İşbirliğine Açığız
Gündem, 03 Şubat 2010 23:11İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, nükleer konuda işbirliğine hazır olduklarını, Batılı ülkelerin istemeleri halinde İran'da nükleer santral inşa edebileceklerini söyledi. Ahmedinejad ABD için de davette bulundu.
Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, devlet televizyonunda canlı olarak halka hitaben yaptığı konuşmada, nükleer enerji faaliyetleri ve Batılı ülkelerle müzakere konularında açıklamalarda bulundu.
Batılı ülkelerin ilk başlarda İran'ın nükleer enerji elde etme hakkına kesin bir dille karşı olduklarını belirten Ahmedinejad, gelinen noktada işbirliği ve müzakerenin artık gündeme geldiğini söyledi.
Batılı ülkelerle uranyum takası müzakerelerinin sürdüğünü kaydeden Ahmedinejad, ''Uranyumu yüzde 20 zenginleştirecek imkana sahibiz, bunu Batılılar da biliyor'' diye konuştu.
Ahmedinejad, Batılı ülkeleri kastederek, ''İşbirliği istiyorlar, biz de olumlu karşıladık. Bazıları kabul etti, ama İngiltere ve siyonist İsrail rejimi buna karşı çıktı. Onlar, İran'ın nükleer güçlerle işbirliği yapmasından rahatsız oldular. Bazı ülkeler de bilmeyerek onlarla işbirliği yaptı'' dedi.
''Uranyumu takas ederiz, ne sakıncası var ki'' diyen Ahmedinejad, ''uranyum rezervlerinin ellerinden alınacağı, bomba yapmalarının engelleneceği yönündeki propagandalara'' ilişkin olarak da ''Biz bomba yapacak olsak bunu söyleyecek cesarete de sahibiz'' ifadesini kullandı.
Batılı ülkelerin hedeflerini gizlediklerini savunan Ahmedinejad, ''Bu ülkelerin siyasetlerine muhalif olduklarını açıkça söylediklerini, dünyayı değiştirmek, adil bir dünya kurmak istediklerini, bunda da şahsi ve milli değil insani çıkarları olduğunu'' ifade etti.
İhtiyaçları kadar uranyum temini konusunda Batılıların son dönemlerde yeni mesaj gönderdiklerini söyleyen Ahmedinejad, ''dürüst olmaları halinde işbirliği yapacakları'' cevabını verdiklerini bildirdi.
Ahmedinejad, anlaşma halinde takas için verecekleri uranyumun iade edilmemesi durumunda, karşı tarafın itibar kaybedeceğini, dünyada kimin sözünün doğru olduğunun ortaya çıkacağını söyledi.
İngiltere ve İsrail'in karşı çıkmaları dışında Batılı ülkelerin, uranyum takasında gerçekten işbirliği yapmak istediklerine inandıklarını belirten Ahmedinejad, ''Bunu olumlu karşıladıklarını, aslında geçmişte kimseyle kavgaları olmadığını, karşı tarafın gürültü kopardığını ve kavga başlattığını'' savundu.
Ahmedinejad sözlerini söyle sürdürdü: ''Şimdi işbirliği yapmak istiyorlar, buyursunlar bizim için sakıncası yok, gelsinler nükleer santral inşa etsinler, 20 tane nükleer enerji santrali yapsınlar. Rusya, Fransa ve ABD gelsin nükleer santral inşa etsin, ne sakıncası var ki. Gelsinler anlaşma yapalım, hem bizim hem onların çıkarına. Ama eğer gelmezlerse birkaç yıl sonra kendi nükleer santralimizi yapacak konuma ulaşacağız, halkı durdurmak olmaz..''
''Dünyada kimseyle savaşımız yok'' diyen Ahmedinejad, ''Çirkin davranışlara karşıyız, bunu ilan ettik. Sultacılığa, zulme, Orta Doğu'ya musallat olunmasına, işgale muhalifiz'' ifadesini kullandı.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ''ülkesinin dört tarafının ateşle çevrildiğini, ancak hiçbir gücün kendilerine zarara veremeyeceğini'' söyledi.
Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, devlet televizyonunda canlı olarak halka hitaben yaptığı konuşmada, ABD'nin Basra Körfezi ülkelerindeki hava savunma sistemlerini takviye etmesini değerlendirdi.
ABD'nin bölgedeki askeri varlığını artırmasını bu ülkenin ''sultacı emelinin'' bir sonucu olarak değerlendiren Ahmedinejad, Batılıların bölgedeki sömürgeci faaliyetlerinin 400 yıllık geçmişi olduğunu hatırlattı.
