Nasrullah: Arap-İran ve Şii-Sünni Fitnesi Siyonistlerin Son Silahıdır

Beyrut’ta düzenlenen Direniş konulu bir konferansta konuşan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, güney Lübnan’ın İsrail işgalinden kurtarılmasının yıldönümünün yaklaştığına işaret ederek İslam ümmetinin bu tarihi günü asla unutmayacağını söyledi.
 
Direnişin var olmasının ve sürdürülebilmesinin en önemli şartının bilinç olduğunu belirten Nasrullah, bilinçle yürütülmeyen bir direnişin sapmaya uğrayacağını ifade etti.
 
İsrail medyasının ve bazı Arap basın kuruluşlarının Direniş’in İsrail’e karşı kazandığı zaferi önemsiz göstermeye çalıştığını belirten Nasrullah, ancak İsrail toplumunun ve İsrailli liderlerin yaşadıkları yenilgiyi asla unutmayacaklarını söyledi.
 
“1982 yılında bazıları bize İsrail’le savaşılmaz, siz Müslümanların hayatını tehlikeye atıyorsunuz diyordu; ama bugün İsrail’in içi boş yenilmezlik efsanesi artık ebediyen bitmiştir” diyen Nasrullah, Kur’an’ın mesajının yeni zaferler yaratma konusunda umut kaynağı olduğunu söyledi.
 
Lübnan’daki iç savaşın 1982 yılında İsrail’e Lübnan’ı işgal etmesi için ortam yarattığına dikkat çeken Nasrullah, “Bugün ABD ve İsrail, İslam ümmetinin gerçek düşmanı olan işgalci İsrail’in yerine Arap halklarına farazi bir düşman yaratmaya çalışmakta ve İran ve Şii yayılmacılığı iddiasında bulunmaktadırlar” dedi.
 
Bazı Arap aydınların “Sünniliği İran’a ve Şiiliğe karşı korumamız için İsrail’le ittifak yapmalıyız” şeklindeki sözlerini eleştiren Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Arap-İran ve Şii-Sünni çatışmasının ABD ve İsrail’in bölge için geliştirdiği son plan olduğuna inandığını söyledi.
 
İmam Humeyni’nin Dünya Kudüs Günü’nü ilan etmesini, İran’ın dünyada ilk defa bir Filistin konsolosluğu açmasını ve büyük siyasi ve diplomatik baskılara rağmen Filistin’e desteğini sürdürmesini kıvanç verici olarak niteleyen Nasrullah, İran’ın herhangi bir kayıt veya şart ileri sürmeksizin Filistin direnişini desteklediğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Bugün hiç kimsenin ben İran’la birlikteyim demekten utanç duymaması gerekiyor. Biz İran’dan söz ettiğimiz için hiçbir zaman utanç duymadık; çünkü İsrail ve siyonizm planı karşısında dünyada sesi en gür çıkan İran’dır.”
 
 YDH