CAFERİDER 3. Kongresini Yapıyor
Ehl-i Beyt, 28 Şubat 2010 04:05Caferilik İnancını Tanıtma, Eğitim ve Araştırma Derneği, kısa adıyla CAFERİDER 3. Olağan Kongresini 7 Mart Pazar günü gerçekleştirecek.
Ülkemizdeki Caferileri tek çatı altında toplamak amacıyla 2006 yılında kurulan CAFERİDER, 3. Olağan kongresini yapmaya hazırlanıyor.
7 Mart Pazar günü13.30'da Taşlıçay Derneği'nde yapılacak olan kongre için ülkemizin ve Avrupa'nın dört bir yanındaki üyelerin katılımı bekleniyor.
Ülkemizde, semavi ve ya gayr-i semavi inanç sahipleri bile inançsal kimlikleriyle muhatap alınırken, bu diyarın insanlarını Ehl-i Beyt sevgisiyle kaynaştıran Caferiler, itikadı kimlik ve inançsal isimleriyle muhatap kabul edilmemekteydi.
Pakistan İslam Cumhuriyetinde bile Caferi Mezhebinin resmen tanınmasına rağmen, laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde, Türkün, bin yıllık Türk yurdunda inançsal açıdan kimliksiz kalması, ülkemizin vizyonuyla çelişmektedir.
Caferîler, İnançsal kimlik hakkından mahrum kaldığı gibi, kendi devletinin başkalarına tanıdığı birçok haklardan da mahrum kalmışlardır. Millî Eğitim'in ders kitaplarında bu mensuplarına zorunlu ders olarak başka bir mezhebin öğretileri diretilmektedir, Caferi inanç mensupları kendi mezhepleriyle ilgili bilgiden, TRT’de, hakları olan " Caferi Mezhebi perspektifinden din ve ahlak" sohbetlerinden ve din hizmetleri için genel bütçeden paylarına düşen haklarından mahrum bırakılmıştır. Bu inancın layıkıyla tanınıp, yeterince tanıtılmaması yüzünden camiamız çeşitli iftiralara maruz kalmaktadır. Bu iftiralar, hem Caferî camiasını rencide etmekte, hem milli birliğimize zarar vermektedir.
CAFERİDER'İN MİSYONU
Bu oluşum, hiçbir şartta ve hiçbir oyun ve tahrik karşısında yasal zeminden, illegal alana kaymayacak, hukuk zemini içerisinde, Caferi inancına ve mensuplarına yapılan haksızlıklara karşı hukuksal mücadelesini verecek ve tüzüğünde yer alan hedeflerini gerçekleştirmek için her türlü gayreti gösterecektir.
Mezhep bağnazlığı yaparak asla tefrikacı ve bölücü bir unsur olmayacaktır. Başkalarının inanç ve itikatlarına saldırmayacak, saygısızlık etmeyecektir. Bilakis bu salonda olduğu gibi ülkemizde yaşayan inanç kesimleriyle diyalog yoluyla tanışıp kaynaşarak milli birliğimizin geliştirilmesine çaba harcayacaktır.
Bunları yaparken, milletimizin birliği, ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve devletimizin bekasını her zaman en önde tutarak, Türkiye Cumhuriyeti devlet ve hükümet kurumlarıyla diyalog ve istişareyle faaliyetlerini yürüterek, bu inancın tanınması ve yasal haklarına kavuşmasının mücadelesini verecektir.
İnanç mensuplarının, öz kimliğinden, milli değer yargılarından, özü barış ve esenlik dini olan İslam inancından uzaklaştırmaya dönük her türlü olumsuz faaliyetlere karşı kültürel önleyici çalışmalar yapmak, Ülkemizde her türlü ayrımcılığı yaparak azınlık yaratmak amacına dönük faaliyetlere karşı, bu inanç kesiminin katılımını önleyici çalışmalar yapmak
Bu inancın araştırılıp incelenmesi, tanıtılıp öğretilmesine yönelik eğitim çalışması yapmak, diyalog öncelikli girişimlerle ilgili devlet kurumlarıyla görüşerek, bu inancın din kültürü ve ahlak bilgisi ders müfredatında asılsız ve yanlış tanımlamalarla değil gerçek haliyle yer almasını sağlamak
Anayasamızın 10. maddesinde belirtilen eşitlik ilkesi kapsamında kamu kurum, kaynak ve hizmetlerinden yararlandırılmasını sağlamak
Dini kültürel ihtiyaçlarını karşılayacak, nitelik ve vasıflarda müesseseler yapmak ve bu amaca yönelik işleyişini sağlamak, Kurs, seminer, konferans, panel gibi eğitim çalışmaları yapmak,
Amaca yönelik her türlü bilgi, belge doküman ve yayınları temin etmek, Televizyon kurmak, gazete, dergi, kitap gibi yayınlar ile üyelerine dağıtılmak üzere çalışma ve bilgilendirme bültenleri çıkarmak,
Yasalar doğrultusunda yurt içi ve yurt dışından bağış kabul etmek, tüzük amaçlarının gerçekleşmesine yönelik iktisadi, ticari işletmeler kurmak ve işletmek olarak özetlenebilir.
Ehl-i Beyt, 28 Şubat 2010 04:05
Yorumlar (0)