Alevi Açılımı Üzerine Düşünceler

Analiz, 02 Temmuz 2013 14:26

Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Doğan Bermek, II. Alevi Açılımı'nı değerlendirdi:

Alevi Açılımı Üzerine Düşünceler

Birkaç gündür medyanın gündeminde hayli yer işgal eden, “II. Alevi Açılımı”  üzerinde bu yazının yazıldığı 29 Haziran günü  bir şeyler söylemek gerçekten çok güç.   Kurumsal ve sosyal sorumlulukları olan bireylerden birisi olarak, erken karar vererek yorumlar yapmanın, peşin hükümler ile  değerlendirmeler yapmanın  doğru olmadığı  kanısındayım. Henüz hükümet kanadından , herhangi  bir somut teklif, öneri ya da çözüm taslağı görmeden,  basında çıkan dedikodu veya spekülasyon niteliğindeki haberler ya da varsayımlar  üzerinde akıl yürütmek, belki de hiç gündeme gelmeyecek  olasılıklar üzerinde yorum yapmak,  böyle bir dönemde sadece akılları daha fazla karıştırmaya yarayacaktır.

Bu aşamada olsa olsa bazı dilekleri dile getirmek uygun olabilir.

Benim ilk dileğim artık siyaset adamlarının,  toplumda ve özellikle Alevilerde,  beklentiler  ya da rahatsızlıklar yaratacak açıklamalardan vazgeçmeleridir.   1970’lerden bu yana siyaset adamları Alevilere değişik yer ve zamanlarda  bir çok söz verdi, ya da umut ve beklenti yarattı ama bunların hemen hemen hiç biri gerçekleşmedi, ya da pek azı yaşam buldu. Siyasetçilerin akıllarına geldikçe Alevi sorunlarına dönük olumlu sözler söyleyip,  sonradan bu söylediklerinin altını dolduramamalarından bıkmış ve bezmiş bir Alevi toplumu var. Bundan daha da ötesi ve şaşırtıcı olan bir başka sorun ise,   toplumumuzun Alevi olmayan kesiminde,  bu tür söz pazarlarının  açıldığı dönemlerde  üzerinde konuşulan konuların  halledildiğini, Alevilerin o sadece üzerinde konuşulan söylenen hakları   aldığını da düşünenlerin olması. Bir de halk deyimi ile “Pirenin deve yapılması.” .  Bazen o kadar abartılı konuşmalara şahit olduk ki,  “ Acaba bir şeyler oluyor da,  bizim mi haberimiz yok ?”  diye kendimizi sorguladık. Örneğin Avrupa Birliği bakanı Sn. Egemen Bağış’ın  yabancıların da bulunduğu birkaç toplantıda, hükümetin Alevilere bakışını anlattığı zamanlar, adeta gidip kendisinden özür dilemek geldi içimden. Sn. Bağış, Cumhurbaşkanının Tunceli’de Cem Evi  ziyaretini bir abartıyor,  Alevilere Cumhuriyet tarihinde hiç bu kadar sıcak bakılmamış olduğunu  öyle  inandırıcı bir dille anlatıyor,  Diyanetin Alevi  klasiklerinden birkaç  tanesini  yeniden basmasını  bir ballandırıyor ki, konuşmalarını dinleyenler  hükümet  üyelerinin Cem evlerinden çıkmadığını, kütüphaneler dolusu Alevi külliyatının yoğun ve çok kapsamlı bir çalışma ile güncellenmekte olduğunu, nerede ise  bu  hükümetin  Aleviler için bulunmaz bir şans olduğunu düşünüyor.  Kısaca,  gerçekler ile konuşulanların birbirini doğrulaması gerekiyor. Bu dönemde  hepimizin, tabii özellikle de siyasetçilerimizin  değerlendirme ve yorumlarımızı  gerçek, somut, elle tutulabilen sonuçlar  ya da resmen tartışmaya açılmış,  açıklanmış, şekillenmiş öneriler üzerinde yapmamız gerektiği kanısındayım.

Bu aşamada  Alevilerin beklentilerini bir kez daha tekrar edebiliriz:

Alevi  kesim olarak  bazen çok kanlı, bazen çok büyük acılarla dolu, bazen  büyük, akıl dışı, vicdan dışı  dışlanmalar, ötekileştirmeler ve ayrımcılıklar ile süregelen son  30 – 40 yıllık süreçte Aleviler hiçbir zaman, hiçbir iktidar veya siyasi partiden, ya da yerel  yöneticiden, eşit  vatandaşlık hakları  dışında bir talepte bulunmadılar. Kendilerine yönelik özel bir hak, farklı bir uygulama talep eden hiçbir Alevi kurumu ya da topluluğu  olmadı,  ya da ben kendi  hesabıma böyle bir olay ile karşılaşmadım.  Bugün de Alevi toplumu,  bu onurlu  duruşunu sürdürmektedir.    Aleviler kendileri için ne istiyorlar ise,  bu ülkede yaşayan, bu ülkenin vatandaşı olan tüm inanç sahipleri için aynı hakları ısrarla istemektedir. Kısaca Aleviler,  ülkemizde   temel  insan hakları  ve Din ve Vicdan Özgürlüğü  esaslarına dayalı, ayırımsız, eşitlikçi ve anlaşılabilir, yasal  hakların tanınmasını  ve bu hakların yasalar ile  güvence altına alınmasını  talep etmektedir.

