Tutu: Almanya'nın Cezasını Araplar Ödüyor
Gündem, 29 Ağustos 2009 07:53Nobel Barış Ödülü sahibi Güney Afrikalı Anglikan Başpiskopos Desmond Tutu'dan İsrail'e uyarı.
Kudüs'ü ziyaret eden Nobel Barış Ödülü sahibi Güney Afrikalı Anglikan Başpiskopos Desmond Tutu, Batı'nın İsrail'e karşı soykırım suçu altında haklı olarak ezildiğini; ama kefareti Filistinlilerin ödemek zorunda kaldıklarını söyledi.
İsrail'in Haaretz Gazetesi'ne konuşan Tutu, Almanya gezisi sırasında soykırımdan alınması gereken dersin İsrail'in her zaman kendisini korumak zorunda olduğu yorumunu yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu da eleştirdi. "İsrail'in soykırımdan alması gereken ders, güvenliğin asla çitler, duvarlar ve silahlarla edinilemediği dersidir" diyen Tutu, kendi ülkesinde de güvenliği silahın namlusunda görenlerin yanıldıklarını ve güvenliğin ancak herkesin insan hakları tanındığı zaman sağlanabildiğini söyledi.
Nobel ödüllü Başpiskopos, işgali eleştiren herkesi antisemitizmle suçlayan ve kendisine karşı lobicilik yapan Amerikalı Yahudi örgütlerini de eleştirdi ve "Benim konumum aslında direkt Tevrat'tan alınmış bir konum. Allah insanı kendi suretinde yarattı ve Rabb'imiz her zaman ezilmişten yanadır." şeklinde konuştu.
APARŞEİD'DAN BİLE SERT
Tutu aynı zamanda Ben-Gurion Üniversitesi Profesörü Neve Gordon'un İsrail'e kısıtlı bazı yaptırımların uygulanması yönündeki çağrısını da desteklediğini açıkladı. İsrail İşgali adlı kitabın yazarı olan Profesör Gordon, bir müddettir işgalin ve "İsrail Aparşeid"ının sona ermesi için ülkesine uluslararası boykot ve yaptırım uygulanması çağrısında bulunuyordu.
Tutu, işgal altındaki Filistin topraklarıyla kendi ülkesinde yaşanmış Aparşeid dönemini kıyaslarken de güvenlik güçlerinin kontrol noktalarında insanlara yaptığı muamelenin bire bir aynı olduğunu söyledi. Ancak Tutu Güney Afrika Aparşeid'ında hiç değilse kolektif cezalandırmanın olmadığının altını çizdi.
"Bizde bir evde yaşayanlardan birinin terörist olabileceği ihtimaline binaen evin tümden yıkılması diye bir şey yoktu" şeklinde konuşan Tutu, Bil'in Köyü'nün kurtarılması için mücadele eden barış taraftarlarını da Gandhi ve Martin Luşer King'e benzetti. Bil'in, 2007 yılından bu yana yanı başında kurulmaya çalışılan yerleşime karşı mücadele veren bir Filistin şehri. Bil'in'in mücadelesine pek çok Yahudi gönüllüsü destek veriyor.
Aparşeid, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 1950'den 1994 yılına kadar yürürlükte kalan ayrımcılık politikasının adı. Uluslararası terminolojide, ırkçılık siyasetinin egemen olduğu hükümetlerce yönetilen rejimler için Aparşeid rejimi ifadesi kullanılıyor.
Dünyabülteni
İsrail'in Haaretz Gazetesi'ne konuşan Tutu, Almanya gezisi sırasında soykırımdan alınması gereken dersin İsrail'in her zaman kendisini korumak zorunda olduğu yorumunu yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu da eleştirdi. "İsrail'in soykırımdan alması gereken ders, güvenliğin asla çitler, duvarlar ve silahlarla edinilemediği dersidir" diyen Tutu, kendi ülkesinde de güvenliği silahın namlusunda görenlerin yanıldıklarını ve güvenliğin ancak herkesin insan hakları tanındığı zaman sağlanabildiğini söyledi.
Nobel ödüllü Başpiskopos, işgali eleştiren herkesi antisemitizmle suçlayan ve kendisine karşı lobicilik yapan Amerikalı Yahudi örgütlerini de eleştirdi ve "Benim konumum aslında direkt Tevrat'tan alınmış bir konum. Allah insanı kendi suretinde yarattı ve Rabb'imiz her zaman ezilmişten yanadır." şeklinde konuştu.
APARŞEİD'DAN BİLE SERT
Tutu aynı zamanda Ben-Gurion Üniversitesi Profesörü Neve Gordon'un İsrail'e kısıtlı bazı yaptırımların uygulanması yönündeki çağrısını da desteklediğini açıkladı. İsrail İşgali adlı kitabın yazarı olan Profesör Gordon, bir müddettir işgalin ve "İsrail Aparşeid"ının sona ermesi için ülkesine uluslararası boykot ve yaptırım uygulanması çağrısında bulunuyordu.
Tutu, işgal altındaki Filistin topraklarıyla kendi ülkesinde yaşanmış Aparşeid dönemini kıyaslarken de güvenlik güçlerinin kontrol noktalarında insanlara yaptığı muamelenin bire bir aynı olduğunu söyledi. Ancak Tutu Güney Afrika Aparşeid'ında hiç değilse kolektif cezalandırmanın olmadığının altını çizdi.
"Bizde bir evde yaşayanlardan birinin terörist olabileceği ihtimaline binaen evin tümden yıkılması diye bir şey yoktu" şeklinde konuşan Tutu, Bil'in Köyü'nün kurtarılması için mücadele eden barış taraftarlarını da Gandhi ve Martin Luşer King'e benzetti. Bil'in, 2007 yılından bu yana yanı başında kurulmaya çalışılan yerleşime karşı mücadele veren bir Filistin şehri. Bil'in'in mücadelesine pek çok Yahudi gönüllüsü destek veriyor.
Aparşeid, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 1950'den 1994 yılına kadar yürürlükte kalan ayrımcılık politikasının adı. Uluslararası terminolojide, ırkçılık siyasetinin egemen olduğu hükümetlerce yönetilen rejimler için Aparşeid rejimi ifadesi kullanılıyor.
Dünyabülteni
Gündem, 29 Ağustos 2009 07:53
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!