NATO Arnavutluk Müslümanlarına El Attı
İslam, 14 Temmuz 2009 13:38Ülkedeki İslami yükselişten rahatsız olan NATO, düzenlettiği bir konferansla, Arnavut Müslümanlara doğru yolu gösterdi.
Arnavutluk'ta 1945 ila 1991 arasındaki dönemde ya da 1997 ile günümüz arasındaki dönemde binlerce imam devlet tarafından ortadan kaldırıldı. Yine devlet tarafından öldürülen ve işkence yapılan inançlı erkek ve kadınlar da büyük bir yekün tutmaktadır. Halen de günümüzde, İslami inancı benimseyenler sırf başörtüleri ve sakalları yüzünden okullarından atılmakta.
Arnavutluk'a akıl verenlerden biri olan Erica Chenoueş, Wesleyan Üniversitesinin web sitesindeki özgeçmişi okunduğunda görüleceği üzerine, "iyi ve kötü" arasındaki küresel savaşa inanan açık bir Bush neoconudur ve konferansta Sinderalla rolünü oynamıştır. Arnavutluk'taki demokratikleşme sürecinin bazılarının şiddeti kullanacağı terörist grupları beraberinde getireceği ve bu şiddetin dini doğada olacağı kehanetinde bulunur. Onun ilgilendiği, bu terörizmin kaynağı değildir, ama Buşizmin üst düzey bir görevlisi olarak, Arnavutluk hükümetine bu radikal gruplara karşı koymak için bir takım önlemlerin alınmasını tavsiye eder. Arnavutluk gibi ülkeler demokratikleştirilmenin radikalleri ürettiği Irak ve Filistin örneğini incelemelidir. Chenoueş, radikallere hükümetin kendilerine karşı işlediği suçları protesto hakkına kavuşmaması için ülkedeki demokratik hakların yasaklanmasına inanır görünmektedir.
NATO'nun Gelişmiş Araştırma Grubu için bu konferansın sonuç bildirgelerini de hazırlayan Erica Chenoueş, sayfa 133'de Vahabilik ve Suudi Arabistan'ın Arnavutluk'ta radikal cami ve okullar inşa edeceği sonucuna varır. İslam Dünyasında eğitim gören gençlik önceki yıllarda sağlanan birlikte yaşama olgusunu bozabilir. Ama ülkeyi böyle bir tehditten korumak için, Arnavut dini kurumlarının otonomisi korunmalıdır. Arnavutluk, Müslümanların İslam Dünyasında eğitim görmesini engellemek için kendi teoloji üniversitesini kurmalıdır. Ayrıca Arnavutluk'un terörizm tarafından yüksek derecede tehdit edildiği sonucuna da varır. Bu yüzden hükümet ılımlıları desteklemeli ve terörist olaylar olduğunda, hükümet onlar üzerinde sert önlemler almalıdır.
NATO'nun üst yönetiminde bulunan Centilmenler Arnavutluk'taki Müslümanların hem paralarının hem de dinlerinin küçük düşürüldüğü böylesi NATO toplantılarına karşılık verecek yeteneklerinin ve burada ortaya konulan aptallıklara cevap verebilecek akademisyenlerinin olmadığını çok iyi bilirler. Bugün NATO'nun başında bulunan Centilmen Arnavutluk Müslümanlarının Recep ve Sabri gibilerden ve komünist rejim zamanındaki devlet güçlerinden nasıl çektiklerini; 1998'den sonra Hristiyanlık her yere yayılırken ve Batı'nın yardımıyla binlerce Arnavut Hristiyanlığa geçerken Müslümanların binalarının, camilerinin, okullarının ve medreselerinin nasıl kapatıldığını çok iyi bilir. Mamafih, NATO'nun başında bulunan Centilmen ayrıca şunu da bilmelidir ki, Romalı askerlerin önünde çarmıhta duran İsa gibi zulme uğrayan Arnavut Müslümanların da görünmez orduları ve her türlü süpergüç imparatorluğunun üzerinde zaferi olan Allah'tan ümitleri vardır. NATO'nun başında bulunan Centilmenin bundan sonra, gelecekte Arnavut Müslümanlarını gücendirecek faydasız programlara sponsor olmayarak daha akıllı olması gerekir.
