Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Katar-Suudi Geriliminde ABD ve Suriye

Washington?un Körfez İşbirliği Örgütü içerisinde yaşanan soruna taraf olmaktan sakınması, Suriye sorunuyla doğrudan ilişkili gözüküyor. 

27 Mart 2014
Katar-Suudi Geriliminde ABD ve Suriye

ABD Başkanı Barack Obama, Körfez İşbirliği Örgütü üyesi ülkelerin kral ve emirlerinin bu hafta yapacağı toplantıya katılmak üzere planladığı Riyad ziyaretini iptal etti.
 
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice, ziyaretin Körfez İşbirliği Örgütü içerisinde yaşanan görüş ayrılıklarından dolayı iptal edildiğini açıkladı.
 
Mısır ve Müslüman Kardeşler politikaları sebebiyle zıtlaşan Katar ve Suudi Arabistan, kurmaya çalıştıkları ittifaklarla sorunu ikili olmaktan çıkarıp bölgesel hale getirmeye başladı.
 
Körfez İşbirliği Örgütü içerisinde iki kutup oluştu. Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan’la birlikte hareket ederken, Kuveyt tarafsız kalmayı sürdürdü, Umman ise Katar’ın yanında yer aldı.
 
Suudi Arabistan, Körfez İşbirliği Örgütü içerisinde Katar’a karşı oluşturduğu 3’e karşı 2 dengesiyle örgütün Doha’da yapılması planlanan tüm toplantılarını Riyad’a nakletti.[1]
 
Suudi liderliğindeki koalisyonun hava ve kara sınırlarını kapatma tehdidine karşı İran’a yakınlaşmaya başlayan Katar, Amerika’dan da soruna müdahil olmasını istedi.
 
Londra’da yayımlanan el-Arab gazetesinin haberine göre Katar, ABD’nin Mısır’a askeri yardımları askıya almasını hatırlatarak Suudi Arabistan’la krize sebep olan Mısır ve İhvan politikalarında Washington’la paralel bir pozisyonda olduğunu savundu ve Obama’dan destek istedi.
 
Öte yandan savunma bütçesini kısma kararı aldığı için Katar’daki askeri varlığını azaltmayı planlayan Amerika’ya askerlerinin masraflarını karşılamayı vaat eden Katar, bu konuda Washington’a yeni bir anlaşma önerdi.[2]
 
Susan Rice, Beyaz Saray’ın birkaç hafta önce ABD Başkanı Obama’nın Körfez İşbirliği Örgütü liderleriyle Riyad’da görüşmesi için çalışma başlattığını; ancak bu çalışmayı durdurduğunu açıklaması, Washington’un Katar’la Suudi Arabistan arasındaki sorunun çözümü için devreye girme niyetlendiğini; ama daha sonra bundan vazgeçtiğini gösteriyor.
 
Körfez’de yaşanan sorunun son günlerde karmaşık hale geldiğini, ABD’nin Körfez’deki tüm ülkelerle güçlü ilişkilerini korumak istediğini bu yüzden de mevcut şartlarda ortak toplantının uygun olmadığını belirten Rice, Washington’un soruna neden müdahil olmaktan vazgeçtiğini açıklamış oluyor.
 
Körfez gerilimini Suriye için dondurmak
 
Washington’un Körfez İşbirliği Örgütü içerisinde yaşanan soruna taraf olmaktan sakınması, Suriye sorunuyla doğrudan ilişkili gözüküyor.
 
Bölge basınında yer alan haberlere göre Suudi Arabistan Kralı Abdullah’la görüşme planlayan Obama, Körfez İşbirliği Örgütü içerisinde yaşanan kutuplaşmanın üye ülkelerin Suriye politikasında farklılaşmaya neden olmasını önlemeye çalışıyor.
 
Katarlı yetkililer, geçen hafta İran’da yapılan dışişleri bakan yardımcıları düzeyindeki yüksek istişare toplantısında Suriye’de siyasi çözümün desteklenmesi konusunda Tahran’la görüş birliği içerisinde olduklarını açıklamıştı.
 