Ahmedinejad, ABD'nin güçlerini, İran aleyhinde kullanma arzusu içinde olabileceğini, ancak bunun için yolun kapalı olduğunu söyledi.
İran'a yönelik tehditlere işaret eden Ahmedinejad, ABD ve Batılı ülkeleri kastederek, ''Kendileri de biliyor ki, dünyada hiçbir güç bugün İran'a darbe vuracak kabiliyette değil. Hepsi bir olsalar dahi. O dönemler geride kaldı. Biz o merhaleleri aştık. İran, bölgenin en büyük gücü. Bölgenin en güçlüsü olduğu için de dünyanın en büyük gücüdür, İransız bir iş yapamayacaklarını biliyorlar'' diye konuştu.
Batılı ülkelerin sorunlarla karşı karşıya kaldığını, ekonomilerinin zor günler geçirdiğini ve dünya için söyleyecek yeni sözleri olmadığını ileri süren Ahmedinejad, ''Onların, Afganistan, Yemen, Irak ve Pakistan'ı karıştırdığını, ancak durumlarının daha da kötüleştiğini'' savundu.
İran Cumhurbaşkanı, Batılıların çeşitli bahanelerle bölgenin servetini sömürdüğünü, silah satmak için savaşlar çıkarttıklarını iddia etti.
''Tehlike hissetmiyoruz, ancak bu uyanık olmadığımız anlamına da gelmez'' diyen Ahmedinejad, ''ülkesine zarar vermek isteyenlerin ne imkanı, ne cüreti, ne de kabiliyeti olduğunu'' bildirdi.
Tehditlere karşı İran'ın cevabının ne olduğunun bilindiğini anlatan Ahmedinejad, ''İran, ateşin ortasındaki gülistan gibidir. Dört bir tarafımızda neler oluyor, ateş işte'' ifadesini kullandı.
Ahmedinejad, İran'ı tehdit eden güçlerin aslında İran'la işbirliğine ihtiyaçları olduğunu belirtti.
İran Cumhurbaşkanı, konuşmasının son bölümünde de geçtiğimiz yıl Irak sınırından kaçak olarak ülkeye giren 3 Amerikalının serbest bırakılması arzusunu dile getirdi.
ABD hapishanelerindeki İranlıların durumuna işaret eden Ahmedinejad, bu konuda takas yapılabileceğini, görüşmelerin sürdüğünü kaydetti.
Batılı ülkelerin ilk başlarda İran'ın nükleer enerji elde etme hakkına kesin bir dille karşı olduklarını belirten Ahmedinejad, gelinen noktada işbirliği ve müzakerenin artık gündeme geldiğini söyledi.
Batılı ülkelerle uranyum takası müzakerelerinin sürdüğünü kaydeden Ahmedinejad, ''Uranyumu yüzde 20 zenginleştirecek imkana sahibiz, bunu Batılılar da biliyor'' diye konuştu.
Ahmedinejad, Batılı ülkeleri kastederek, ''İşbirliği istiyorlar, biz de olumlu karşıladık. Bazıları kabul etti, ama İngiltere ve siyonist İsrail rejimi buna karşı çıktı. Onlar, İran'ın nükleer güçlerle işbirliği yapmasından rahatsız oldular. Bazı ülkeler de bilmeyerek onlarla işbirliği yaptı'' dedi.
''Uranyumu takas ederiz, ne sakıncası var ki'' diyen Ahmedinejad, ''uranyum rezervlerinin ellerinden alınacağı, bomba yapmalarının engelleneceği yönündeki propagandalara'' ilişkin olarak da ''Biz bomba yapacak olsak bunu söyleyecek cesarete de sahibiz'' ifadesini kullandı.
Batılı ülkelerin hedeflerini gizlediklerini savunan Ahmedinejad, ''Bu ülkelerin siyasetlerine muhalif olduklarını açıkça söylediklerini, dünyayı değiştirmek, adil bir dünya kurmak istediklerini, bunda da şahsi ve milli değil insani çıkarları olduğunu'' ifade etti.
İhtiyaçları kadar uranyum temini konusunda Batılıların son dönemlerde yeni mesaj gönderdiklerini söyleyen Ahmedinejad, ''dürüst olmaları halinde işbirliği yapacakları'' cevabını verdiklerini bildirdi.
Ahmedinejad, anlaşma halinde takas için verecekleri uranyumun iade edilmemesi durumunda, karşı tarafın itibar kaybedeceğini, dünyada kimin sözünün doğru olduğunun ortaya çıkacağını söyledi.
