MOSSAD' a Lübnan'da Darbe
Gündem, 10 Temmuz 2009 07:04Lübnan'da askeri birimleri de kapsayan casusluk keşfi için başlatılan operasyonlar devam ediyor.
Lübnan'da İsrail'in Mossad aracılığıyla ülkede yürüttüğü casusluk çalışmalarına darbe vurmak için başlatılan operasyonlarda 2 albay gözaltına alınırken 50 kişi yakalandı.
Lübnan'da askeri birimleri de kapsayan casusluk keşfi için başlatılan kampanya çerçevesinde bir albayın İsrail'e kaçtığı anlaşıldı. Lübnan İsrail'in casusluk operasyonlarını şikayet etmek gayesiyle Birleşmiş Milletlere resmi bir dilekçe sundu.
Lübnan Emniyet kaynakları geçtiğimiz Çarşamba günü İsrail'e casusluk yaptığı şüphesi bulunan Lübnan Ordusu'ndan albay rütbeli bir subayın geçtiğimiz hafta İbrani Devleti'ne kaçtığını ortaya koydu.
Bu keşif; aralarında askerler de olmak üzere İsrail'e casusluk yaptığı şüphesi bulunan vatandaşların tevkif edilmesi çerçevesinde gerçekleşti.
İsrail hesabına casusluk yapma konusundaki soruşturmada daha başka iki albay da göz altına alındı. Bu gözaltı 50 kişinin ele geçirilmesine ve aralarından 20'sine direk resmi suçlamalar yöneltebilmeye imkan verdi.
Tutuklamalar dalgası geçtiğimiz Pazar günü Kamu Güvenliği İdaresi'nden tuğgeneral rütbeli bir subayın tutuklanmasıyla başladı.
Lübnan bu tutuklamaları İsrail'in, en sonuncusu 2006 yılındaki Hizbullah savaşçılarına karşı olmak üzere 31 yıldır kendisine karşı savaşa girdiği ülkedeki istihbarat çalışmalarına bir darbe olarak vasıflandırdı.
Hizbullah idamlarını istedi
İran ve Suriye'nin desteklediği Hizbullah, casusluktan hükümlü bu kişilerin idam edilmesini talep etti. Emniyet kaynaklarından biri; “aralarından en az biri 2004 yılında Hizbullah lideri Galip Avali suikastına karıştı” dedi. Avali Lübnan'ın güneyinde bir mahallede gerçekleştirilen bombalı saldırıda öldürülmüştü.
Lübnan Birleşmiş Milletlere gönderdiği resmi şikayette şöyle dedi; “İsrail'in casusluk operasyonları, 2006 yılında savaşı durduran Birleşmiş Milletler Konseyi'nin kararının ihlal edilmesidir. İsrail'den hiçbir resmi açıklama yapılmadı”.
Birleşmiş Milletlerin geçtiğimiz Salı günü Lübnan hakkında yayınlanan periyodik raporunda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Lübnan'ın casusluk suçlamaların ötürü endişe içinde olduğunu ifade etti.
Ban raporda; “eğer bu suçlamaların doğruluğu tespit edilirse Lübnan ve İsrail arasında mevcut askeri çalışmaların canlılığı durdurulma tehlikesine maruz kalabilir” dedi.
Ban şöyle ekledi; “Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını güvenliğini sağlaması gerekir. Aynı zamanda İsrail de İsrail ve Lübnan güçleri arasını ayıran mavi hattın kuzeyinde bulunan tüm topraklardan tamamen çekilmelidir”.
Yaklaşık iki ay önce gazetelerden sızan bilgilere göre İsrail yaklaşık bir yıldır Mosad'ın planıyla, Filistin toprakları içerisinde Arap ülkelerinden gelen unsurlara askeri eğitimle casusluk eğitimi vermek için kışlalar inşa etmektedir. Edinilen bilgilere göre İsrail bu unsurları Arap ülkelerinde yabancı ülkelerin muhtemel çıkarlarına karşı –kendi stratejik çıkarlarına karşı bir tehlike olarak görmesi nedeniyle- operasyonlarda bulunmak için eğitmektedir.
Telefonunu ve arabasını terkedip kaçtı
Kaçak albay, Lübnan'ın güneyindeki Uluslar arası Güçler kapsamında çalışan İspanyol Taburuyla İrtibat Komitesi'nde çalışıyordu. 2000 yılında İsrail'in Lübnan'dan çekilmesinden önce şehri Kalia'da bulunuyordu.
1986 yılında Harbiye Okulu'ndan mezun oldu. Aynı dönemde İsraille işbirliği yapmakla suçlanan görevden alınmış Albay Mansur Diyab ve meslektaşı Şehit Tomiy'e katıldı.
Güvenlik kaynaklarına göre albay, şehri Kalia'yı Temmuz ayının başında askeri telefonunu ve arabasını evde bırakarak terk etti. O andan itibaren kimse ailesine nerede olduğuna dair bir bilgi veremedi. Son olarak Lübnan emniyet güçlerince casusluk yaptığı İsrail'e kaçtığı keşfedildi.
