İKÖ'den Çin Hükümetine Çağrı
Siyaset, 09 Temmuz 2009 07:03İslam Konferansı Örgütü (İKÖ), Çin hükümetine çağrıda bulunarak, acilen gerekli icraatların yapılmasına, suçluların bulunup cezalarının verilmesini istedi.
Çin’de geçtiğimiz Pazar günü meydana gelen; Müslümanların zalimce katledildiği kanlı olayların ardından Han etnik grubu mensupları Müslümanlardan intikam almak için sokaklara döküldü.
Uzun yıllardır her türlü hakları ellerinden alınan, doğal kaynakları gaspedilen, dini ve siyasi baskılara maruz kalan Uygur halkı geçtiğimiz Pazar günü haklarını aramak için çıktıkları sokaklarda yine de hunharca katledildi. Çin hükümeti yurt dışında sürgündeki Uygur cemaatlerini olayları kışkırtmakla suçlarken Uygurlu cemaatler de Çin hükümetini yaptığı baskı ve zulmü bastırmak için abartıya başvurmakla suçladı. Öte yandan İslam Konferansı Örgütü bir yandan Çin hükümetini acilen gerekli icraatları yapmaya, suçluları bulup cezalarını vermeye çağırırken diğer yandan da istikrarın sağlanması için her türlü yardıma hazır olduğunu açıkladı.
Çin Polisi geçtiğimiz Pazar günü Sincan Bölgesi’nin en büyük şehri olan ve Uygur Müslüman Azınlığın yaşadığı Urumçi’de çıkan ayaklanmalara karıştığı gerekçesiyle 1434 kişiyi tutukladı. 07.07.2009 Salı tarihli Çin Haber Ajansı’nın yayınladığı resmi rakamlara göre bu olaylarda en az 156 Müslüman öldürüldü. 1000’in üzerinde de yaralı var.
Çin Ajansı; “Çin polisi, geçtiğimiz Pazar akşamı Urumçi’de çıkan olaylara karıştıkları gerekçesiyle 1434 kişiyi tutukladı” dedi.
Çin’de çoğunluğu oluşturan Han milliyetinden 1000’lercesi, 156 kişinin öldüğü ve en az 1000 kişinin yaralandığı kanlı çatışmalardan iki gün sonra Uygur Müslümanlarından intikam almak için Urumçi’de sokağa döküldü.
Polis Han milliyeti mensubu göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı. Göstericilerden biri şöyle dedi; “Uygurlar her şeyi yıkmak için bizim mahallelerimize geldi. Şimdi ise onları vurmak için biz mahallelerine gidiyoruz”.
Amerikan New York Times Gazetesi’nin verdiği haberde bölge polis komutanı Liu Iahua’nun ifade ettiğine göre 200 mağaza, 14 ev yıkıldı ve 261 araç yakıldı. Araçların çoğunluğu ise otobüs.
İslam Konferansı Örgütü yardıma hazır olduğunu açıkladı
Alarabiya.net İslami Konferans Örgütü’nün Sincan Bölgesi’nde son gelişen olaylar karşısında endişesini dile getirdiği bildiriden bir nüshasını ele geçirdi. Bu bildiride İslam Konferansı Örgütü, Çin hükümeti genel sekreterine, bu tehlikeli olaylar hakkında hemen, tarafsız bir meydan soruşturması başlatılması, sorumluların adalete teslim edilmesi, çözüm için olaylar tekrarlanmayacak şekilde tüm önlemlerin alınması ve kurbanların ailelerine yeterli tazminat güvencesi verilmesi çağrısında bulundu.
Sivil vatandaşların saflarında da bir çok yaralanma hadisesinin görülmesi, dikkatli olma, uygun ölçüde kuvvet ve ateşli silah kullanma ilkesinin gözetilmediğini ortaya koymaktadır. Kuvvet ve ateşli silah kullanma hususunda uluslar arası temel ilkesine göre yetkililerin sivil karışıklıklara karşı koymada öldürücü olmayan yöntemlere başvurma kanunlarını uygulamaları gerekir.
