196 Değil, 1000 Kişi
Gündem, 22 Temmuz 2009 17:36İHH`nın Doğu Türkistan ile ilgili düzenlediği basın toplantısına katılan görgü tanığı 196 değil 1000`in üzerinde kişiyi Çin yönetimi kurşuna dizdi şeklinde konuştu
196 Uygur Türk’ünün kurşuna dizilerek idam edilmesi üzerine Türkiye’ye gelen Doğu Türkistanlı bir görgü tanığı, bölgede daha fazla insanın idam edildiğini belirtti. Görgü tanığı, “Bu rakam sadece Türkiye’ye gelen bilgi. Bizim bilgilerimize göre 1000’in üzerinde Uygur erkeği kurşuna dizilerek idam edildi” dedi.
196 Uygur Türk’ünün kurşuna dizilerek idam edilmesi üzerine Doğu Türkistanlı sivil toplum kuruluşları İHH İnsani Yardım Vakfı’nın genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan ve Doğu Türkistan Vakfı Genel Sekreteri Hamit ve Doğu Türkistan’dan yeni gelen bir görgü tanığı katıldı. Güvenliği için yüzünü kapatan ve ismini veremeyen gördüğü tanığı, yaşadığı dehşet anlarını sıcağı sıcağına anlattı.
Güvenlik güçlerinin yanı sıra Çinli sivillerinin bir kısmının da silahlarla Uygur Türklerini yok ettiğini anlatan görgü tanığı, “Hapishanelere atılan 600 kişiden haber alınamıyor. “Türkiye’ye en son 196 kişinin idam edildiği bilgisi gelmiş. Bu rakam sadece Türkiye’ye gelen bilgi. Bizim bilgilerimize göre 1000’in üzerinde Uygur erkeği kurşuna dizilerek idam edildi.
Çin dünyaya kapattığı bölgede istediğini asıp kesiyor. Ben çeşitli yolları kullanarak Türkiye’ye geldim. Ancak Doğu Türkistan’da bulunan ailem ve yakınlarım için endişeliyim. Hiç birisinin garantisi yok. Çünkü Çin için suçlu olmak için suç işlemek gerekmiyor. Çin yönetiminin gözünde bütün Müslüman Uygur Türkleri zaten potansiyel suçlu ve terörist” dedi.
İHH Başkanı Bülent Yıldırım da, katliamların durdurulması için İslam Konferansı Örgütü (İKÖ), Arap Birliği ve Birleşmiş Milletlere (BM) çağrıda bulundu.
Yıldırım şöyle konuştu: “Dünya sessiz kalırsa bütün Çin, Uygurların hepsini yok edene kadar öldürecek. Uygurların bütün insani hakları ellerinden alınmış durumda.
Doğu Türkistan politikasında Türkiye’de bir takım hatalar yaptı. Ne yazık ki Türkiye geçmişte Çin tarafından Uygurca dilinin yasaklanmasına sessiz kaldı. 23 Aralık 1998 tarihinde 36 sayılı başbakanlık genelgesi ile Doğu Türkistan’a insani yardımın götürülmesi engellendi. Bu durum düzeltilmelidir. İslam dünyasının Çin ile 133 milyar dolarlık bir ticaret hacmi vardır. Hac ve Umrede satılan malzemeler bile Çin malı. Çin’e karşı boykotun başlatılması için İKÖ, İslam ülkelerini bir araya getirmeli. İKÖ’ya böyle zamanlarda ihtiyaç var.”
Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan ise “Çinli askerler, Doğu Türkistan’dan hemen çekilsin. Çin’in iç kesimlerine zorla götürülen işçi kız ve Uygur erkekleri ile hapishanelerdeki binlerce masum insan serbest bırakılsın” dedi.
Doğu Türkistan Vakfı Genel Sekreteri Hamit Göktürk ise Doğu Türkistan’daki katliamlara uluslar arası örgütlerin sessiz kalmaması gerektiğini belirtti.
Göktürk, “Dünya ülkeleri maalesef Çin ile olan bir takım ticari ilişkileri sebebiyle bu katliamı görmezden geliyor. Bu sessizlik devam ederse bir halk yok olacak” şeklinde konuştu
Ajanslar
196 Uygur Türk’ünün kurşuna dizilerek idam edilmesi üzerine Doğu Türkistanlı sivil toplum kuruluşları İHH İnsani Yardım Vakfı’nın genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan ve Doğu Türkistan Vakfı Genel Sekreteri Hamit ve Doğu Türkistan’dan yeni gelen bir görgü tanığı katıldı. Güvenliği için yüzünü kapatan ve ismini veremeyen gördüğü tanığı, yaşadığı dehşet anlarını sıcağı sıcağına anlattı.
Güvenlik güçlerinin yanı sıra Çinli sivillerinin bir kısmının da silahlarla Uygur Türklerini yok ettiğini anlatan görgü tanığı, “Hapishanelere atılan 600 kişiden haber alınamıyor. “Türkiye’ye en son 196 kişinin idam edildiği bilgisi gelmiş. Bu rakam sadece Türkiye’ye gelen bilgi. Bizim bilgilerimize göre 1000’in üzerinde Uygur erkeği kurşuna dizilerek idam edildi.
Çin dünyaya kapattığı bölgede istediğini asıp kesiyor. Ben çeşitli yolları kullanarak Türkiye’ye geldim. Ancak Doğu Türkistan’da bulunan ailem ve yakınlarım için endişeliyim. Hiç birisinin garantisi yok. Çünkü Çin için suçlu olmak için suç işlemek gerekmiyor. Çin yönetiminin gözünde bütün Müslüman Uygur Türkleri zaten potansiyel suçlu ve terörist” dedi.
İHH Başkanı Bülent Yıldırım da, katliamların durdurulması için İslam Konferansı Örgütü (İKÖ), Arap Birliği ve Birleşmiş Milletlere (BM) çağrıda bulundu.
Yıldırım şöyle konuştu: “Dünya sessiz kalırsa bütün Çin, Uygurların hepsini yok edene kadar öldürecek. Uygurların bütün insani hakları ellerinden alınmış durumda.
Doğu Türkistan politikasında Türkiye’de bir takım hatalar yaptı. Ne yazık ki Türkiye geçmişte Çin tarafından Uygurca dilinin yasaklanmasına sessiz kaldı. 23 Aralık 1998 tarihinde 36 sayılı başbakanlık genelgesi ile Doğu Türkistan’a insani yardımın götürülmesi engellendi. Bu durum düzeltilmelidir. İslam dünyasının Çin ile 133 milyar dolarlık bir ticaret hacmi vardır. Hac ve Umrede satılan malzemeler bile Çin malı. Çin’e karşı boykotun başlatılması için İKÖ, İslam ülkelerini bir araya getirmeli. İKÖ’ya böyle zamanlarda ihtiyaç var.”
Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan ise “Çinli askerler, Doğu Türkistan’dan hemen çekilsin. Çin’in iç kesimlerine zorla götürülen işçi kız ve Uygur erkekleri ile hapishanelerdeki binlerce masum insan serbest bırakılsın” dedi.
Doğu Türkistan Vakfı Genel Sekreteri Hamit Göktürk ise Doğu Türkistan’daki katliamlara uluslar arası örgütlerin sessiz kalmaması gerektiğini belirtti.
Göktürk, “Dünya ülkeleri maalesef Çin ile olan bir takım ticari ilişkileri sebebiyle bu katliamı görmezden geliyor. Bu sessizlik devam ederse bir halk yok olacak” şeklinde konuştu
Ajanslar
Gündem, 22 Temmuz 2009 17:36
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!