Merce-i Taklid'lerden Çin Zulmüne Tepkiler Devam Ediyor
Ehl-i Beyt, 15 Temmuz 2009 08:55Büyük Merce-i Taklid'lerden Ayetullah Cafer Subhani ile Ayetullah Ahmed Hatemi, "Sincan Uygur Özerk Bölgesinde Müslümanlara yönelik şiddet eylemlerini" kınadı.
Aynı zamanda "Merce-i Taklid" olan Subhani, "Baskı ve zulme uğrayanları savunmak İslami ve insani bir vazifedir" dedi.
Bugüne kadar sadece Batıda Müslümanların zulme uğradığını ve haklarına riayet edilmediğinin bilindiğini kaydeden Subhani, "Sincan'dan gelen haberler, oradaki savunmasız Müslümanların dünün komünist ve bugünün kapitalist Çin'i tarafından saldırıya uğradığını gösteriyor" ifadesini kullandı.
Ayetullah Subhani, "Müslüman Uygur halkı, vatandaşlık hak ve hukukuna riayet edilmesini istiyor. Çin yönetimi, bütün kavimlere aynı gözle bakmalı ve hepsinin hukukuna saygılı olmalı" dedi.
Batının olayları kendi lehine kullandığının kesin olduğunu ve Batılıların Müslümanlara yardım etmesinin beklenemeyeceğini kaydeden Subhani şunları söyledi:
"Bütün uluslararası kurum ve kuruluşlardan, özellikle de İslam Konferansı Teşkilatından (İKT) en kısa sürede görevlerini yerine getirmesini istiyoruz. Sincan'daki Müslümanların can ve mallarını korusunlar, onların hak ve hukukunun daha fazla çiğnenmesine izin vermesinler" diye konuştu.
-"SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI HAREKETE GEÇMELİ"-
Uzmanlar Meclisi üyesi Ayetullah Ahmed Hatemi de, Uygur halkına yönelik baskı ve şiddet eylemlerini kınadı ve "Dini öğretilerimiz, dünyadaki bütün mazlumları, özellikle de zulme uğrayan Müslümanları himaye etmemizi emrediyor" dedi.
Hatemi, "İran anayasası, İslam dünyasını bir bütün olarak görüyor, mazlum Müslümanları himaye etmeyi İslam Cumhuriyetinin görevi olarak belirliyor" diye konuştu.
Ayetullah Hatemi şunları kaydetti:
"Sivil toplum kuruluşları, Uygur halkına karşı işlenen cinayetlere sert tepki göstermeli. Ülke genelindeki cuma imamları da bu haftaki hutbelerinde Sincan'daki facialar konusunda halkı bilgilendirmeli ve savunmasız halkın katledilmesini kınamalı."
Müslümanların hak ve hukukunun korunmasının ticari ilişkilerden çok daha önemli olduğunun Çinli makamlara iletilmesini isteyen Hatemi, "Her yol denenerek Sincan'daki Müslümanların öldürülmesi ve ihanete uğramsı durdurulmalı" ifadesini kullandı.
Hatemi, ilgili birimlerin konuyla ilgili olarak Çinli yetkililerle görüştüğünü, ancak daha etkin bir politika izlenmesini beklediklerini kaydetti.
Önde gelen dini liderlerden Büyük Ayetullah Nasir Mekarim Şiraz, Lütfullah Safi Gülpaygani ve Nuri Hamedani de ayrı ayrı yayımladıkları bildirilerde, "Sincan Uygur Özerk Bölgesinde çok sayıda Müslümanın öldürülmesi, yaralanması ve tutuklanmasını" kınamıştı.
İran Dışişleri Bakanı Menuçehr Mutteki de, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Çin Dışişleri Bakanı Yang Cieçi ve İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ile Sincan Uygur Özerk Bölgesindeki olayları görüşmüştü.
Ajanslar
Bugüne kadar sadece Batıda Müslümanların zulme uğradığını ve haklarına riayet edilmediğinin bilindiğini kaydeden Subhani, "Sincan'dan gelen haberler, oradaki savunmasız Müslümanların dünün komünist ve bugünün kapitalist Çin'i tarafından saldırıya uğradığını gösteriyor" ifadesini kullandı.
Ayetullah Subhani, "Müslüman Uygur halkı, vatandaşlık hak ve hukukuna riayet edilmesini istiyor. Çin yönetimi, bütün kavimlere aynı gözle bakmalı ve hepsinin hukukuna saygılı olmalı" dedi.
Batının olayları kendi lehine kullandığının kesin olduğunu ve Batılıların Müslümanlara yardım etmesinin beklenemeyeceğini kaydeden Subhani şunları söyledi:
"Bütün uluslararası kurum ve kuruluşlardan, özellikle de İslam Konferansı Teşkilatından (İKT) en kısa sürede görevlerini yerine getirmesini istiyoruz. Sincan'daki Müslümanların can ve mallarını korusunlar, onların hak ve hukukunun daha fazla çiğnenmesine izin vermesinler" diye konuştu.
-"SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI HAREKETE GEÇMELİ"-
Uzmanlar Meclisi üyesi Ayetullah Ahmed Hatemi de, Uygur halkına yönelik baskı ve şiddet eylemlerini kınadı ve "Dini öğretilerimiz, dünyadaki bütün mazlumları, özellikle de zulme uğrayan Müslümanları himaye etmemizi emrediyor" dedi.
Hatemi, "İran anayasası, İslam dünyasını bir bütün olarak görüyor, mazlum Müslümanları himaye etmeyi İslam Cumhuriyetinin görevi olarak belirliyor" diye konuştu.
Ayetullah Hatemi şunları kaydetti:
"Sivil toplum kuruluşları, Uygur halkına karşı işlenen cinayetlere sert tepki göstermeli. Ülke genelindeki cuma imamları da bu haftaki hutbelerinde Sincan'daki facialar konusunda halkı bilgilendirmeli ve savunmasız halkın katledilmesini kınamalı."
Müslümanların hak ve hukukunun korunmasının ticari ilişkilerden çok daha önemli olduğunun Çinli makamlara iletilmesini isteyen Hatemi, "Her yol denenerek Sincan'daki Müslümanların öldürülmesi ve ihanete uğramsı durdurulmalı" ifadesini kullandı.
Hatemi, ilgili birimlerin konuyla ilgili olarak Çinli yetkililerle görüştüğünü, ancak daha etkin bir politika izlenmesini beklediklerini kaydetti.
Önde gelen dini liderlerden Büyük Ayetullah Nasir Mekarim Şiraz, Lütfullah Safi Gülpaygani ve Nuri Hamedani de ayrı ayrı yayımladıkları bildirilerde, "Sincan Uygur Özerk Bölgesinde çok sayıda Müslümanın öldürülmesi, yaralanması ve tutuklanmasını" kınamıştı.
İran Dışişleri Bakanı Menuçehr Mutteki de, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Çin Dışişleri Bakanı Yang Cieçi ve İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ile Sincan Uygur Özerk Bölgesindeki olayları görüşmüştü.
Ajanslar
Ehl-i Beyt, 15 Temmuz 2009 08:55
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!