 Aleviler,  devlet bütçesinden inançlara destek verilmesine devam edilecek ise;

-       Desteğin tüm inançlar için oransal olarak, eşit koşullarda sağlanmasının,

-       İmar planları, arsa tahsisleri, aydınlatma giderleri gibi idari olanaklardan tüm inanç merkezlerinin eşit olarak yararlanmasının,

-       Din ve Ahlak dersleri müfredatlarının yansız ve her inançtan eşit uzaklıkta olmasının,

-       Tüm inanç gruplarına (İmam-Hatip’ler gibi)  din adamı yetiştirme olanaklarının sağlanmasının,

-       Tüm inanç hizmetlilerinin eşit sosyal güvencelere kavuşturulmalarının,

-       Fonlar, dış temsilcilikler, TRT yayınları gibi devlet olanaklarından tüm inançların eşit koşullarda yararlanmasının,

vazgeçilmez önemde olduğu kanaatindedir.

Sonuç olarak, başbakan hükümet üyelerinden bu konuda bir çalışma yapmalarını istediğine göre, çalışmayı yapacak ekibin hangi yöntemlerle çalışacağını önümüzdeki  günlerde belirleyeceğini sanıyorum.   Daha önceki  ALEVİ AÇILIMI çalışmalarını yürüten  Sn. Faruk Çelik şimdi  Sosyal Güvenlik Bakanı , yine o çalışmaların koordinatörü olan Doç. Dr. Necdet Subaşı  ise Diyanet İşleri Başkanlığı Strateji Geliştirme Dairesi  başkanı.  Ben kendi hesabıma,   Sn. Çelik’in o çalışmalarda çok dikkatli bir gözlemci olarak önemli bir bilgi birikimine sahip olduğu, çalışmalara katılanlar ile insani bir diyalogu başarı ile kurduğuna şahit oldum. Önümüzdeki    dönemde işlerin nasıl  gelişeceğini  ise zaman gösterecek.

Belki ülkemiz siyasetçilerinin son 50-60 yıldır sık sık düştükleri  bir yanılgıyı, bu aşamada yüksek sesle tekrar hatırlatmakta yarar olabilir;  Siyasetçilerimizin büyük bir çoğunluğu,  50’lerden bu yana  çok sıkça  kendilerine yakın olan Alevi kişi veya  gruplar oluşturarak ve bu grupları  destekleyerek  kendilerine yakın bir Alevi  kesim oluşturmaya çalıştılar. Bu gayretlerin çok değişik biçimlerde şekillendiği dönemler de oldu.  Devlet eli ile dernekler,  vakıflar kurdurmaktan, seçimlerde listelerine göstermelik  Alevi adaylar  koymaya,  bazı nüfuzlu kişilerin desteğini kazanmak için devletin olanaklarını kullanmaya,  adeta çarşıda koyun alıp satar gibi Alevi oyları için pazarlıklar açmaya, seçilmiş veya öne çıkmış,  kendini topluma kabul ettirmiş kişilere maddi ya da sosyal imkanlar öneren pazarlıklara kadar akla gelen gelmeyen bir çok yol denendi.  Bütün bu  denemelerden  kimlerin ne yararlar  sağladığını biz elbette bilemeyiz, ama  Aleviler ve Alevilik üzerinde bu yollardan vesayet kurmayı deneyenlerin ellerinde  pek de somut bir şey kaldığını sanmıyorum. Muhakkak ki,  denenecek  yeni  ve değişik  yollar da vardır.  Denemesi de serbesttir,  mutlaka deneyenler de olacaktır  ve belki de  bu gün de bu tür yöntemlere başvurulmaktadır.