Dünyabülteni
Arnavutluk'a akıl verenlerden biri olan Erica Chenoueş, Wesleyan Üniversitesinin web sitesindeki özgeçmişi okunduğunda görüleceği üzerine, "iyi ve kötü" arasındaki küresel savaşa inanan açık bir Bush neoconudur ve konferansta Sinderalla rolünü oynamıştır. Arnavutluk'taki demokratikleşme sürecinin bazılarının şiddeti kullanacağı terörist grupları beraberinde getireceği ve bu şiddetin dini doğada olacağı kehanetinde bulunur. Onun ilgilendiği, bu terörizmin kaynağı değildir, ama Buşizmin üst düzey bir görevlisi olarak, Arnavutluk hükümetine bu radikal gruplara karşı koymak için bir takım önlemlerin alınmasını tavsiye eder. Arnavutluk gibi ülkeler demokratikleştirilmenin radikalleri ürettiği Irak ve Filistin örneğini incelemelidir. Chenoueş, radikallere hükümetin kendilerine karşı işlediği suçları protesto hakkına kavuşmaması için ülkedeki demokratik hakların yasaklanmasına inanır görünmektedir.
NATO'nun Gelişmiş Araştırma Grubu için bu konferansın sonuç bildirgelerini de hazırlayan Erica Chenoueş, sayfa 133'de Vahabilik ve Suudi Arabistan'ın Arnavutluk'ta radikal cami ve okullar inşa edeceği sonucuna varır. İslam Dünyasında eğitim gören gençlik önceki yıllarda sağlanan birlikte yaşama olgusunu bozabilir. Ama ülkeyi böyle bir tehditten korumak için, Arnavut dini kurumlarının otonomisi korunmalıdır. Arnavutluk, Müslümanların İslam Dünyasında eğitim görmesini engellemek için kendi teoloji üniversitesini kurmalıdır. Ayrıca Arnavutluk'un terörizm tarafından yüksek derecede tehdit edildiği sonucuna da varır. Bu yüzden hükümet ılımlıları desteklemeli ve terörist olaylar olduğunda, hükümet onlar üzerinde sert önlemler almalıdır.
NATO'nun üst yönetiminde bulunan Centilmenler Arnavutluk'taki Müslümanların hem paralarının hem de dinlerinin küçük düşürüldüğü böylesi NATO toplantılarına karşılık verecek yeteneklerinin ve burada ortaya konulan aptallıklara cevap verebilecek akademisyenlerinin olmadığını çok iyi bilirler. Bugün NATO'nun başında bulunan Centilmen Arnavutluk Müslümanlarının Recep ve Sabri gibilerden ve komünist rejim zamanındaki devlet güçlerinden nasıl çektiklerini; 1998'den sonra Hristiyanlık her yere yayılırken ve Batı'nın yardımıyla binlerce Arnavut Hristiyanlığa geçerken Müslümanların binalarının, camilerinin, okullarının ve medreselerinin nasıl kapatıldığını çok iyi bilir. Mamafih, NATO'nun başında bulunan Centilmen ayrıca şunu da bilmelidir ki, Romalı askerlerin önünde çarmıhta duran İsa gibi zulme uğrayan Arnavut Müslümanların da görünmez orduları ve her türlü süpergüç imparatorluğunun üzerinde zaferi olan Allah'tan ümitleri vardır. NATO'nun başında bulunan Centilmenin bundan sonra, gelecekte Arnavut Müslümanlarını gücendirecek faydasız programlara sponsor olmayarak daha akıllı olması gerekir.
Dünyabülteni
İslam, 14 Temmuz 2009 13:38
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!