ABD'nin İran Açılımı Ne Anlama Geliyor?
Siyaset, 11 Şubat 2009 04:38Yeryüzünün merkez güçleri, bölgesel aktörlerin önünde diz çökmek zorunda kalıyor. Afro-Asya hattında çok önemli güçler devreye giriyor.
21. Yüzyıl'ı şekillendirecek Avrasya fay hattında, İpek Yolu'nda inanılmaz gelişmelere tanık oluyoruz. Bugün sadece baş döndürücü bir jeopolitik satranç olarak izlediğimiz karmaşık süreç yakın gelecekte çok büyük depremlere yol açacak. 19. Yüzyıl'daki Büyük Oyun'un kat be kat büyük, sert ve heyecan vericisi sahneleniyor. Yeni Ortadoğu'nun değil, yeni Asya'nın değil, yeni dünyanın şekillenişini günlük olarak izleme fırsatı verecek kadar belirgin bir süreç bu. Onlarca yıllık düşmanlıklar, dostluklar, ittifak ilişkileri derinden sarsılıyor.
Yeryüzünün merkez güçleri, bölgesel aktörlerin önünde diz çökmek zorunda kalıyor. Afro-Asya hattında çok önemli güçler devreye giriyor. Atlantik güçleri mevzi kaybediyor ya da bölgesel güçlerin önceliklerine göre politika şekillendirme yolunu seçiyor. Tarih tersine dönüyor. Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en sarsıcı kırılma, en köklü güç kayması, en hızlı eksen değişimleri yaşanıyor. Bugün sadece söz konusu trafiğe ilişkin adımları sıralayıp bir harita çizeceğiz. Aslında her biri çok ciddi tartışmalara ihtiyaç duyan gelişmeleri not edeceğiz.
1- Amerika ile İran, 1979'dan bu yana ilk kez bu kadar yakınlaştı. Barack Obama yönetimi, “İran'la birkaç ay içinde aynı masada yüz yüze olma” isteğini açıkça ortaya koydu. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad “eşit ve saygı” esasına göre buna istekli oldukları cevabını verdi. İran'ın nükleer çalışmasını dünyanın öncelikli krizi haline getirenler Tahran'a altın tepsi içinde bir zafer sundular. Şii-Sünni kampları, İran'ı sınırlama projeleri, “şer ekseni” tanımı çöpe atıldı.
2- İran-ABD diyaloğu gerçekleşirse İsrail bu bölgede hiç olmadığı kadar yalnızlaşacak. Bu durum; kurulduğundan beri İsrail'in karşılaştığı en ciddi daralma anlamına geliyor. Türkiye ve İran gibi bölgesel aktörlerin öne çıkması zaten daralmayı başlatmıştı.
3- Bu küresel hareketlilik elbette yeni bir Ortadoğu dizayn edecek. Ama ABD'nin tek taraflı Ortadoğu tasarımlarının da sonuna gelindi. Bölge kendi kendini kuruyor, şekillendiriyor. Yeni Ortadoğu bölgenin kendi dinamikleri üzerine kuruluyor.
4- ABD-İran yakınlaşması Ortadoğu'da Türk-Arap ilişkileri üzerinde daha ileri düzeyde bir yakınlaşmanın temelini oluşturabilir. Türkiye'nin tarihsel birikimi güncellenebilir. Türkiye-İran arasında bir Soğuk Savaş'ın temellerini atabilir.
5- Obama'nın İran'la ilgili açıklamayı yaptığı konuşmada sarfettiği şu cümleler yeni duruma işaret ediyor: “Ekonomik kriz felakete dönüşebilir. Geçtiğimiz pazartesi Miami, Florida'da 35 itfaiyecinin alınacağı iş için bini aşkın kadın ve erkek sırada bekledi. Geçtiğimiz ay 598 bin kişi işsiz kaldı. Bu, Maine eyaletinde neredeyse herkesin işsiz kalması gibi bir durum.” Ekonomik kriz, Amerika'yı içe kapanmaya, uzlaşmaya, işbirliğini, kendini kurtarma çabasına, yayılmacı politikalarını gözden geçirmeye zorluyor. Aslında krizin kendisi Amerika'yı dize getiriyor, güç kaymalarına zemin hazırlıyor.
Daha özel bilgiler aktaralım.
6- Yeni ABD yönetimi Irak'tan çekilirken bütün dikkatini Afganistan-Pakistan'a yöneltti. Obama kabinesi bölgede büyük çıkışa hazırlanıyor. Kriz, Ortadoğu'dan yeni bölgeye kayıyor. Tam bu dönemde Afganistan'daki ABD-NATO birliklerinin Pakistan üzerinden lojistik hattı kesildi. Yeni yollar aranıyordu.
7- Özbekistan'dan sonra Kırgızistan da topraklarındaki ABD askeri üssünü kapatma kararı aldı. Manas üssü, 2001 yılında Afganistan için açılmıştı. 2005'teki ABD destekli Kadife Devrim tersine döndü. Washington şimdi Tacikistan'la pazarlık yapıyor.
8- Daha ilginç bir durum var: NATO, üye ülkelere İran hattını tavsiye ediyor. İttifak komutanı General John Craddok; “Destek hattı için İran toprakları kullanılmalı. Bütün taraflarla pazarlık yapmalıyız. Tabii İran'la da. Bu konuda pragmatik bir yaklaşımımız var” diyor.
9- İran-ABD yakınlaşması gerçekleşirse bu hat devreye girebilir. O zaman, Doğu Karadeniz limanları, Trabzon lojistik istasyon halin gelecektir. Türkiye-İran-Afganistan… ABD ve NATO için en elverişi yollardan biri. İşte o zaman çok büyük bir Karadeniz tartışması yaşayacağız.
10- ABD Tacikistan'la anlaşırsa, Duşanbe (Tacikistan'ın başkenti), Herat (Afganistan), Meşhed (İran) demiryolu hattı inşasına destek verecek. Türkiye-İran hattı kullanılırsa belki de Doğu Karadeniz'e demiryolu yapımı bile gündeme getirilir.
11- Afganistan'daki Taliban'ın devrilmesinde ve Saddam rejiminin çökertilmesinde, İran'ın dolaylı desteğini gören Washington, yeniden Afganistan-Pakistan coğrafyasına dönerken benzer bir desteği tekrar sağlamaya çalışıyor.
12- ABD-İran yakınlaşması, bölgesel dengeleri derinden sarsacağı gibi, küresel düzeyde yeni bir saflaşmayı da beraberinde getirecek. Yine Ortadoğu-Orta Asya enerji kaynaklarıyla boru hattı rekabeti üzerinde de etkili olacak. Türkiye dahil, bir çok ülke, yeni duruma göre yeni pozisyon tanımlaması yapmak zorunda kalacak.
13- Bütün haritalar yeniden çizilecek, bütün hesaplar yeniden yapılacak, bütün oyunlar yeniden kurulacak, bütün barış ve çatışma stratejileri yeniden tasarlanacak.
14- Coğrafya kendi oyununu oynadı. Tahran çok büyük bir zafer daha kazandı!
İbrahim Karagül - Yeni Şafak
Siyaset, 11 Şubat 2009 04:38
Yorumlar (0)