İsrail, Afrika'ya Nasıl Girdi?
Analiz, 05 Eylul 2009 05:50İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Etiyopya ile başladığı Afrika turuna Kenya ile devam ediyor.
Kenya Devlet Başkanı Mwai Kibaki ile görüşen Lieberman, Kenya ile su kaynakları üzerine bir anlaşma yaptı.
20 yıl aradan sonra ilk defa bir İsrail Dışişleri Bakanı, Afrika kıtasını zliyaret ediyor.
Siyasi gözlemcilere göre, İsrail'in Afrika'ya açılmasındaki önemli bir gerçek su savaşlarna hazırlıktır. Bir diğer gerekçe ise tıpkı Latin Amerika gezisinde koyduğu hedef gibi İran'ın Afrika'daki etkinliğini azaltmaktır.
İsrail'in Etiyopya ile ilişkilerinin son derece iyi olduğu bilinmektedir. İsrail, binlerce Yahudi'yi Etiyopya'dan alarak işgal altındaki Filistin topraklarına getirdiği bilinmektedir.
İsrail, Afrika'ya Neden Girebildi?
Nil suyu payındaki herhangi bir değişiklik Mısırlılar için felaket anlamına gelir, çetin savaşlara bile yol açabilir. Kısacası Nil suyu Mısır ve bütün Arap milleti için ölüm kalım meselesidir.
al Quds al Arabi'nin baş yazarı Abdulbari Atwan'ın da ifade ettiği üzere Afrika, Mısır'ın arka bahçesidir, Arap derinliğini oluşturmaktadır. Bunun farkında olan İsrail de Filistin'i işgal ettiği günden bugüne kadar Afrika'yla yakından ilgileniyor.
Şüphesiz ki Arap ülkelerinin stratejiden yoksun, İsrail ve Amerika'ya endeksli siyasi adımları, İsrail'in Afrika'ya girmesini kolaylaştırdı.
Mısır’ın eski cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasır gibi ulusalcı liderlerin Afrika kurtuluş hareketlerini destekleyen tutumları ve birçok Afrika lideriyle ilişki içerisinde olmaları, İsrail’in Afrika’ya girme girişimlerini başarısız kılmıştı.
Şimdi Arapların Afrika'daki etkinlikleri azaldı ve İsrail'in dönemi başladı. Arapların Afrika'da bıraktığı boşluk, İsrail tarafından doldurulacak. İsrail, Nil'den Fırat'a büyük İsrail Devleti'ni kurma yolunda hızlı çalışıyor. Bu devletin kurulması için de İsrail'in Afrika'yı ve güç dengelerinin kontrol altına alması gerekiyor.
İsrail, Afrika'ya güvenlik ve teknik işbirliği ya da ticari bağlantılarla giriyor. İsrail, Afrika ülkelerini ve özellikle de Etiyopya’yı 1929 yılında imzalanan ve 159 yılında gözden geçirilen anlaşmayı düzeltmeye teşvik etmek ve Afrika ülkelerine barajlar kurma vaadinde bulunuyor.
İsrail, sadece Nil nehri için değil işgal ettiği topraklardaki Ürdün nehri için de mücadele veriyor. Ariel Saron, 1967'deki Altı Gün Savaşları'nın toprak için olduğu kadar Ürdün nehrini kullanmak için olduğunu anılarında yazmıştı. İsrail, Golan tepelerini Suriye'ye vermemesinin bir diğer gerekçesi de yine suyla alakalıdır.
1929 ve 1959 yılında imzalanan anlaşmaya göre Nil sularının %55 kullanımı Mısır'a ait.Etiyopya ve Nil sularına kaynaklık teşkil eden Afrika ülkeleri, Mısır'ın Nil suları üzerindeki hakimiyetinin sona erdirilerek yeni bir anlaşma imzalanmasını istiyor.
Etiyopya, anlaşmda yer alan baraj yapıldığında Mısır'ın veto uygulama hakkına da karşı çıkıyor.
isra haber
Analiz, 05 Eylul 2009 05:50
Yorumlar (0)