İslam Konferansı Örgütü bölgede barış ve istikrarın sağlanması için harcanması gereken çaba konusunda Çin hükümetine yardım sunmaya ve kendileriyle müşavereye hazır olduklarını açıkladı.
Diğer yandan Uygur muhalefet lideri sürgündeki Rabia Kader Çin polisinin, çoğunluğu Müslüman Sincan Bölgesi’nde terörist hücreleri ele geçirdiği yönündeki bilgilerin doğruluğundan şüphe duyduğunu dile getirdi.
Pekin’de 6 yıl hapiste kaldıktan sonra sürülen ve 2005 yılından beri Washington’da yaşamakta olan ve Amerika’daki Uygurlar Cemiyeti’nin başkanlığını yapan Rabia Kader, ayaklanmaları kışkırttığı yönündeki suçlamaları kabul etmedi.
Ayaklanmaların neden çıktığı konusundaki görüşler ise farklılık göstermektedir. Sincan Hükümeti, sürgündeki ayrılıkçı Uygur gruplarını bölgede Han etnik grubuna karşı ülkedeki Uygurları dışarıdan kışkırtmakla suçlamaktadır. Bu gruplarsa düzenledikleri protestoların barışçıl bir görüntüde başladığında ancak devletin uyguladığı şiddetin kurbanı olduğunda ısrar etti. Grup liderleri, polisin protestocuların üzerine gelişigüzel ateş ettiğini ifade etti.
Terör kisvesi altında zulüm
Geçtiğimiz Pazar günü en kötü şiddet eylemlerinin yaşandığı Urumçi’ye bir yandan sakinlik nispeten dönerken bir yandan da Uygurların çoğunluk olduğu şehrin ana çarşısı bölgesinde devriye gezen ve ellerinde bambu sopaları ve coplar bulunan askeri polisler görüldü.
Raporlara göre şehirde internet ve cep telefonu iletişimi kesildi.
Çin Resmi Haber Ajansı Şinhua, Sincan’daki polisin, bazı teşvikçilerin bölgenin diğer şehirlerinde de isyan çıkarılması için girişimlerde bulunduğu tahminlerine yer verdi.
BBC’ye yaptığı özel açıklamada Çin’in Londra Büyükelçisi sözcüsü Eio Lalliot; “Sincan’da görülen şiddet olaylarında tutucu güçlerin kışkırtıcı eli var. Sincan’daki yerel hükümetin elinde Çin’in içindeki tutucu güçlerin dışarıdaki benzer güçlerle Pazar günü çıkan isyan öncesinde yoğun görüşmelerde bulunduğuna dair deliller bulunmaktadır”.
Öte yandan Çin Gazetesi China Daily, geçtiğimiz Salı günü Kaşgar’daki Komünist Parti’nin lideri Zhang Jian’ın bu senenin başından beri Müslümanların çoğunluğu oluşturduğu bu bölgede polisin 7 hücre ele geçirdiği sözlerine yer verdi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde görülen şiddet olayları birçok devlette endişeye yol açtı. Amerika tüm tarafları kendini kontrol etmeye çağırdı.
Uygur azınlığının sürgünde yaşayan mensupları, Pekin’in tehditle karşı karşıya olduğuna dair konuşmasında sırf Müslümanların kültürlerini ve kimliklerini bastırmak için abartıya gittiğine işaret etmektedir.
Çinli yetkililer –resmi basın kaynaklarına göre- geçtiğimiz Nisan ayında, olimpiyat yarışları öncesi Ağustos ayında şehirde meydana gelen ve 17 polisin ölümüyle sonuçlanan “terörist bir saldırıya” karıştıkları gerekçesiyle iki Uygurlu’yu idam etti.
