İran Bahane, Silah Satışı Şahane
Siyaset, 01 Şubat 2010 16:38İran'ın nükleer enerji çalışmalarını bahane eden ABD yönetiminin petrol ve doğal gaz zengini Körfez ülkelerine silah satışını artırmaya çalıştığı bildirildi.
ABD'nin Washington Post gazetesi, Başkan Barack Obama yönetiminin, "İran'ın gelecekteki muhtemel askeri saldırılarını önleme girişimi" çerçevesinde, Suudi Arabistan ve Körfez'deki diğer müttefiklerine silah satışını hızlandırmak ve petrol terminalleri ile diğer önemli alt yapı tesislerine yönelik savunma sistemlerini güçlendirmek için "sessizce" çalışma yürüttüğünü öne sürdü.
Habere göre, Washington öncelikli olarak Suudi Arabistan'daki 10 bin kişilik koruma gücünü üç katına çıkarmak istiyor. Hava savunma sistemlerinde daha önceden görülmemiş boyutta koordinasyon sağlanmasını da talep eden Washington yönetimi, ABD ve Arap orduları arasında ortak tatbikat sayısını artırmaya da çalışıyor.
Habere göre söz konusu çabanın, George Bush başkanlığındaki yönetimin İran'ın giderek artan silah stokuna karşı "dost" Arap ülkelerine savaş uçakları ve füzesavar sistemleri satılması taahhütlerinin üzerine inşa edildiği belirtiliyor.
Silah satışında yüz milyarlarca dolarlık döviz rezervleri bulunan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri başı çekiyor. ABD sadece geçtiğimiz iki yıl içinde her iki ülkeye 25 milyar dolarlık silah satmıştı.
New York Times gazetesi de Suudi Arabistan'dan sonra diğer Körfez ülkeleri Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Kuveyt'in de ABD füze şemsiyesinin altına girmek istediğini yazdı.
Bush yönetiminden farklı olarak Körfez ülkelerini koruması altına almak isteyen ABD yönetimi, 22 Temmuz 2009'da bizzat Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından Körfez'de 'savunma şemsiyesi' oluşturmak istediklerini duyurmuştu.
26 Mayıs 2009'da Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki 5 bin kişilik deniz üssünü açan Fransa da başta Rafael savaş uçakları olmak üzere bölge ülkelerine milyarlarca dolarlık silah satmak için girişimlerde bulunuyor.
2010 askeri bütçesini bu yıl için 44 milyar dolara çıkaran Suudi Arabistan, Rusya ile de silah alım görüşmeleri yapıyor.
Gazeteye göre, Orta Doğulu askeri ve istihbarat yetkilileri, "Körfez ülkelerinin İran'ın nükleer programıyla ilgili uluslararası tepkilere giderek daha fazla meydan okuması karşısında ABD ile savunma konusundaki işbirliğinin artırılması fikrini memnuniyetle karşıladıklarını" söylüyor.
Uzmanlar, yoğun propaganda altında Arap ülkelerinin artık bölge için birinci tehdit olarak İsrail'i değil, İran'ı görmeye başladıklarını, bunun için de hızla silahlanmaya başladıklarını vurguluyor.
Habere göre, Washington öncelikli olarak Suudi Arabistan'daki 10 bin kişilik koruma gücünü üç katına çıkarmak istiyor. Hava savunma sistemlerinde daha önceden görülmemiş boyutta koordinasyon sağlanmasını da talep eden Washington yönetimi, ABD ve Arap orduları arasında ortak tatbikat sayısını artırmaya da çalışıyor.
Habere göre söz konusu çabanın, George Bush başkanlığındaki yönetimin İran'ın giderek artan silah stokuna karşı "dost" Arap ülkelerine savaş uçakları ve füzesavar sistemleri satılması taahhütlerinin üzerine inşa edildiği belirtiliyor.
Silah satışında yüz milyarlarca dolarlık döviz rezervleri bulunan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri başı çekiyor. ABD sadece geçtiğimiz iki yıl içinde her iki ülkeye 25 milyar dolarlık silah satmıştı.
New York Times gazetesi de Suudi Arabistan'dan sonra diğer Körfez ülkeleri Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Kuveyt'in de ABD füze şemsiyesinin altına girmek istediğini yazdı.
Bush yönetiminden farklı olarak Körfez ülkelerini koruması altına almak isteyen ABD yönetimi, 22 Temmuz 2009'da bizzat Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından Körfez'de 'savunma şemsiyesi' oluşturmak istediklerini duyurmuştu.
26 Mayıs 2009'da Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki 5 bin kişilik deniz üssünü açan Fransa da başta Rafael savaş uçakları olmak üzere bölge ülkelerine milyarlarca dolarlık silah satmak için girişimlerde bulunuyor.
2010 askeri bütçesini bu yıl için 44 milyar dolara çıkaran Suudi Arabistan, Rusya ile de silah alım görüşmeleri yapıyor.
Gazeteye göre, Orta Doğulu askeri ve istihbarat yetkilileri, "Körfez ülkelerinin İran'ın nükleer programıyla ilgili uluslararası tepkilere giderek daha fazla meydan okuması karşısında ABD ile savunma konusundaki işbirliğinin artırılması fikrini memnuniyetle karşıladıklarını" söylüyor.
Uzmanlar, yoğun propaganda altında Arap ülkelerinin artık bölge için birinci tehdit olarak İsrail'i değil, İran'ı görmeye başladıklarını, bunun için de hızla silahlanmaya başladıklarını vurguluyor.
Siyaset, 01 Şubat 2010 16:38
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!