Şeyh Naim Kasım: Muğniye'nin İntikamı Sürpriz Olacak !..
Analiz, 19 Ağustos 2009 17:55Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, el Alem'e Lübnan direnişinin Temmuz zaferini ve üç yıl sonraki yansımalarını açıkladı.
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, el Alem'e Lübnan direnişinin Temmuz zaferini ve üç yıl sonraki yansımalarını açıkladı.
Şeyh Naim Kasım'ın el Alem'e bugün akşam verdiği demecin geniş özetini sunuyoruz:
Direniş, Gerilla Savaşıyla Düzenli Ordu Savaş Taktiğini Birleştirdi
1982 yılında Hizbullah’ın başlattığı direniş, sınırlı imkanlara sahipti ve basitti. 1982’den bugüne kadar gelişerek devam etti. 2006 yılına gelindiğinde tüm dünyaya bir örneklik sundu. Dünyadaki direniş, gerilla savaşı üzerine kuruludur ve vur-kaç sistemi uygulanır. Fakat Hizbullah, vur-kaç gerilla savaşının yanı sıra ile tıpkı düzenli ordular gibi düşmana karşı yüz yüze savaşmayı birleştirdi. Bu durum Siyonist düşman tarafından sürprizle karşılandı. Çünkü düşman, şimdiye kadar üzerinde eğitim almadı bir savaş stratejisiyle karşılaşmıştı. Bunun üzerine yeterli eğitim yapmamışlardı.
Mesela, Hizbullah savaşçıları var sanarak bombaladıkları yere sonradan geldiklerinde hiç kimseyi bulamadılar. Yani Lübnan direnişinin geliştirdiği savaş stratejisi, yeni bir modeldi. Bildiğimiz kadarıyla şimdi dünyadaki savaş fakültelerinde bizim savaş stratejimiz okutuluyor. Savaş stratejimizin nasıl aşılacağı tartışılıyor. Lübnan direnişi, direnişte bir okul oldu. 2006 Temmuz savaşında da Lübnan direnişinin diğer direniş hareketlerinden çok farklı olduğu açığa çıktı.
Temmuz Savaşı, Dengeleri Değiştirdi
İkinci olarak düşman, şimdiye kadar sürekli olarak işgal etme ama hezimete uğramama özelliğine sahipti. Direniş, İsrail’in bu özelliğini elinden aldı. 2006 Temmuz savaşından istifade eden direniş, düşmanı bulunduğu yerde tutma noktasında da hazırlıklarını tamamladı. Bu da bölgedeki dengelerin değiştiğinin göstergesidir.
2006 Temmuz Savaşıyla Yeni Ortadoğu Projesi Sona Erdirildi
Rice, 2006 Temmuz savaşının 9. gününde Lübnan’daki acıların, Yeni Ortadoğu’nun doğum sancıları olduğunu söylemişti. Lübnan’ın bölgedeki Amerika ve İsrail hakimiyetinin kapısı olacağı hesap ediliyordu. Fakat İsrail Lübnan’da yenilince kapılar yüzlerine kapanmış oldu. Temmuz zaferinde elde edilen zafer, Amerika ve İsrail’in projelerini başarısızlıkla sonuçlandırdı ve Ortadoğu projesini sona erdirdi. Temmuz zaferi, Amerika ve İsrail’i yeni esas ve dengeler üzerinde düşünmeye itti.
Direniş, Temmuz Zaferinden Sonra Kendisini Güçlendirdi
Hizbullah, savaşın sona erdiği 14 Ağustos 2006 tarihinden bugüne kadar bir an dahi olsa durmadı. Temmuz savaşından ibretler ve dersler çıkardı. Zayıf olduğu alanları güçlendirdi. Direniş olarak stratejimiz, Lübnan’ı savunmak, düşmanı yeni sürprizlerle karşı karşıya bırakmak ve hesaplarını tuzağa düşürmektir. Sürprizlerimiz, zamanı gelince sergilenecektir.
Direniş Güçlü Olursa İsrail Saldıramaz
Biz, eylemlerimizle düşmanın saldırmasına fırsat vermemek için çalışıyoruz. “Direniş, İsrail’in yeni saldırılarına fırsat verdi” iddiasını asla kabul etmiyoruz. Şimdiye kadarki tüm saldırıların başlatıcısı Siyonist düşmandır. Siyonistlerin düşmanca saldırısı her halükarda sürecektir. Fakat burada düşmanın bize saldırmasını engelleyen unsur bizim güçlü olmamızdır. Biz, zayıf olursak düşman istediği zaman bize saldırır. Güçlü olursak ise saldırmadan önce uzun süre düşünecektir. Çünkü Lübnan’ı savunan esas güç, direniştir.
Obama, Duruşunu Netleştirecek
ABD Başkanı Barack Obama, bölgeye yönelik bakışını net olarak oluşturmadı. Bakışının bu yıl sonuna kadar netleşmesini bekliyoruz. Böylece, Obama’nın önünde Filistin, İran, Irak ve Afganistan’a ilişkin bir yol haritası oluşacaktır.
