Time: Genç Boşnak Nüfus İslam'ı Keşfediyor
İslam, 12 Haziran 2009 20:02Genç Boşnakların 1990'lı yıllarda başlayan dini keşfetme süreci sürüyor. TIME, son sayısında genç Müslümanları anlattı.
Boşnak gençler, babaları ve dedelerinin büyük bir kısmının yapamadığını yaparak, İslami köklerini keşfetti. Bosna'daki genç İslami uyanışı ele alan TIME dergisi, "Bosna'da orta ve yaşlı nesiller göreceli olarak laik kalırken, 'gençlerdeki İslami şuur ve duyarlılık herkesin dikkatini çekiyor" ifadesini kullandı.
Bosna savaşı sırasında yaklaşık 500 bin Boşnak hayatını kaybetmişti. Savaştan 15 yıl sonra birçok Bosnalı arasında ve çevresinde, İslam inancı kendini iyice hissettiriyor.
Savaşın fiziksel yaralarının 15 yıl sonra ancak sarıldığına vurgu yapan TIME, şunları yazdı:
"Sırp keskin nişancıların Bosnalı Müslümanları hedef aldıkları kötü şöhretli Sniper Yolu şimdi araba trafiği ile dolu.
Başkent Saraybosna caddelerinde yüzlerce kadının tesettürlü olması dikkatlerden kaçmıyor. Ve bunların büyük bir çoğunluğu da genç.
Dört başörtülü kadın, Tahran, Beyrut veya Amman'da taşlı kaldırım üssüne kurulmuş bir lokantada görülse, anormal karşılanmaz, fakat bu durum yakın geçmişte Batı tarzı giyimin moda olduğu Saraybosna'da dikkatlerden kaçmıyor.
Arapça ve Farsça öğrencisi Saudina Husi, kendisi gibi 23 yaşında diğer 3 arkadaşı ile birlikte başkent Saraybosna'da kaldırım taşlı açık hava lokantada neşeli sohbetler ediyor. Gençlerin hepsi başörtülü ve kapalı.
Saudina Husiç, başlangıçta annesi ve arkadaşlarının başörtüsü giymesini yadırgadığını söyleyerek 'Onlara çok tuhaf geldi, fakat sonra alıştılar' diyor.
Bu dört kız arkadaşın ikisi, savaş sırasında babasını kaybetmiş, biri ise amcasının Sırplar tarafından sürüklenip öldürülmesine şahit olmuş.
Şimdi Saraybosna'da savaştan çok fazla konuşulmuyor. Dini liderler Bosna'daki İslami dirilişi, 1990'larda çocukların yaşadığı dehşet ve trajediye bağlıyorlar.
Bosna-Hersek Başmüftüsü Mustafa Efendi Ceric, 'Bu nesil gece yarısı birden büyüdü. Bizim nesil 'Allah var mı?' sorusunu soruyordu şimdi çok dindar olan bir jenerasyon var' ifadesini kullanıyor.
Husiç ve arkadaşları, genç kızlar olarak Mostar'da hayat boyu komşu olanların etnik olarak nasıl birbirlerine düşman olduklarını gördüler. Şehir roket saldırıları sırasında, kızlar derme çatma yapılmış bodrum katına sığındılar. Çok sarsıldılar, dördü de aldıkları bir burs ile Mısır'da eğitim gördü. 18'lerinde kapandılar. Ailelerinin hayat tarzından birden koptular. Değişim inanılmazdı.
Kar filmini çeken ve sayısız ödül alan 33 yaşındaki yönetmen Aida Begic, Saraybosna kuşatma altında olduğu gençlik yıllarında hücrelerine kadar sarsıldı. Aida Begic, 'Her bir dakika, 'öldükten sonra bana ne olacak' diye endişe ediyorsunuz. Bu soruları yaşlanana kadar erteleyim diyemiyorsunuz' diye konuşuyor.
Aida Begic, yıllarca Budizm ve Yahudiler arasında gidip gelirken bir dönem mavi saçlı bir punk poker bile olmuş. Dört yıl önce ise Begic, başörtüsü ve uzun elbiseyi benimsemiş ve şuurlu bir Müslüman olmayı seçmiş.
Kararının ailesi ve arkadaşları arasında adeta bir depreme yol açtığını söyleyen Begic, "Hala dindarlığıdan rahatsızlar" diye duygularını açıklıyor.
Kral Fahd camiinde cuma hutbelerini veren eski direniş komutanlarından Nezim Haliloviç, şehirde Yugoslovya'da Tito'nun komünizm döneminde yaşanmayan bir çeşit dini duyguların yaşanmakta olduğunu belirtiyor.
