İran Uzmanlar Meclisi Üyesi Ayetullah Ahmed Hatemi, "İnsan hakları ihlallerinde ilk sırada yer alan ABD ve Batı, hangi hakla ve yüzle İran'ın içişlerine karışıyor" dedi. Hatemi, ölümüyle İran'da direnişin simgesi haline gelen Nida'yı da batılı ülkelerin önceden planlayarak öldürdüğünü iddia etti.
Hatemi Tahran Üniversitesi bahçesinde verdiği cuma hutbesinde, cumhurbaşkanı seçimi sonrasındaki gelişmeler ile Batılı ülke ve haber ajanslarının seçime ilişkin tutumlarını değerlendirdi.
Batı'nın daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimleri de sorgulamak için çok önceden planlar yaptığını belirten Hatemi, "halkın seçimlere katılımını azaltmak için yapılan propagandaların yüzde 85'lik katılımla boşa çıktığını" söyledi. Seçim sonrası süreçteki gelişmelerde ABD ve Avrupa ülkeleri ile Batılı kitle iletişim araçlarının doğrudan rolü olduğunu savunan Hatemi, "yalan yanlış haberler geçen Batılı ajanslara karşı hükümetten daha etkili önlemler almasını" istedi. Hatemi, Batılı yayın organlarına hitaben, "Her şey gelip geçecek, ama sizlerin yalan ve yüzsüzlüğü kalıcı olacak" ifadesini kullandı.
"NİDA'YI KENDİLERİ ÖLDÜRDÜ"
Hatemi, dış güçlerle bağlantılı kişi ve grupların yasa dışı gösterilerle ülkeyi istikrarsızlaştırmak istediğini, seçim sonuçlarının sadece bir bahane olduğunu söyledi. Son günlerdeki kargaşaların asıl sorumlularının ABD ve İsrail ile doğrudan bağlantılı olduğunun belirlendiğini kaydeden Hatemi, "Yargı, bu tahrikçi ve tahripçilere karşı çok sert ve kesin önlemler alsın ki, herkese ibret olsun" dedi. Hatemi, olaylarda zayiat veren güvenlik güçleri ile gönüllü savunma gücü Besiclere teşekkür etti, ölenler için başsağlığı, yaralılar için geçmiş olsun dileklerinde bulundu.
Gösteriler sırasında öldürülen Nida adlı genç kıza da değinen Hatemi, "Nida'yı önceden planlanmış bir şekilde kendileri öldürdüler. Olay ara sokakta oldu ve İran aleyhinde kullanmak için bir malzemeye dönüştürdüler" dedi. Güvenlik güçlerinin, ana caddedeki korsan göstericilere müdahale ettiğini hatırlatan Hatemi, "olaya ilişkin çekilen görüntülerin asılsız iddiaları boşa çıkardığını" belirtti.
"TİMSAH GÖZYAŞLARI DÖKÜYORLAR"
Ayetullah Hatemi, seçimlere ilişkin tavırlarından dolayı BM, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ile diğer bazı ülkeleri eleştirdi ve bunları "timsah gözyaşları dökmekle" suçladı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un, "İran'daki gelişmelerden kaygı duyduğu" şeklindeki ifadesini değerlendiren Hatemi, Genel Sekreter'e hitaben, "Gazze Şeridi'nde 400 bebek öldürüldü, niçin endişenizi dile getirmediniz, savunmasız kadınlar katledildi yine mi endişelenmediniz. Afganistan ve Irak'ta her gün insanlar öldürülüyor hala kaygılandığınızı açıklamayacak mısınız" diye sordu.
Hatemi, BM'nin kuruluş amacının aksine halkların değil, zorba güçlerin çıkarlarına hizmet eden bir araca dönüştüğünü savundu. "İnsan hakları ihlallerinde ilk sırada yer alan ABD ve Batı, hangi hakla ve yüzle İran'ın içişlerine karışıyor" diyen Hatemi, "savaş yıllarında ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa'nın verdiği savaş uçakları ve kimyasal bombalarla Saddam rejiminin İran halkına saldırmasını" hatırlattı. Batılı ülkelerin, insan hakları ihlali dosyalarının kabarık olduğunu belirten Hatemi, Irak ve diğer yerlerdeki gizli hapishanelerde yapılan işkencelerin unutulmadığını söyledi. Hatemi, "Batılı ülke liderlerinin çocukça davrandığını ve hala siyasi olgunluğa erişmediklerini" öne sürdü ve İran'ın tüm haklarını savunacak güçte ve kararlılıkta olduğunu ifade etti.
