Mısır, Arapların Yüzünü Kızartıyor
Analiz, 07 Mayıs 2010 17:54İşgale yönelik meşru Lübnan direnişinin sadece Suriye ve İran?dan değil bütün Arap ülkelerinden silah alması uygun düşer.
Arap rejimleri Filistin ve Lübnan direnişini açıkça desteklemek istemiyorlarsa bunu gizlice yapsınlar. Bunu da yapamıyorlarsa, tarafsız kalsınlar.
Arap rejimleri Filistin ve Lübnan direnişini açıkça desteklemek istemiyorlarsa bunu gizlice yapsınlar. Bunu da yapamıyorlarsa, tarafsız kalsınlar. Rejimlerin direnişe karşı İsrail-ABD ikilisiyle işbirliğine girmesine gelince; bu aşağılayıcı tutumu niteleyecek sıfatı bulmak zor. Mısır’ın çelik duvarla desteklenmiş Gazze ablukası arka planında, Kahire’deki askeri mahkeme turistik mekanları ve Süveyş Kanalı’ndan geçen gemileri takibi kapsayan saldırılar planlanladığına dair suçlamalarla ‘Hizbullah hücresi’ hakkındaki nihai kararını verdi. Bu mahkeme siyasi. Zaten adı da, ‘olağanüstü devlet güvenlik mahkemesi’. Adaletin altın kuralı, sanığın suçu ispatlanana kadar masum olmasıdır. Bu mahkemenin ilkesiyse şu: ‘Sanık suçsuzluğu ispatlansa bile suçludur’.
Sanıklar haklarındaki kararı duymak için mahkemeye giderken, İsrail ve ABD Hizbullah’ın Suriye’den Scud füzeleri aldığı iddiasıyla dünyayı ayağa kaldırıyordu. Suçlama doğru veya değil, işgale yönelik meşru Lübnan direnişinin sadece Suriye ve İran’dan değil bütün Arap ülkelerinden silah alması uygun düşer.
İsrail ve ABD’nin meşru gerekçeler bulunmamasına rağmen Şam ve Tahran’a karşı dünyayı ayağa kaldırması anlaşılır, ancak Filistin Yönetimi’nin Tahran’ı Hamas’ı destekleme ‘cürümü’ işlemekle suçlayarak İran’ın imajını lekeleme amaçlı çabalara katılmasını nereye koyacağız?
AHMED AMRABİ* Katar gazetesi Vatan, 3 Mayıs 2010
Analiz, 07 Mayıs 2010 17:54
Yorumlar (0)