Ancak Katar Dışişleri Bakanı Halid bin Muhammed el-Atiye, Obama’nın Riyad ziyaretini iptal etmesinin hemen ardından Suriye konusunda Dostları Grubu’yla özellikle de Suudi Arabistan'la üst düzeyde koordinasyon içinde olduklarını açıklama gereği duydu.
 
Dostlar Grubu’nun istihbarat yetkilileri, Cenevre-2 görüşmelerinin ikinci turunun yapıldığı günlerde Washington’da yaptıkları toplantıda Şam’ı baskı altına alabilmek amacıyla Suriye’nin güneyinde yeni bir cephe açmaya karar vermişti.[3]
 
Suudi Arabistan ile Katar arasındaki çekişmeden doğrudan etkilenen ve eylülden itibaren de iç savaş yaşayan silahlı gruplar; ‘yeşil’, ‘beyaz’ ve ‘kırmızı’ diye kodlanıp kategorilere ayrıldı.
 
‘Yeşil’lere silah desteği sağlanması, ‘kırmızı’larla savaşılması, ‘beyaz’ların ise yeşillendiği ölçüde desteklenmesi öngörüldü.
 
Bu kodların sahadaki somut adreslerini aradığımızda, Cemal Maruf liderliğindeki Suriye Devrimciler Cephesi’ni ‘yeşil’de, İslami Cephe’yi ‘beyaz’da, Nusra ve IŞİD’i ise ‘kırmızı’da buluyoruz.
 
‘Yeşil’ler konusunda Dostlar Grubu’nun tüm üyelerinin ittifakı olduğu görülüyor. Suudi Arabistan, yayımladığı son terör örgütleri listesiyle ‘kırmızı’lara verdiği desteği çekmiş oldu; ancak ‘beyaz’lar Katar ve Suudi Arabistan’ın ortak nüfuz alanında bulunuyor.
 
11 Kasım 2012’den itibaren Suriye dosyasını aşamalı olarak Suudi Arabistan’a kaptıran Katar, hem Ulusal Koalisyon hem de ÖSO içerisinde Suudi Arabistan’la rekabet etmeye çalışsa da Ulusal Koalisyon’un başkalığına Ahmed Carba’yı ÖSO komutanlığına da Selim İdris’in yerine Abdulilah Beşir’i seçtiren Suudi Arabistan’ın inisiyatifi elde tuttuğu gözüküyor.
 
‘Yeşil’ler, siyasi alanda Ulusal Koalisyon, askeri alanda ise ÖSO tüzel kişiliği ile temsil ediliyor. Ancak bunların her ikisinin de sahada hiçbir belirleyiciliğinin olmadığı, Dostlar Grubu tarafından tanınıyor olmaktan başka bir itibarlarının da bulunmadığı biliniyor.
 
Sahada belirleyici olanlar ‘beyaz’lar ile ‘kırmızı’lar... Şam’ı Dostlar Grubu’nun istediği şartlarda masaya oturtabilmek için açılması öngörülen güney cephesinin başarısı için de, ‘kırmızı’ların tasfiyesi için de ‘beyaz’ların ‘yeşil’lendirilmesi gerekiyor.
 
Katar ve Suudi Arabistan arasında derinleşen gerilim, bunların ortak nüfuz alanında yer alan ‘beyaz’ların ‘yeşermesini’ engelliyor.
 
Amerika’nın Körfez’de yaşanan krize hakem rolüyle dahi taraf olmaktan kaçınması, tüm Körfez’in yeniden ortak hedefe yoğunlaşmasını sağlamaya yönelik bir politika olarak gözüküyor.
 
Alptekin DURSUNOĞLU -YDH
 
 
[1] YDH. 17 Mart 2014. Suudilerden Katar’a yeni darbe http://www.ydh.com.tr/HD12710_suudilerden-katara-yeni-darbe.html
 
[2] El Arab. 22 Mart 2014. لماذا تم إلغاء لقاء أوباما مع زعماء الخليج
 
 http://alarab.co.uk/?id=18334
 
[3] YDH. 9 Mart 2014. Suriye silahlı muhalefeti umudunu güney cephesine bağlıyor http://www.ydh.com.tr/HD12699_suriye-silahli-muhalefeti-umudunu-guney-cephesine-bagliyor.html

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.