Ortadoğu'nun Yükselen Değeri Türkiye
Analiz, 08 Haziran 2010 06:32ABD'deki düşünce kuruluşu uzmanları, Türkiye ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ortadoğu'daki popülerliğine işaret ederek, insanların Türkiye'yi gerçeklerin üzerine giden bir ülke olarak gördüğü yorumunda bulundu.
ABD'deki Carnegie Endowment adlı düşünce kuruluşu tarafından düzenlenen "Orta Doğu Barış Süreci Kurtarılabilir mi" başlıklı konferansta konuşan, kuruluşun uzmanlarından Tagrid El Hodary, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırmasının Hamas'a yaradığını söyledi.
Gazze'deki ablukanın Filistinlerin hayatını olumsuz etkilediğine ve gençlerin umutlarını kırdığına dikkati çeken El Hodary, ablukanın "tünel ekonomisi" yarattığını anımsattı.
Hamas'ı İsrail'in politikalarının yarattığını ifade eden El Hodary, ablukanın sürmesinin en fazla bölgedeki gençleri etkilediğini ve onları radikal gruplara yönlendirdiğini bildirdi.
El Hodary, bu hafta içinde Washington'u ziyaret edecek Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a, ABD Başkanı Barack Obama'nın öneriler sunmaması halinde Abbas'ın durumunun zorlaşacağını ifade etti. El Hodary, bir soru üzerine, bölgede adil bir arabulucu eksikliği olduğuna ve Türkiye'nin bölge halkı arasındaki popülerliğine işaret ederek, ABD'nin bu gerçeği kabul etmesi gerektiğini kaydetti. El Hodary, 'Bölgede insanlar, Türkiye'yi gerçeklerin üzerine giden bir ülke görüyor' dedi.
Kuruluşun uzmanlarından Michele Dunne da ABD'nin son 20 yıl boyuncaki Filistin politikasını eleştirerek, Washington'ın Filistin'deki kurumların inşası ihtiyacını görmezden geldiğini ve Filistin iç siyasetini manipüle etmeye çalışan bir tavır izlediğini belirtti. Dunne, ABD'nin Filistinli gruplar arasındaki uzlaşı sürecine yönelik daha açık bir tavır sergilemesi gerektiğini söyledi.
Kuruluşun bir diğer uzmanı Henri Barkey da Türkiye-İsrail ilişkilerinin, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısından sonra "iki düşman arasındaki ilişkilere döndüğü" görüşünü öne sürdü. Türkiye'nin son yıllardaki İsrail'e yönelik eleştirilerinin ardından bu son olayın da Türkiye'de dış politikayı ilk kez bu derecede iç politika haline dönüştürdüğünü savunan Barkey, Türkiye'de hükümet değişse bile İsrail'le ilişkilerin tekrar normale dönmesinin uzun zaman alabileceği, ancak hiçbir zaman eski haline gelmeyeceği görüşünü dile getirdi.
Barkey, Türk-Amerikan ilişkilerine dair de İran konusuna değinerek, uranyum takası anlaşmasına ABD'nin tepkisini hatırlattı ve Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyin'deki olası yaptırım tasarısına "hayır" demesi halinde bunun iki ülke ilişkilerine ciddi zarar vereceğini kaydetti.
Carnegie Endowment uzmanı ve George Washington Üniversitesi öğretim üyesi Naşan Brown da Gazze'de ablukanın kaldırılmasının zamanlamasının önemine dikkati çekerek, bunun şu anda yapılmasının "Hamas için propaganda zaferi" gibi algılanabileceği riskine işaret etti.
İsrail'in yardım gemilerine saldırısı ve bunun olası etkileri Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın Washington şubesince (SETA DC) düzenlenen konferansta da masaya yatırıldı.
Konferansta söz alan Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşunun uzmanı Steven Cook, İsrail'in gemilere saldırısının ardından, Türkiye-İsrail ilişkilerinin "çöktüğünü" ve artık 1990'lı yıllardaki olumlu havanın söz konusu olmadığını söyledi.
Orta Doğu politikasına dair Türkiye ve ABD'nin farklı bakış açılarına sahip olduğu görüşünü dile getiren Cook, bir soru üzerine, Türkiye'nin İsrail politikasının hükümetlere göre değişmeyeceğini, bunun yapısal bir nitelik barındırdığını belirtti.
Maryland Üniversitesi öğretim üyesi ve Brookings Enstitüsü uzmanı Shibley Telhami de Erdoğan'ın bu yılki anketlerde Arap dünyasının en popüler lideri olarak çıkabileceğini söyledi. Arap halklarının Türkiye'nin İsrail'e yönelik çıkışlarından memnun olduğunu, ancak Arap liderlerde "içten içe" bir hoşnutsuzluğun bulunduğunu savunan Telhami, buna neden olarak, çıkar çatışmasını gösterdi.
Telhami, Başbakan Erdoğan'ı kast ederek, ilk kez hem bölge halkı tarafından benimsenen hem de Batıyla bağlantısı olan bir liderin ortaya çıktığını ifade ederek, bunun ABD tarafından değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
SETA DC Temsilcisi Nuh Yılmaz da İsrail'in gemilere saldırmasının sadece "bir gemiye saldırı" olmaktan çıktığını, bunun Türkiye'nin "bölgeye ilişkin yeni dış politikasına saldırı" gibi algılandığını söyledi.
Analiz, 08 Haziran 2010 06:32
Yorumlar (0)