Bu hatırlatmadan sonra  bizim  sağdaki, soldaki, milliyetçi, ümmetçi, dinci, liberal  tüm siyasetçilerimizden istediğimiz  şunlardır:  Somut bir sonuç elde etme olanağı olmadığı halde, sırf Alevilerin gönlünü almak, ya da onlara hoş görünmek için, Aleviler lehinde bir şeyler yapıyormuş gibi görünmekten lütfen dikkatle kaçınınız. İyi düşünülmemiş, iyi kurgulanmamış, iyi paylaşılmamış kararlar veya öneriler ile toplumumuzu yormayınız.  Siyasetçilerin görünen ve görünmeyen amaçları  ve davranışları  arasındaki bağlar,  bugün eskisinden çok daha çabuk ortaya çıkıyor ve  yaşadığımız dünyada  gerçekleri örtmek her gün biraz daha zorlaşıyor. Kendi gerçekleriniz ile toplumun gerçekliklerinin bağdaşabileceği alanlarda samimiyetle çözümler  üretmeye çalışınız.  Her konuda anlaşmak, ya da çözüm  mümkün olmasa da,  anlaşılan konularda  gerçek  bir anlaşma sağlansın ve samimiyetle uygulansın istiyoruz.  Halk deyimi ile bir süre sonra  altından Çapanoğlu‘nun çıkacağı pazarlıklara,  para veya maddi olanakları göstererek  Alevi  toplumun  sesini  kısmaya,  ya da susturmaya çalışmanın başarılı bir yol olacağına  ben inanmıyorum.  Geçmiş 60 yılın deneyimleri de bu gerçeği defalarca kanıtladı.  Çözüm samimiyet ister. Çözüm önerileri,  geçerli, tutarlı, kalıcı olmaz ise mutlaka yolun bir yerinde tıkanıklık yaşanır ve her tıkanıklık bu topluma bir öncekinden daha pahalıya mal olmaktadır.

Türkiye’deki  tüm  inanç  grupları,   birbirine çok benzer  sorunlar  yaşamaktadır. İnanç eksenli  toplumsal sorunlara çözüm aranırken,  Alevi sorunları diye konuları çok özelleştirerek, yeni  toplumsal gerilimlere ve sürtüşmelere yol açabilecek  yaklaşımlardan kaçınılması, inanç konularının siyasetin  etkilerinden ya da beklentilerinden bağımsız olarak irdelenmesi  gerektiğine inanıyorum. Bu çalışmalarda İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ, DİN ve VİCDAN ÖZGÜRLÜKLERİ sorunlarına temel insan hakları bağlamında kalıcı çözümler aramak, hem ülkemizi demokratikleşme yolunda ileriye taşıyacak, hem de batı dünyası ve AB ile ilişkilerde çok önemli olumlu değişimlere yol açacaktır.

Aleviler bu vatanda,  Sünni-Hanefi, Süryani, Hıristiyan, Yahudi veya Sünni-Şafi tüm vatandaşlarımızın eşit haklara sahip olmasını istiyorlar.  Aleviler, bu topraklarda,  inançlı veya inançsız, hiçbir vatandaşımızdan fazlası veya eksiği olmayan bir yaşamı paylaşmak ve sürdürmek istiyorlar.

4 ve 5 Temmuz  2013 tarihlerinde,  Erzincan’da AVF tarafından düzenlenmiş olan  Alevi İnanç Önderleri  ve Kurum Yöneticileri  toplantılarımızda,  gelişmelerin  daha etraflıca değerlendirileceğini  de  bilgilerinize sunarken, ülkemizde barış ve huzura  katkıda bulunanların,  72 millete bir göz ile bakmayı başarabilenlerin  hizmetlerinin kabulünü diliyorum.

Analiz, 02 Temmuz 2013 14:26

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Zeynebiye’de Coşkulu Ramazan Bayramı Namazı

