık kendi haklarının bilincine varmış durumdalar ve bunu da çekinmeden kamuoyunun önünde talep etme cesaretini de gösteriyorlar. Cesaretten öte bunu bir hukuk meselesi haline getirip Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar anayasal haklarını isteme noktasındadırlar. Bu noktada büyük bir kitleyi ilgilendiren sözler maksatlı değilse eğer densizliği ifade eder. Bu olayın da densizlikten öte hakaret olduğunu düşünmüyorum. Zaten kendisi de kamuoyunda birkaç defa özür dileyeceğini açıkladı.
Bugün Türkiye’de pusuda çok önemli iki konu yatıyor. Birtanesi Türk-Kürt ayrımı diğeri de Alevi-Sünni ayrımıdır. Türk-Kürt ayrımının Türkiye’ye verdiği zararı yıllardır gördük. 20 yılda 40 bin insan öldürüldü ve 500 milyar dolarlarla ifade edilen bir kaybı oldu bu ülkenin. Bu yüzden Türkiye bugün bunu taşıyamazken bir de Alevi meselesini bu hassas konuyu böyle ufak şeylerle istismar ederek Türkiye’nin gündemine taşımak isteyenlere yardımcı olduğumuz takdirde Türkiye bunu kaldıramaz. Türkiye’de ne demokrasi kalır ayakta ne de meydanlarda yalancı pehlivan gibi dolaşan siyasetçiler.
Bu tür olaylara gerekli reaksiyonların gösterilmesi doğrudur, herkes artık Alevilerle ilgili konuşurken haddini bilmelidir evet ama bu olayı korkunç bir kaza gibi gösterip halkı sokağa dökmek bunun için gövde gösterilerinde bulunmak doğru değildir. Alevi kardeşlerime bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonrada itidal tavsiye ediyorum.
Mehmet Ali Erbil’in programlarındaki hafifliği göz önünde bulundurarak onu böyle bir ağır ceza ile cezalandırmamak gerekir. Onun özrünü yeterli kabul ederek hakların mücadelesinde barışçıl yoldan ayrılmadan hukuk düzeninin içerisinde kalarak yolumuza devam etmeliyiz.
Habercem.com.tr
Ehl-i Beyt, 08 Ekim 2010 04:45
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!