Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

CABİR: Başbakan'dan Özür Bekliyoruz (Foto)

Başbakan Erdoğan?ın 12.03.2014 Kanal 24?te katıldığı programda Şîa aleyhine yaptığı talihsiz, mesnetsiz açıklamalara yönelik tepkiler çığ gibi büyürken Dünya Caferi Alimler Birliği (CABİR) bu gün Halkalı'da bir basın toplantısı düzenleyerek tepkisini ortaya koydu.  

14 Mart 2014
CABİR: Başbakan'dan Özür Bekliyoruz (Foto)

Zeynebiye Camii'nde kılınan cuma namazının ardından yüzlerce insan açıklamaları protesto etti. Protestocular "Şii-Alevi-Sünni Kardeştir, Vehabiler kalleştir"  sloganları attı. Ayrıştırmaya, bölüştürmeye,karıştırmaya hayır" yazılı pankartlar taşıdı.  

Gösterinin ardından Zeynebiye Kültür Salonunda yapılan basın toplantısına geçildi. Toplantıya Dünya Caferi Alimler Birliği Başkanı ve CABİR üyeleri, Caferider Başkanı Av. Sinan Kılıç, Başkan yardımcısı Niyazi Şeren, sivil toplum ögütlerinin temsilcileri katıldı. Toplantıya yerli ve yabancı basın mensupları katıldı.
 
Basın toplantısında ilk açıklamayı CABİR Başkanı H.Ş. Hasan Karabulut yaptı. Ardından Caferider Başkanı Av. Sinan Kılıç Caferider adına kamuoyu açıklasında bulundu.

Dünya Caferi Alimler Birliği Başkanı H.Ş. Hasan Karabulut aşağıdaki bildiriyi okudu:

Bismillâhirrahmânirrahîm
 
“Halka merhametle muameleyi kendine adet et. Onları sevmeyi, onlara lütfetmeyi huy edin. Onlara karşı onların malını ganimet bilen yırtıcı bir canavar kesilme. Çünkü halk iki sınıftır. Bir kısmı sana dinde kardeş, öbür kısmı yaratılışta eştir.” (Hz. Ali Nehcü’l-Belaga)

“İnsan, cahili olduğu şeyin düşmanıdır.” Hz. İmam Ali(as)
 
Ülkemizin ve milletimizin her zamankinden daha çok birliğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde, bu birliği herkesten daha hassasiyetle koruması gereken Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bir televizyon kanalına verdiği mülakatta sarf ettiği sözlerle Şîa(Câferî) camiasının kalbini cerihadar etti.
Her geçen gün Başbakanımızın dozajı gittikçe artan nefret söylemlerinin son halkasını oluşturan bu beyanatı, kendilerine mal ederek, din kardeşlerimiz olan Ehl-i Sünnet camiasını bu durumdan müstesna tutuyoruz.
 
İşte, Başbakan Erdoğan’ın 12.03.2014 Kanal 24’te katıldığı programda Şîa aleyhine yaptığı talihsiz açıklamaları:

Erdoğan, 17 Aralık'ın ardından yaşanan olaylardan sonra bazı tespitler yaptıklarını belirterek, "Bunların bir defa üç tane önemli hasleti var. Bunlarda takiye var, bunlarda yalan var, bunlarda iftira var. Üçünün neticesi fitne var, fesat var. Yani böyle çok rahat takiye yapıyorlar. Şia’yı falan geçmiş vaziyetteler. Şia, bunların eline su dökemez. O denli ileriler. Yalan ha keza. Biz onlara ya bunlar yalan söyleyecek insanlar değil öyle de bakmadık. Ama şimdi ağzıyla kuş tutsa bitti bu iş. Öbür tarafta iftira da var. Biz şimdi artık tabii bu işler bitti. Şimdi hamdolsun bu tür bir şeyi tespit etmek, delillendirmek, bunların ortaya çıkması bundan sonraki atacağımız adımlarda inanıyorum ki çok daha süratle bir neticeye ulaştırılacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

http://www.aa.com.tr/tr/s/300193--ulusal-guvenligi-tehdit-var
 
Şia Kimdir:


Şia, Arapça bir kelime olup, hem Kur’an-ı Kerîm’de hem de Hz. Peygamber(s.a.v)’in hadislerinde kullanılmış olup taraftar ve tabi olan anlamında kullanılmıştır.
 
