Hz. Fatıma ve Bilginin Değeri
Eğitim, 05 Mayıs 2010 04:13...Fatıma?nın bu hizmeti karşılığında ona cennet ve nimetlerini, önce verilenden bir milyon kat daha artırın ve bu işi, ilmiyle, mümin bir kimseyi düşmana galip kıldıran her âlim için de yapın; onun da sevabını bir milyon kat artırın.
İmam Hasan Askeri’den (a.s) şöyle nakledilmiştir:
“Bir gün bir kadın, Hz. Fatıma’nın (a.s) huzuruna varıp şöyle dedi: “Güçsüz bir annem vardır, namazında zor bir meseleyle karşılaştı ve o meseleyi size sormam için beni huzurunuza gönderdi. Hz. Fatıma (a.s) o meselenin cevabını verdi. O kadın, ikinci kez başka bir mesele sordu. Hz. Fatıma yine cevabını verdi. Daha sonra üçüncü bir mesele sordu, böylece sorduğu soruların sayısı onu buldu. Hz. Fatıma de hepsine cevap verdi. Sonra o kadın sorunun çokluğundan dolayı utanınca da kendisine şöyle dedi:
“Karşılaştığın her soruyu utanmadan gel sor, ben senin sorularından yorulmam. Eğer bir kimse ağır bir yükü dama çıkarmak için ecir olur ve karşılığında yüz bin dinar alırsa, acaba o iş ona ağır gelir mi ?”
Kadın: “Hayır, ağır gelmez ve o işten yorulmaz” dedi.
Hz. Fatıma sonra şöyle buyurdular: “Her meselenin cevabına karşılık bana verilen sevap, arası incilerle dolu olan yer ile göklerken daha fazladır. Öyleyse meselelere cevap vermekten hiç yorulur muyum? Babamın şöyle buyurduğunu duydum: Bizim Şialarımızdan âlim olanlar, kıyamet günü haşrolduklarında onlara, çaba, ilim ve halkı hidayet ettikleri miktarınca sevap ve mükâfat verilir; hatta onlardan birine nurdan bir milyon süslü elbiseler verilir. Sonra Rabbimizin münadisi şöyle nida eder: “Ey İmamlarından ayrı kaldıkları vakit Âl-i Muhammed yetimlerini düşünenler, onların sorumluluğunu üstlenenler! İşte bunlar sizin öğrencileriniz ve ilminiz sayesinde dinlerini koruyan ve hidayeti bulan yetimlerdir. Dünyada ilminizden yararlandıkları miktarca onlara hediye verin. Bunun üzerine ümmetin âlimleri, yetimlere (takipçilerine) hediye verirler. Hatta onlardan bazılarına yüz bin hediye verecekler. Daha sonra o yetimler de kendi öğrencilerine hediye verecekler. Hediyeler taksim edildikten sonra yüce Allah şöyle buyurur: ‘Yetimleri düşünen âlimlerin hediyelerini bir kat daha artırın’ sonra da: ‘İki kat daha artırın, onların takipçilerine de aynı şekilde artırın’ diye buyurur.
Daha sonra Hz. Fatıma (a.s) şöyle buyurdu: “Ey Allah’ın cariyesi, bu hediyelerden bir iplik, güneşin kendisine doğduğu her şeyden bir milyon kez daha üstündür, çünkü dünyada üstün sayılan şey, gam ve kederle karışmıştır, ama ahiret nimetlerinin hiçbir noksanı ve lekesi yoktur.”
Yine İmam Hasan Askeri (a.s) şöyle buyurmaktadır:“Bir inatçı düşman, diğeri ise mümin olan iki kadın, dini bir meselede anlaşmazlığa düşünce, çözümü için Hz. Fatıma’nın (a.s) huzuruna yelip meseleyi ona anlattılar. Hak mümin kadınla olduğu için Hz. Fatıma (a.s) delil ve burhan ile de onu teyit etti ve böylece inatçı düşman kadın yenilgiye uğradı. Mümin kadın bunu çok sevindi. Hz. Fatıma (a.s) şöyle buyurdu:
“Allah’ın melekleri, bu galibiyetten dolayı senden daha çok sevindiler. Şeytanın (ve takipçilerinin) üzüntüsü de düşman olan kadının üzüntüsünden daha çok oldu.”
İmam Hasan Askeri (a.s) daha sonra şöyle buyurdu: İşte bundan dolayı yüce Allah meleklerine şöyle buyurdu: Fatıma’nın bu hizmeti karşılığında ona cennet ve nimetlerini, önce verilenden bir milyon kat daha artırın ve bu işi, ilmiyle, mümin bir kimseyi düşmana galip kıldıran her âlim için de yapın; onun da sevabını bir milyon kat artırın.
Eğitim, 05 Mayıs 2010 04:13
Yorumlar (0)