Mısır, Mübarek Sonrasına Hazırlanıyor
Analiz, 26 Ağustos 2010 18:33Yaklaşık otuz senedir ülkeyi baskı ve şiddetle yöneten işbirlikçi Hüsnü Mübarek ölüm döşeğinde. Peki, Mübarek sonrasında Mısır'ı neler bekliyor?
“Son zamanlarda 82 yaşındaki Başkan Hüsnü Mübarekle ilgili ortalıkta yeni bir Mısır şakası dolaşıyor. Sert ve baskıcı bir oyuncu olarak başkan, başka ne şekilde kendi koyu siyah saçlarını muhafaza edebilir? Sünni dünyasının yeryüzündeki en önde gelen alimi olan El-Ezher şeyhini ‘cennette kendisini aklayacak bir mahkemenin olup olmadığını’ sormak için çağırır Başkan. Şeyh de ondan, kadir-i mutlak olan Tanrıya danışabilmesi için iki gün mühlet ister. İki gün sonra da Hüsnü Mübarek’i çağırır. “ İyi ve kötü haberlerinin olduğunu” söyler. Mübarek ondan hızlı bir şekilde iyi haberi vermesini ister. Seyh “Cennette bir sürü aklama mahkemesi var” der. Ve ardindan Mübarek kötü haberi sorar. “iki hafta içerisinde orada olman lazım, maçın var!”…
Birçok insan onun ölmesini istiyor. Kişisel düşmanlıklardan ötürü değil ama siyasi alanda değişikler istedikleri için. Ama muhtemelen bu olmayacak. Mısırlılara, gelecek başkanın kim olacağını “ancak Tanrı bilir” demek -bunu aslında Hüsnü Mübarek söyledi- çok maskaraca bir şey. Bu onun oğlu Cemal mi olacak? Mısır istihbaratının başı Omar Süleyman mı? Muhtemelen onun bir sürü kalp problemleri var.
Ama iki durumda da, hiçbir şeyi değiştirmeyecek…
…iki ay önce Halid Said isminde ve 28 yaşında bir insan hakları aktivisti, İskenderiye’de bir kafede iki polis tarafından gereğinden fazlaca bir süre sorgulandı. Polislerin isimleri Awad Süleyman ve Mahmud Salah Mahmud ‘du.(isimler önemli çünkü Mısır polisine genelde isimlerini saklı tutma izni veriliyor) Bu polisler sert ve ahlaksızca bir saldırıyla Sad’in kafasını duvara vurarak onu öldürdüler…..
Hükümete karşı yöneltilen suçlamalar - her tarafa yayılan yolsuzluklar,polis gaddarlığı ve tabiki insan hakları ihlalleri - neredeyse her ay artıyor. Mısır’ın petrol şiketleriyle yaptığı yeni kar paylaşımı anlaşması üzerinde çok yaygın eleştiriler var. Bu anlaşma yabancı yatırımcılara Mısırlılardan çok daha fazla avantajlar sağlıyor....
Bu arad eğitim konusunda bile Mübarek rejimi Müslümanlar ve Batı korkusuyla bir oyun oynuyor… Devlet okullarında biraz sekülerizmi tattırıyor, seküler okullarda da dini hatırlatıyor. Bu tipik bir “Mübarekizm” – gelecek seçimlere hazırlanılırken bu kitlelerin kafasını karıştırıyor….
…El Barade'yin “hoş” bir adam olduğunu söyleyebilirsiniz, ama Mısır seçimleri her zaman yüzde 90 oyla bir firavunu iktidara getirir ve muhtemelen bu seçimleri incelemek için gelecek olan BM müfettişlerini de bağırlarına basmayacaklar…
…ve İsrail’le varılan barış anlaşması da - Enver Sedat bunun Mısır’a uluslar arası bir prestij kazandıracağına inanıyordu - Mısır’ın bağımsızlığını kısırlaştırdı. Mısır kendisini Gazze’de kolonyal bir köle olarak hareket ederken buldu. İsrail’in, 1.5 milyon Filistinliyi çok çirkin bir abluka altında tutması için.
BM ve AB’nin yanı sıra Amerika ve İsrail ile olan ortaklığı Mısır’ı işgalcilerin suç ortağı olmaya zorladı….”
Robert Fisk*:İngiliz The Independent gazetesinin ünlü muhabiri ve bir Ortadoğu uzmanı.
Analiz, 26 Ağustos 2010 18:33
Yorumlar (0)