Bu bölgede 8.3 milyon Uygurlu yaşamaktadır. Bazı grupları Çin tarafından “terörle mücadele” bahanesiyle siyasi ve dini baskılara maruz kalmaktadır.
Timeturk
Uzun yıllardır her türlü hakları ellerinden alınan, doğal kaynakları gaspedilen, dini ve siyasi baskılara maruz kalan Uygur halkı geçtiğimiz Pazar günü haklarını aramak için çıktıkları sokaklarda yine de hunharca katledildi. Çin hükümeti yurt dışında sürgündeki Uygur cemaatlerini olayları kışkırtmakla suçlarken Uygurlu cemaatler de Çin hükümetini yaptığı baskı ve zulmü bastırmak için abartıya başvurmakla suçladı. Öte yandan İslam Konferansı Örgütü bir yandan Çin hükümetini acilen gerekli icraatları yapmaya, suçluları bulup cezalarını vermeye çağırırken diğer yandan da istikrarın sağlanması için her türlü yardıma hazır olduğunu açıkladı.
Çin Polisi geçtiğimiz Pazar günü Sincan Bölgesi’nin en büyük şehri olan ve Uygur Müslüman Azınlığın yaşadığı Urumçi’de çıkan ayaklanmalara karıştığı gerekçesiyle 1434 kişiyi tutukladı. 07.07.2009 Salı tarihli Çin Haber Ajansı’nın yayınladığı resmi rakamlara göre bu olaylarda en az 156 Müslüman öldürüldü. 1000’in üzerinde de yaralı var.
Çin Ajansı; “Çin polisi, geçtiğimiz Pazar akşamı Urumçi’de çıkan olaylara karıştıkları gerekçesiyle 1434 kişiyi tutukladı” dedi.
Çin’de çoğunluğu oluşturan Han milliyetinden 1000’lercesi, 156 kişinin öldüğü ve en az 1000 kişinin yaralandığı kanlı çatışmalardan iki gün sonra Uygur Müslümanlarından intikam almak için Urumçi’de sokağa döküldü.
Polis Han milliyeti mensubu göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı. Göstericilerden biri şöyle dedi; “Uygurlar her şeyi yıkmak için bizim mahallelerimize geldi. Şimdi ise onları vurmak için biz mahallelerine gidiyoruz”.
Amerikan New York Times Gazetesi’nin verdiği haberde bölge polis komutanı Liu Iahua’nun ifade ettiğine göre 200 mağaza, 14 ev yıkıldı ve 261 araç yakıldı. Araçların çoğunluğu ise otobüs.
İslam Konferansı Örgütü yardıma hazır olduğunu açıkladı
Alarabiya.net İslami Konferans Örgütü’nün Sincan Bölgesi’nde son gelişen olaylar karşısında endişesini dile getirdiği bildiriden bir nüshasını ele geçirdi. Bu bildiride İslam Konferansı Örgütü, Çin hükümeti genel sekreterine, bu tehlikeli olaylar hakkında hemen, tarafsız bir meydan soruşturması başlatılması, sorumluların adalete teslim edilmesi, çözüm için olaylar tekrarlanmayacak şekilde tüm önlemlerin alınması ve kurbanların ailelerine yeterli tazminat güvencesi verilmesi çağrısında bulundu.
Sivil vatandaşların saflarında da bir çok yaralanma hadisesinin görülmesi, dikkatli olma, uygun ölçüde kuvvet ve ateşli silah kullanma ilkesinin gözetilmediğini ortaya koymaktadır. Kuvvet ve ateşli silah kullanma hususunda uluslar arası temel ilkesine göre yetkililerin sivil karışıklıklara karşı koymada öldürücü olmayan yöntemlere başvurma kanunlarını uygulamaları gerekir.