Ajanslar
Hatemi Tahran Üniversitesi bahçesinde verdiği cuma hutbesinde, cumhurbaşkanı seçimi sonrasındaki gelişmeler ile Batılı ülke ve haber ajanslarının seçime ilişkin tutumlarını değerlendirdi.
Batı'nın daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimleri de sorgulamak için çok önceden planlar yaptığını belirten Hatemi, "halkın seçimlere katılımını azaltmak için yapılan propagandaların yüzde 85'lik katılımla boşa çıktığını" söyledi. Seçim sonrası süreçteki gelişmelerde ABD ve Avrupa ülkeleri ile Batılı kitle iletişim araçlarının doğrudan rolü olduğunu savunan Hatemi, "yalan yanlış haberler geçen Batılı ajanslara karşı hükümetten daha etkili önlemler almasını" istedi. Hatemi, Batılı yayın organlarına hitaben, "Her şey gelip geçecek, ama sizlerin yalan ve yüzsüzlüğü kalıcı olacak" ifadesini kullandı.
"NİDA'YI KENDİLERİ ÖLDÜRDÜ"
Hatemi, dış güçlerle bağlantılı kişi ve grupların yasa dışı gösterilerle ülkeyi istikrarsızlaştırmak istediğini, seçim sonuçlarının sadece bir bahane olduğunu söyledi. Son günlerdeki kargaşaların asıl sorumlularının ABD ve İsrail ile doğrudan bağlantılı olduğunun belirlendiğini kaydeden Hatemi, "Yargı, bu tahrikçi ve tahripçilere karşı çok sert ve kesin önlemler alsın ki, herkese ibret olsun" dedi. Hatemi, olaylarda zayiat veren güvenlik güçleri ile gönüllü savunma gücü Besiclere teşekkür etti, ölenler için başsağlığı, yaralılar için geçmiş olsun dileklerinde bulundu.
Gösteriler sırasında öldürülen Nida adlı genç kıza da değinen Hatemi, "Nida'yı önceden planlanmış bir şekilde kendileri öldürdüler. Olay ara sokakta oldu ve İran aleyhinde kullanmak için bir malzemeye dönüştürdüler" dedi. Güvenlik güçlerinin, ana caddedeki korsan göstericilere müdahale ettiğini hatırlatan Hatemi, "olaya ilişkin çekilen görüntülerin asılsız iddiaları boşa çıkardığını" belirtti.
"TİMSAH GÖZYAŞLARI DÖKÜYORLAR"
Ayetullah Hatemi, seçimlere ilişkin tavırlarından dolayı BM, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ile diğer bazı ülkeleri eleştirdi ve bunları "timsah gözyaşları dökmekle" suçladı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un, "İran'daki gelişmelerden kaygı duyduğu" şeklindeki ifadesini değerlendiren Hatemi, Genel Sekreter'e hitaben, "Gazze Şeridi'nde 400 bebek öldürüldü, niçin endişenizi dile getirmediniz, savunmasız kadınlar katledildi yine mi endişelenmediniz. Afganistan ve Irak'ta her gün insanlar öldürülüyor hala kaygılandığınızı açıklamayacak mısınız" diye sordu.
Hatemi, BM'nin kuruluş amacının aksine halkların değil, zorba güçlerin çıkarlarına hizmet eden bir araca dönüştüğünü savundu. "İnsan hakları ihlallerinde ilk sırada yer alan ABD ve Batı, hangi hakla ve yüzle İran'ın içişlerine karışıyor" diyen Hatemi, "savaş yıllarında ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa'nın verdiği savaş uçakları ve kimyasal bombalarla Saddam rejiminin İran halkına saldırmasını" hatırlattı. Batılı ülkelerin, insan hakları ihlali dosyalarının kabarık olduğunu belirten Hatemi, Irak ve diğer yerlerdeki gizli hapishanelerde yapılan işkencelerin unutulmadığını söyledi. Hatemi, "Batılı ülke liderlerinin çocukça davrandığını ve hala siyasi olgunluğa erişmediklerini" öne sürdü ve İran'ın tüm haklarını savunacak güçte ve kararlılıkta olduğunu ifade etti.
Ajanslar
Analiz, 27 Haziran 2009 06:23
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!