İngiltere ve İsrail'in karşı çıkmaları dışında Batılı ülkelerin, uranyum takasında gerçekten işbirliği yapmak istediklerine inandıklarını belirten Ahmedinejad, ''Bunu olumlu karşıladıklarını, aslında geçmişte kimseyle kavgaları olmadığını, karşı tarafın gürültü kopardığını ve kavga başlattığını'' savundu.
Ahmedinejad sözlerini söyle sürdürdü: ''Şimdi işbirliği yapmak istiyorlar, buyursunlar bizim için sakıncası yok, gelsinler nükleer santral inşa etsinler, 20 tane nükleer enerji santrali yapsınlar. Rusya, Fransa ve ABD gelsin nükleer santral inşa etsin, ne sakıncası var ki. Gelsinler anlaşma yapalım, hem bizim hem onların çıkarına. Ama eğer gelmezlerse birkaç yıl sonra kendi nükleer santralimizi yapacak konuma ulaşacağız, halkı durdurmak olmaz..''
''Dünyada kimseyle savaşımız yok'' diyen Ahmedinejad, ''Çirkin davranışlara karşıyız, bunu ilan ettik. Sultacılığa, zulme, Orta Doğu'ya musallat olunmasına, işgale muhalifiz'' ifadesini kullandı.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ''ülkesinin dört tarafının ateşle çevrildiğini, ancak hiçbir gücün kendilerine zarara veremeyeceğini'' söyledi.
Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, devlet televizyonunda canlı olarak halka hitaben yaptığı konuşmada, ABD'nin Basra Körfezi ülkelerindeki hava savunma sistemlerini takviye etmesini değerlendirdi.
ABD'nin bölgedeki askeri varlığını artırmasını bu ülkenin ''sultacı emelinin'' bir sonucu olarak değerlendiren Ahmedinejad, Batılıların bölgedeki sömürgeci faaliyetlerinin 400 yıllık geçmişi olduğunu hatırlattı.
Ahmedinejad, ABD'nin güçlerini, İran aleyhinde kullanma arzusu içinde olabileceğini, ancak bunun için yolun kapalı olduğunu söyledi.
İran'a yönelik tehditlere işaret eden Ahmedinejad, ABD ve Batılı ülkeleri kastederek, ''Kendileri de biliyor ki, dünyada hiçbir güç bugün İran'a darbe vuracak kabiliyette değil. Hepsi bir olsalar dahi. O dönemler geride kaldı. Biz o merhaleleri aştık. İran, bölgenin en büyük gücü. Bölgenin en güçlüsü olduğu için de dünyanın en büyük gücüdür, İransız bir iş yapamayacaklarını biliyorlar'' diye konuştu.
Batılı ülkelerin sorunlarla karşı karşıya kaldığını, ekonomilerinin zor günler geçirdiğini ve dünya için söyleyecek yeni sözleri olmadığını ileri süren Ahmedinejad, ''Onların, Afganistan, Yemen, Irak ve Pakistan'ı karıştırdığını, ancak durumlarının daha da kötüleştiğini'' savundu.
İran Cumhurbaşkanı, Batılıların çeşitli bahanelerle bölgenin servetini sömürdüğünü, silah satmak için savaşlar çıkarttıklarını iddia etti.
''Tehlike hissetmiyoruz, ancak bu uyanık olmadığımız anlamına da gelmez'' diyen Ahmedinejad, ''ülkesine zarar vermek isteyenlerin ne imkanı, ne cüreti, ne de kabiliyeti olduğunu'' bildirdi.
Tehditlere karşı İran'ın cevabının ne olduğunun bilindiğini anlatan Ahmedinejad, ''İran, ateşin ortasındaki gülistan gibidir. Dört bir tarafımızda neler oluyor, ateş işte'' ifadesini kullandı.
Ahmedinejad, İran'ı tehdit eden güçlerin aslında İran'la işbirliğine ihtiyaçları olduğunu belirtti.
İran Cumhurbaşkanı, konuşmasının son bölümünde de geçtiğimiz yıl Irak sınırından kaçak olarak ülkeye giren 3 Amerikalının serbest bırakılması arzusunu dile getirdi.
ABD hapishanelerindeki İranlıların durumuna işaret eden Ahmedinejad, bu konuda takas yapılabileceğini, görüşmelerin sürdüğünü kaydetti.
Gündem, 03 Şubat 2010 23:11
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!