Sırp politikacıları Bosna'daki İslami diriliş konusunda Batılıları yanlış yönlendirmeye çalışmakla da suçlayan Haliloviç, 'Batılılarına sempatilerini kazanmak amacıyla Saraybosna'yı İslami direnişçilerin merkezi olarak gösteriyorlar. Batılı gazetcilerin İslam korkusu (İslamfobiya) yaşadıklarını ileri sürüyorlar. Paris ve Londra'da daha fazla İslam görebilirsiniz. Sonra insanların İslam'a dönmesi neden bir problem olsun?' sorusunu da soruyor.
Bosna savaşı sırasında yaklaşık 500 bin Boşnak hayatını kaybetmişti. Savaştan 15 yıl sonra birçok Bosnalı arasında ve çevresinde, İslam inancı kendini iyice hissettiriyor.
Savaşın fiziksel yaralarının 15 yıl sonra ancak sarıldığına vurgu yapan TIME, şunları yazdı:
"Sırp keskin nişancıların Bosnalı Müslümanları hedef aldıkları kötü şöhretli Sniper Yolu şimdi araba trafiği ile dolu.
Başkent Saraybosna caddelerinde yüzlerce kadının tesettürlü olması dikkatlerden kaçmıyor. Ve bunların büyük bir çoğunluğu da genç.
Dört başörtülü kadın, Tahran, Beyrut veya Amman'da taşlı kaldırım üssüne kurulmuş bir lokantada görülse, anormal karşılanmaz, fakat bu durum yakın geçmişte Batı tarzı giyimin moda olduğu Saraybosna'da dikkatlerden kaçmıyor.
Arapça ve Farsça öğrencisi Saudina Husi, kendisi gibi 23 yaşında diğer 3 arkadaşı ile birlikte başkent Saraybosna'da kaldırım taşlı açık hava lokantada neşeli sohbetler ediyor. Gençlerin hepsi başörtülü ve kapalı.
Saudina Husiç, başlangıçta annesi ve arkadaşlarının başörtüsü giymesini yadırgadığını söyleyerek 'Onlara çok tuhaf geldi, fakat sonra alıştılar' diyor.
Bu dört kız arkadaşın ikisi, savaş sırasında babasını kaybetmiş, biri ise amcasının Sırplar tarafından sürüklenip öldürülmesine şahit olmuş.
Şimdi Saraybosna'da savaştan çok fazla konuşulmuyor. Dini liderler Bosna'daki İslami dirilişi, 1990'larda çocukların yaşadığı dehşet ve trajediye bağlıyorlar.
Bosna-Hersek Başmüftüsü Mustafa Efendi Ceric, 'Bu nesil gece yarısı birden büyüdü. Bizim nesil 'Allah var mı?' sorusunu soruyordu şimdi çok dindar olan bir jenerasyon var' ifadesini kullanıyor.
Husiç ve arkadaşları, genç kızlar olarak Mostar'da hayat boyu komşu olanların etnik olarak nasıl birbirlerine düşman olduklarını gördüler. Şehir roket saldırıları sırasında, kızlar derme çatma yapılmış bodrum katına sığındılar. Çok sarsıldılar, dördü de aldıkları bir burs ile Mısır'da eğitim gördü. 18'lerinde kapandılar. Ailelerinin hayat tarzından birden koptular. Değişim inanılmazdı.
Kar filmini çeken ve sayısız ödül alan 33 yaşındaki yönetmen Aida Begic, Saraybosna kuşatma altında olduğu gençlik yıllarında hücrelerine kadar sarsıldı. Aida Begic, 'Her bir dakika, 'öldükten sonra bana ne olacak' diye endişe ediyorsunuz. Bu soruları yaşlanana kadar erteleyim diyemiyorsunuz' diye konuşuyor.
Aida Begic, yıllarca Budizm ve Yahudiler arasında gidip gelirken bir dönem mavi saçlı bir punk poker bile olmuş. Dört yıl önce ise Begic, başörtüsü ve uzun elbiseyi benimsemiş ve şuurlu bir Müslüman olmayı seçmiş.
Kararının ailesi ve arkadaşları arasında adeta bir depreme yol açtığını söyleyen Begic, "Hala dindarlığıdan rahatsızlar" diye duygularını açıklıyor.
Kral Fahd camiinde cuma hutbelerini veren eski direniş komutanlarından Nezim Haliloviç, şehirde Yugoslovya'da Tito'nun komünizm döneminde yaşanmayan bir çeşit dini duyguların yaşanmakta olduğunu belirtiyor.
Sırp politikacıları Bosna'daki İslami diriliş konusunda Batılıları yanlış yönlendirmeye çalışmakla da suçlayan Haliloviç, 'Batılılarına sempatilerini kazanmak amacıyla Saraybosna'yı İslami direnişçilerin merkezi olarak gösteriyorlar. Batılı gazetcilerin İslam korkusu (İslamfobiya) yaşadıklarını ileri sürüyorlar. Paris ve Londra'da daha fazla İslam görebilirsiniz. Sonra insanların İslam'a dönmesi neden bir problem olsun?' sorusunu da soruyor.
İslam, 12 Haziran 2009 20:02
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!