İslam Konferansı Örgütü bölgede barış ve istikrarın sağlanması için harcanması gereken çaba konusunda Çin hükümetine yardım sunmaya ve kendileriyle müşavereye hazır olduklarını açıkladı.
Diğer yandan Uygur muhalefet lideri sürgündeki Rabia Kader Çin polisinin, çoğunluğu Müslüman Sincan Bölgesi’nde terörist hücreleri ele geçirdiği yönündeki bilgilerin doğruluğundan şüphe duyduğunu dile getirdi.
Pekin’de 6 yıl hapiste kaldıktan sonra sürülen ve 2005 yılından beri Washington’da yaşamakta olan ve Amerika’daki Uygurlar Cemiyeti’nin başkanlığını yapan Rabia Kader, ayaklanmaları kışkırttığı yönündeki suçlamaları kabul etmedi.
Ayaklanmaların neden çıktığı konusundaki görüşler ise farklılık göstermektedir. Sincan Hükümeti, sürgündeki ayrılıkçı Uygur gruplarını bölgede Han etnik grubuna karşı ülkedeki Uygurları dışarıdan kışkırtmakla suçlamaktadır. Bu gruplarsa düzenledikleri protestoların barışçıl bir görüntüde başladığında ancak devletin uyguladığı şiddetin kurbanı olduğunda ısrar etti. Grup liderleri, polisin protestocuların üzerine gelişigüzel ateş ettiğini ifade etti.
Terör kisvesi altında zulüm
Geçtiğimiz Pazar günü en kötü şiddet eylemlerinin yaşandığı Urumçi’ye bir yandan sakinlik nispeten dönerken bir yandan da Uygurların çoğunluk olduğu şehrin ana çarşısı bölgesinde devriye gezen ve ellerinde bambu sopaları ve coplar bulunan askeri polisler görüldü.
Raporlara göre şehirde internet ve cep telefonu iletişimi kesildi.
Çin Resmi Haber Ajansı Şinhua, Sincan’daki polisin, bazı teşvikçilerin bölgenin diğer şehirlerinde de isyan çıkarılması için girişimlerde bulunduğu tahminlerine yer verdi.
BBC’ye yaptığı özel açıklamada Çin’in Londra Büyükelçisi sözcüsü Eio Lalliot; “Sincan’da görülen şiddet olaylarında tutucu güçlerin kışkırtıcı eli var. Sincan’daki yerel hükümetin elinde Çin’in içindeki tutucu güçlerin dışarıdaki benzer güçlerle Pazar günü çıkan isyan öncesinde yoğun görüşmelerde bulunduğuna dair deliller bulunmaktadır”.
Öte yandan Çin Gazetesi China Daily, geçtiğimiz Salı günü Kaşgar’daki Komünist Parti’nin lideri Zhang Jian’ın bu senenin başından beri Müslümanların çoğunluğu oluşturduğu bu bölgede polisin 7 hücre ele geçirdiği sözlerine yer verdi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde görülen şiddet olayları birçok devlette endişeye yol açtı. Amerika tüm tarafları kendini kontrol etmeye çağırdı.
Uygur azınlığının sürgünde yaşayan mensupları, Pekin’in tehditle karşı karşıya olduğuna dair konuşmasında sırf Müslümanların kültürlerini ve kimliklerini bastırmak için abartıya gittiğine işaret etmektedir.
Çinli yetkililer –resmi basın kaynaklarına göre- geçtiğimiz Nisan ayında, olimpiyat yarışları öncesi Ağustos ayında şehirde meydana gelen ve 17 polisin ölümüyle sonuçlanan “terörist bir saldırıya” karıştıkları gerekçesiyle iki Uygurlu’yu idam etti.
Bu bölgede 8.3 milyon Uygurlu yaşamaktadır. Bazı grupları Çin tarafından “terörle mücadele” bahanesiyle siyasi ve dini baskılara maruz kalmaktadır.
Timeturk
Siyaset, 09 Temmuz 2009 07:03
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!