Kur’an’da:

“Şüphesiz İbrahim de onun Şîalarından idi.” (Saffat/83﴿
“Mûsâ halkın habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada biri kendi Şîasından, diğeri düşmanı tarafından; kavga eden iki adam gördü…”(Kasas/15)
 
Hadiste:

Şüphesiz, iman edip, salih ameller işleyenler var ya; işte onlar yaratıkların en hayırlısıdırlar.
 ﴾Beyyine/7﴿
 
Bu ayet’in tefsirinde yer alan rivayete göre, Hz. Peygamber(s.a.v)den ayette bahsi geçen “yaratılanların en hayırlısıdırlar”’dan kimlerin kastedildiği sorulduğunda “Onlar Ali ve onun Şia’sıdır” cevabını verdi.
 
Hadis, Ehl-i Sünnet âlimlerinden, İbn-i Teymiyye’nin deyimiyle “halkın elindeki tefsirler arasında içinde bidatlere ve güvenilmez kişilerin sözüne yer verilmeyen en sahih tefsir olan Taberi Tefsiri’nde yer almıştır.  
 
Aynı kaynakta, bir diğer hadiste ise Hz. Peygamber(s.a.v) şöyle buyurmaktadır: “Ey Ali! Sen ve senin Şîaların cennette olacaksınız.”
Bir başka hadiste ise “Ya Ali! Kıyamet günü kurtuluşa erenler sen ve senin Şîalarındır.” buyrulmaktadır.  
 
Peygamberimizin, o günkü açıklamasından günümüze kadar Hz. İmam Ali(aleyhisselam)’a uyan ve onu takip edenlere “Şîa” söylene gelmiştir. Bu manada Şîa’nın ölçüsünü ve karakteristik şahsiyetini Hz. Peygamber(sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem) efendimiz açıklamıştır. Bu manada, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beytini takip eden ve İslam’ı buna göre yaşayan herkes Şîa’dır.
 
Buradan anlaşılacağı üzere, Sayın Başbakan bu talihsiz beyanıyla hem Kitap’tan hem de sünnetten habersiz olduğunu ortaya koyarak Kur’an ve sünnete aykırı beyanda bulunmuştur.
 
Başbakan Erdoğan, uzun yıllarca beraber olup, son zamanlarda sorun yaşadığı çevrelere tepki gösterirken, Şîa üzerinden benzetme yaparak bölücü, ayrımcı, ayrıştırıcı, ötekileştirici, aşağılayıcı, kin ve nefret içeren beyanda bulunmuştur. Oysaki başbakanın görevi, bütün vatandaşların maddi ve manevî hukukunu koruyarak ülkede adaleti, huzuru, güveni ve milli birliği tesis ve temin etmektir.
 
Sayın Başbakanın duyarlılıktan ve bulunduğu makamın sorumluluğundan çok uzak bu açıklamasını büyük bir esef ve teessürle karşılıyor, kendilerini izan insafa davet ediyoruz.
Başbakanımızın bu yanlışından bir an önce avdet edip ülkemizin en çok muhtaç olduğu birliğimizi onarmak ve camiamızın gönlünde açtığı derin yarayı sarma adına Şîa camiasından özür dileme erdemini göstermesini bekliyoruz.
 
Ne hikmetse, son zamanlarda hem başbakan ve onun çevresi tarafından hem de “paralel” diye nitelediği çevreler tarafından Şîa üzerinde bir karalama, tehdit ve takip-dinleme kampanyası yürütülmektedir.
 
Bir gün, paralelciler Şîa’yı inancını uluslararası sempozyumla en iğrenç şekilde sunarken, bir başka gün ülkenin başbakanı Şîa’nın Kur’an’a, Ehlibeyt’e ve sünnete dayalı inancını yerden yere vurmaktadır.
 
Bütün bunlara rağmen Şîa “fitne ve fesat” değil, İmam Bakır (a.s)’ın “Bizim Şîamız komşuları için bereket, içinde yaşadıkları toplum için barış unsurudurlar” öğretisi şuur ve sorumluluğuyla hareket etmeği sürdürmektedirler.
 
Allah ülke bütünlüğümüzü ve milli birliğimizi nâdân dostların ve şeytan düşmanların şerrinden muhafaza buyursun.
 
Kamuoyuna Saygılarımızla.  
 
Dünya Câferî Âlimler Birliği (CABİR)


 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.