Zeynebiye’de Coşkulu Ramazan Bayramı Namazı

CABİR'den Bayram Açıklaması

CABİR'den Bayram Açıklaması

Zeynebiye'de 3. Muhtemel Kadir Gecesi İhya Edildi

Zeynebiye'de 3. Muhtemel Kadir Gecesi İhya Edildi

Zeynebiye'de 2. Muhtemel Kadir Gecesi İhya Edildi

Zeynebiye'de 2. Muhtemel Kadir Gecesi İhya Edildi

Kurum'dan Özgündüz'e Ziyaret

Kurum'dan Özgündüz'e Ziyaret

Zeynebiye'de 1. Muhtemel Kadir Gecesi İhya Edildi 

Zeynebiye'de 1. Muhtemel Kadir Gecesi İhya Edildi 

Halkalı'da İmam Mehdi (a.f) Coşkusu

Halkalı'da İmam Mehdi (a.f) Coşkusu

İmam Zeynel Abidin (a.s) Güneşli’de Anıldı

İmam Zeynel Abidin (a.s) Güneşli’de Anıldı

İmam Hüseyin (a.s) Turgutlu’da Anıldı

İmam Hüseyin (a.s) Turgutlu’da Anıldı

İmam Hüseyin (a.s) Bursa’da Anıldı

İmam Hüseyin (a.s) Bursa’da Anıldı

Risalete Emek Verenler Programı İkitelli'de Düzenlendi

Risalete Emek Verenler Programı İkitelli'de Düzenlendi

Şah-ı Velayet İmam Ali (a.s) Bağcılar'da Anıldı

Şah-ı Velayet İmam Ali (a.s) Bağcılar'da Anıldı

Kurum'dan Özgündüz'e Ziyaret

Kurum'dan Özgündüz'e Ziyaret

Hz. Fatıma’yı (s.a) Anma Ve DMKG Görkemli Bir Törenle Kutlandı

Hz. Fatıma’yı (s.a) Anma Ve DMKG Görkemli Bir Törenle Kutlandı

İFA Spor Kulübü Stat Açılışı Yapıldı

İFA Spor Kulübü Stat Açılışı Yapıldı

Arnavutköy’de Hz. Fatıma’yı (s.a) Anma Merasimi 

Arnavutköy’de Hz. Fatıma’yı (s.a) Anma Merasimi 

Hz. Zeyneb'in (s.a) Viladeti Coşkuyla Kutlandı

Hz. Zeyneb'in (s.a) Viladeti Coşkuyla Kutlandı

CAFERİDER’in Yeni Dernek Merkezi Açıldı

CAFERİDER’in Yeni Dernek Merkezi Açıldı

Zeynebiye'de "Filistin Mitingi" Gerçekleştirildi

Zeynebiye'de "Filistin Mitingi" Gerçekleştirildi

Özgündüz'den Miting Çağrısı

Özgündüz'den Miting Çağrısı

Zeynebiye’de Gıyabi Cenaze Namazı Kılındı

Zeynebiye’de Gıyabi Cenaze Namazı Kılındı

Filistin'deki Saldırılarda Hayatını Kaybedenler İçin Camilerde Sela ve Kur’an-ı Kerim Okunacak!

Filistin'deki Saldırılarda Hayatını Kaybedenler İçin Camilerde Sela ve Kur’an-ı Kerim Okunacak!

Zeynebiye’de Filistin’e Destek Konvoyu

Zeynebiye’de Filistin’e Destek Konvoyu

Özgündüz, “Coğrafyayı Değiştireceklermiş!”

Özgündüz, “Coğrafyayı Değiştireceklermiş!”

Özgündüz’den İsrail-Hamas Savaşı Açıklaması

Özgündüz’den İsrail-Hamas Savaşı Açıklaması

İFA Spor Sezon Açılışını Gerçekleştirdi

İFA Spor Sezon Açılışını Gerçekleştirdi

Özgündüz’den Ankara’da Gerçekleşen Terör Saldırısına Tepki!

Özgündüz’den Ankara’da Gerçekleşen Terör Saldırısına Tepki!

İFA Spor Kulübü Yeni Sahasına Kavuşuyor

İFA Spor Kulübü Yeni Sahasına Kavuşuyor

Hz. Muhammed’i (s.a.a) Anma Programı

Hz. Muhammed’i (s.a.a) Anma Programı

İmam Rıza (a.s) Camii’nde Eza Meclisi

İmam Rıza (a.s) Camii’nde Eza Meclisi

Azerbaycan Cumhuriyeti Diasporadan Sorumlu Devlet Komitesi'nden İstanbul’da Yaşayan Azerbaycanlılara Çağrı

Azerbaycan Cumhuriyeti Diasporadan Sorumlu Devlet Komitesi'nden İstanbul’da Yaşayan Azerbaycanlılara Çağrı

On Binler Halkalı'da Erbain Merasimi’ne Katıldı

On Binler Halkalı'da Erbain Merasimi’ne Katıldı

Hz. Rugayye (s.a) İkitelli’de Anıldı

Hz. Rugayye (s.a) İkitelli’de Anıldı

İmam Zeynel Abidin (a.s) Güneşli’de Anıldı

İmam Zeynel Abidin (a.s) Güneşli’de Anıldı

Özgündüz’den Bakan Yerlikaya’ya Ziyaret

Özgündüz’den Bakan Yerlikaya’ya Ziyaret

Zeynebiye’de İmam Hüseyin'in (a.s) Şehadetinin Yedinci Günü

Zeynebiye’de İmam Hüseyin'in (a.s) Şehadetinin Yedinci Günü

Zeynebiye’de İmam Hüseyin'in (a.s) Şehadetinin Üçüncü Günü

Zeynebiye’de İmam Hüseyin'in (a.s) Şehadetinin Üçüncü Günü

Zeynebiye’de İmam Hüseyin'in (a.s) Şehadetinin İkinci Günü

Zeynebiye’de İmam Hüseyin'in (a.s) Şehadetinin İkinci Günü

Zeynebiye'de Şâm-ı Gariban!

Zeynebiye'de Şâm-ı Gariban!

Yüzbinler Halkalı’da Hz.Hüseyin'e (a.s) Lebbeyk Dedi

Yüzbinler Halkalı’da Hz.Hüseyin'e (a.s) Lebbeyk Dedi