Ajanslar
Lübnan'da askeri birimleri de kapsayan casusluk keşfi için başlatılan kampanya çerçevesinde bir albayın İsrail'e kaçtığı anlaşıldı. Lübnan İsrail'in casusluk operasyonlarını şikayet etmek gayesiyle Birleşmiş Milletlere resmi bir dilekçe sundu.
Lübnan Emniyet kaynakları geçtiğimiz Çarşamba günü İsrail'e casusluk yaptığı şüphesi bulunan Lübnan Ordusu'ndan albay rütbeli bir subayın geçtiğimiz hafta İbrani Devleti'ne kaçtığını ortaya koydu.
Bu keşif; aralarında askerler de olmak üzere İsrail'e casusluk yaptığı şüphesi bulunan vatandaşların tevkif edilmesi çerçevesinde gerçekleşti.
İsrail hesabına casusluk yapma konusundaki soruşturmada daha başka iki albay da göz altına alındı. Bu gözaltı 50 kişinin ele geçirilmesine ve aralarından 20'sine direk resmi suçlamalar yöneltebilmeye imkan verdi.
Tutuklamalar dalgası geçtiğimiz Pazar günü Kamu Güvenliği İdaresi'nden tuğgeneral rütbeli bir subayın tutuklanmasıyla başladı.
Lübnan bu tutuklamaları İsrail'in, en sonuncusu 2006 yılındaki Hizbullah savaşçılarına karşı olmak üzere 31 yıldır kendisine karşı savaşa girdiği ülkedeki istihbarat çalışmalarına bir darbe olarak vasıflandırdı.
Hizbullah idamlarını istedi
İran ve Suriye'nin desteklediği Hizbullah, casusluktan hükümlü bu kişilerin idam edilmesini talep etti. Emniyet kaynaklarından biri; “aralarından en az biri 2004 yılında Hizbullah lideri Galip Avali suikastına karıştı” dedi. Avali Lübnan'ın güneyinde bir mahallede gerçekleştirilen bombalı saldırıda öldürülmüştü.
Lübnan Birleşmiş Milletlere gönderdiği resmi şikayette şöyle dedi; “İsrail'in casusluk operasyonları, 2006 yılında savaşı durduran Birleşmiş Milletler Konseyi'nin kararının ihlal edilmesidir. İsrail'den hiçbir resmi açıklama yapılmadı”.
Birleşmiş Milletlerin geçtiğimiz Salı günü Lübnan hakkında yayınlanan periyodik raporunda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Lübnan'ın casusluk suçlamaların ötürü endişe içinde olduğunu ifade etti.
Ban raporda; “eğer bu suçlamaların doğruluğu tespit edilirse Lübnan ve İsrail arasında mevcut askeri çalışmaların canlılığı durdurulma tehlikesine maruz kalabilir” dedi.
Ban şöyle ekledi; “Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını güvenliğini sağlaması gerekir. Aynı zamanda İsrail de İsrail ve Lübnan güçleri arasını ayıran mavi hattın kuzeyinde bulunan tüm topraklardan tamamen çekilmelidir”.
Yaklaşık iki ay önce gazetelerden sızan bilgilere göre İsrail yaklaşık bir yıldır Mosad'ın planıyla, Filistin toprakları içerisinde Arap ülkelerinden gelen unsurlara askeri eğitimle casusluk eğitimi vermek için kışlalar inşa etmektedir. Edinilen bilgilere göre İsrail bu unsurları Arap ülkelerinde yabancı ülkelerin muhtemel çıkarlarına karşı –kendi stratejik çıkarlarına karşı bir tehlike olarak görmesi nedeniyle- operasyonlarda bulunmak için eğitmektedir.
Telefonunu ve arabasını terkedip kaçtı
Kaçak albay, Lübnan'ın güneyindeki Uluslar arası Güçler kapsamında çalışan İspanyol Taburuyla İrtibat Komitesi'nde çalışıyordu. 2000 yılında İsrail'in Lübnan'dan çekilmesinden önce şehri Kalia'da bulunuyordu.
1986 yılında Harbiye Okulu'ndan mezun oldu. Aynı dönemde İsraille işbirliği yapmakla suçlanan görevden alınmış Albay Mansur Diyab ve meslektaşı Şehit Tomiy'e katıldı.
Güvenlik kaynaklarına göre albay, şehri Kalia'yı Temmuz ayının başında askeri telefonunu ve arabasını evde bırakarak terk etti. O andan itibaren kimse ailesine nerede olduğuna dair bir bilgi veremedi. Son olarak Lübnan emniyet güçlerince casusluk yaptığı İsrail'e kaçtığı keşfedildi.
Ajanslar
Gündem, 10 Temmuz 2009 07:04
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!