Amerika’nın Filistin Sorununa Karşı Duruşu Değişmedi
Bizlerin Bush’tan sonra Obama’da gördüğümüz şey yumuşaklık değildir. Bush, saldırgan bir uslupla bölgeye karşı yaklaşırken Obama, yumuşak dil kullanmaktadır. Fakat Obama’nın şimdiye kadarki Ortadoğu siyasetine baktığımız zaman Bush’tan ayrı bir yönünün olmadığını görmekteyiz. Filistinliyi suçlamakta, Filistinlilerin arasını açmakta, Hamas’a vurmakta… Buna karşı İsrail’in Gazze ambargosuna engel olmuyor ve Filistinlilere karşı saldırılarını meşru kabul ediyor. Obama’nın İsrail’den bir tek talebi var o da yerleşim merkezlerinin durdurulmasıdır. 3-4 ay ya da bir sene yerleşim merkezlerinin durdurulması karşılığında Arap dünyasının İsrail’le ilişkilerini normalleştirmesini beklemektedir. O halde yeni yönetimin Filistin sorununa çözümü nedir? Şu halde ortada bir çözüm gözükmüyor.
Obama, İran’a Karşı Ne Yapacak?
Mesela, İran’la ilgili olarak da diyalogu önerdiler. Fakat İran karşısında hangi tavizlerde bulunacak? İran’ın sivil nükleer enerji hakkının olduğunu kabul edecekler mi? Yoksa İran’ın nükleer silah elde etme arzusunda olduğunu iddia etmeye ve İran’ı bundan alıkoyma tehdidinde bulunmaya devam mı edecek?
Obama yönetiminden bölgemize karşı ciddi bir değişiklik beklemiyoruz. Fakat herkes gibi bekleyeceğiz. İşte Obama’nın duruşunu netleştireceği ve herkesin bekleyişte olduğu bu dönemde herhangi bir savaşın başlaması mümkün değildir.
Amerika ve Avrupa’nın İran’a olan müdahalesi, seçim sonrasındaki olaylarda barizdi. Onlar, İran’da karışıklık çıkarmayı ummaktaydı. Fakat şimdi İran, normale döndü ve bir takım beklentiler suya düştü.
Muğniye Suikastinin Faili İsrail’dir
İmad Muğniye, iki önemli zaferin de lideridir. Hizbullah’ın geldiği noktada önemli katkıları da olmuştur, bunlar çok barizdir. Muğniye’nin suikastinden birinci derecede İsrail sorumludur. Bunu kesin olarak bilmekteyiz. Bunda %1 dahi şüphemiz yok. Suriyeli yetkililer ve bizim kardeşlerin topladığı tüm deliller, İsrail’in suikastin arkasında olduğunu göstermektedir. Fakat araştırma hala devam ediyor. Böyle büyük bir saldırının araştırmaları hemen sonuçlanmıyor. Sorumluyu biliyoruz fakat detaylar konusunda çalışmalar devam ediyor. Gerekli görülen hususlar, kamuoyuyla paylaşılacaktır.
İntikamımız Sürpriz Olacak!
Muğniye suikastinin intikamının alınacağı Hizbullah’ın programında yer almaktadır. Fakat bunun zamanı, yeri ve şahısları belirli değildir. Bu karar, suikastle ilgili dosyayı takip edenler tarafından verilecektir. Suikastin intikam kararı alınmıştır. Fakat nasıl, ne zaman ve nerede olacağı, uygulanınca açığa çıkacak. Muğniye’ye karşı görevimizi yerine getireceğiz.
Mısır’daki Hizbullah Hücresi
Avukatlar aracılığıyla görüşmeler devam ediyor. Mısır rejimi, bizi siyasi çatışmaya çekmesine rağmen biz bundan uzak durduk. Netice olarak dava yargıya intikal etti. Sami kardeşimizin yaptığı eylem, her Arabın onur duyacağı bir eylemdir. Utanacağımız bir şey yok. O, Filistin davasını destekleyen bir kardeşimizdir. Bundan ötürü Hizbullah ve Mısır arasında, bu konudan ötürü bir krizin çıkmasını istemiyoruz. Biz ve avukatlar, davayı yakından takip etmekteyiz… Geçen süre zarfındaki tartışmalar yeter. Bu sorundan doğacak bir krizin ne Mısır’a ne de Mısır rejimine faydası vardır.
Ulusal Uzlaşı Hükümeti Ne Zaman Kurulacak?
Hükümetin kurulmasında taraflar arasında ittifaka varıldı. Bu olumlu bir gelişmedir. Çünkü Lübnan, ulusal uzlaşıyla gelişecek, istikrara kavuşacaktır. Bazı şüphelerin olmasına rağmen seçim sonuçlarının kabul edilmesi ve tarafların birbirlerine karşı yaklaşımının olumlu olması, Lübnan açısından son derece önemli bir kazanımdır.
Bakanlık dağılımıyla ilgili sorunlara gelince.. Bu sorun, bazı muhaliflerde ve iktidar yanlılarında var.. Biz bu sorunun basın önünde konuşularak çözüme kavuşturulacağına inanmıyoruz. Doğrudan ve basından uzak diyalog, sorunu kısa süre içerisinde çözmemize yardımcı olacaktır. Bu olursa hükümet birkaç gün içerisinde kurulur. Bu iki esasa dikkat edilmezse hükümetin kurulması biraz daha zaman alacaktır.
isra haber
Analiz, 19 Ağustos 2009 17:55
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!