ABD'nin Ortadoğu'daki Ambargo Dengesi
Analiz, 28 Temmuz 2009 05:48Obama yönetimi Suriye'ye uygulanan yaptırımların hafifletilmesine karar verirken İran'a ağırlaştırılmış ambargo gündemde...
ABD Başkanı Barack Obama yönetimi, Suriye'ye yönelik ticari yaptırımları hafifletme kararı aldı.
Beyaz Saray Sözcüsü Tommy Vietor, Obama'nın Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell'ın pazar günü Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile yaptığı görüşme sırasında "ABD'nin mümkün olan en kısa sürede, Suriye'nin enformasyon teknolojileri, telekomünikasyon teçhizatı ya da sivil havacılık için kullanılan malzemelere yönelik Amerikan yaptırımlarından muafiyet talebini ele alacağını" söylediğini açıkladı.
Kararın, Obama yönetiminin Suriye ile diplomatik ilişkileri geliştirme çabası kapsamında alındığı kaydedildi. ABD, 24 Haziran'da, 4 yıl aradan sonra Suriye'ye yeni bir büyükelçi göndereceğini ilan etmişti.
Suriye'ye yönelik yaptırımların tamamen kaldırılmasının söz konusunu olmadığının altını çizen Vietor, "Amerikan yaptırımlarında düzeltme yapmak Kongre ile sıkı istişare ve koordinasyon gerektiriyor" dedi.
Bush döneminde, 2004 yılında Suriye'ye karşı başlatılan ambargonun gerekçesi, ülkenin "teröre destek vermesi" olarak açıklanmıştı.
Yeni yönetimin ambargoyu hafifletme kararıyla ne amaçladığı konusunda ise farklı görüşler ortaya atıldı. Bazı uzmanlar ABD'nin Esad hükümetinden Hamas'a karşı işbirliği talep edeceğini öne sürdü. İsrail basını da ambargonun hafifletilmesi kararını, ABD'nin Şam'a İsrail ile barış görüşmeleri konusunda baskısı olarak yorumladı.
Ancak bölgeyi yakından takip eden bir çok isim, atılan adımın İran'a karşı yürütülen "kuşatma" stratejisinde Suriye'nin desteğini almaya yönelik olduğunu savunuyor.
Ortadoğu'da temaslarda bulunan iki üst düzey Amerikalı yetkili, Savunma Bakanı Robert Gates ve Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell'in görüşmelerinde de ana gündem İran...
Ürdün'de Kral Abdullah'la görüşen Gates, "İran, nükleer programı konusunda masaya oturma önerimizi kabul etmezse sert yaptırımlar yolda" mesajı verdi. İsrail'de Devlet Başkanı Şimon Peres'le bir araya gelen Mitchell de benzer açıklamalarda bulundu.
Lieberman, İran'a 'ağır yaptırım' istedi
Öte yandan, Güney Amerika ziyaretini sürdüren İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın gündeminde de İran vardı. Tahran yönetimini nükleer programından vazgeçirmek için bu ülkeye yönelik ağır yaptırım çağrısında bulunan Lieberman, İran'ın nükleer programının dünyayı tehdit ettiğini savundu.
Lieberman, ''eğer bu rejim nükleer enerjiye ulaşırsa, büyük bir tehdit oluşturacak. İranlıları durdurmamız lazım. En iyi çözümün BM'nin ağır yaptırımlar kararı alması olduğunu düşünüyorum ve BM'nin eylül ayında yapılacak genel kurulunda bu konuyla ilgili gerçek bir değişiklik ortaya koymasını umuyoruz'' ifadesini kullandı.
Dünyabülteni
Beyaz Saray Sözcüsü Tommy Vietor, Obama'nın Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell'ın pazar günü Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile yaptığı görüşme sırasında "ABD'nin mümkün olan en kısa sürede, Suriye'nin enformasyon teknolojileri, telekomünikasyon teçhizatı ya da sivil havacılık için kullanılan malzemelere yönelik Amerikan yaptırımlarından muafiyet talebini ele alacağını" söylediğini açıkladı.
Kararın, Obama yönetiminin Suriye ile diplomatik ilişkileri geliştirme çabası kapsamında alındığı kaydedildi. ABD, 24 Haziran'da, 4 yıl aradan sonra Suriye'ye yeni bir büyükelçi göndereceğini ilan etmişti.
Suriye'ye yönelik yaptırımların tamamen kaldırılmasının söz konusunu olmadığının altını çizen Vietor, "Amerikan yaptırımlarında düzeltme yapmak Kongre ile sıkı istişare ve koordinasyon gerektiriyor" dedi.
Bush döneminde, 2004 yılında Suriye'ye karşı başlatılan ambargonun gerekçesi, ülkenin "teröre destek vermesi" olarak açıklanmıştı.
Yeni yönetimin ambargoyu hafifletme kararıyla ne amaçladığı konusunda ise farklı görüşler ortaya atıldı. Bazı uzmanlar ABD'nin Esad hükümetinden Hamas'a karşı işbirliği talep edeceğini öne sürdü. İsrail basını da ambargonun hafifletilmesi kararını, ABD'nin Şam'a İsrail ile barış görüşmeleri konusunda baskısı olarak yorumladı.
Ancak bölgeyi yakından takip eden bir çok isim, atılan adımın İran'a karşı yürütülen "kuşatma" stratejisinde Suriye'nin desteğini almaya yönelik olduğunu savunuyor.
Ortadoğu'da temaslarda bulunan iki üst düzey Amerikalı yetkili, Savunma Bakanı Robert Gates ve Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell'in görüşmelerinde de ana gündem İran...
Ürdün'de Kral Abdullah'la görüşen Gates, "İran, nükleer programı konusunda masaya oturma önerimizi kabul etmezse sert yaptırımlar yolda" mesajı verdi. İsrail'de Devlet Başkanı Şimon Peres'le bir araya gelen Mitchell de benzer açıklamalarda bulundu.
Lieberman, İran'a 'ağır yaptırım' istedi
Öte yandan, Güney Amerika ziyaretini sürdüren İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın gündeminde de İran vardı. Tahran yönetimini nükleer programından vazgeçirmek için bu ülkeye yönelik ağır yaptırım çağrısında bulunan Lieberman, İran'ın nükleer programının dünyayı tehdit ettiğini savundu.
Lieberman, ''eğer bu rejim nükleer enerjiye ulaşırsa, büyük bir tehdit oluşturacak. İranlıları durdurmamız lazım. En iyi çözümün BM'nin ağır yaptırımlar kararı alması olduğunu düşünüyorum ve BM'nin eylül ayında yapılacak genel kurulunda bu konuyla ilgili gerçek bir değişiklik ortaya koymasını umuyoruz'' ifadesini kullandı.
Dünyabülteni
Analiz, 28 Temmuz 2009 05:48
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!