Siyonist rejim istihbarat kaynaklarına yakınlığı ile bilinen debka’da yayınlanan bir analizde ABD’nin elinde kimyasal silah başlıklarını tespit edebilen uydular olduğu ve dünyanın neresinde olursa olsun bu tür silahların ateşlendiği anda ABD tarafından fark edildiği belirtiliyordu.
Lübnan’da yayınlanan es-Sefir gazetesinde Muhammed Balut imzasıyla yayınlanan bir analizde Suriye gündemiyle toplanan Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde konuşulanlar ifşa edildi. Balut o görüşmede, ABD’li yetkililerin Suriye’de kimyasal silah kullanıldığını doğruladığını fakat saldırının muhalif güçlerin kontrolündeki bir bölgeden gerçekleştiğini gördükleri için pasif davrandıklarını ifade etti.
Amerika ve Avrupalı ülkeler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde de gündeme gelen Suriye’de kimyasal silahların kullanımıyla alakalı iddialara karşı harekete geçmekte niçin kararsız davrandılar?” sorusunun cevabı bu makalede.
Es-Sefir’de yayınlanan analizi ilginize sunuyoruz:
Guta Katliamı: Liva el-İslam Tugayı’nın Kimyasal Roketlerinin Gerçek Hikayesi
Arap kaynakları Amerika ve Batı’nın, Suriye’de kimyasal silah kullanıldığına dair iddialarla ilgili gerçekleri öğrendiğini belirttiler. Resmi olarak ilan edilmeyen fakat Rusya’nın eline ulaşan bilgiler ve savaş meydanında yaşanan olaylar üzerinden hatta Guta’nın uydu görüntüleri yüzünden ABD ve Batı’nın bu noktada ses çıkaramadığı belirtiliyor.
Kaynaklara göre, Cuma günü yapılan BM Güvenlik Konseyi toplantısında bir Rus delege bulunuyordu. Bu toplantıda Amerikalılar, Rusya’nın iddialarıyla çelişen herhangi bir dosya sunumu yapmıyor, aksine ABD uydularının da Rusya’nınkilerle örtüşen bir takım görüntüler saptadığını, muhaliflerin kimyasal silah kullandıklarını söylüyorlar.
Bu haberler Birleşmiş Milletler’deki Suriye temsilcisi Beşar Caferi’nin Rusya’nın söylediklerini ispatlayan delilleri götürmek için hızlıca Şam’dan New York’a gitmesinin ardından yayıldı.
Bu arada görüşmelerle ilgili bilgilere sahip olan bazı kaynaklar, Rusya’nın elindeki görüntüler sebebiyle Batılıların Suriye rejimini suçlamadıklarını, sadece olaylarla ilgili soruşturma açma kararı alındığını bildirdi.
Görüntülere göre roketler (21 Ağustos) Çarşamba günü saat 1:35’te Duma’dan ateşleniyor. (Muhaliflerin katliam görüntüsü olarak servis ettiği videolar ise 20 Ağustos tarihinde internete yüklenmiş bulunuyor.)
Kaynakların bildirdiğine göre batılı kaynaklar bu süreçte Esed tarafını suçlayabilmek için kendi referanslarının sözlerinden çok Suriye Ulusal Koalisyonu’nun rejimi suçlayan açıklamalarını dinlediler.
Rusya’nın elindeki bilgilere göre atılan 2 adet roket, kimyasal başlık taşıyabilen el yapımı üretimlerdi. Roketler Zahran Alvuş önderliğindeki Liva el-İslam kontrolündeki bir bölgeden ateşlendi.
Mezkur grup İrbin, Zamalka, Sakba, Ain Tarma ve el-Müdamiyeh bölgelerine dağılmış halde bulunan 25000 savaşçısıyla silahlı gruplar arasında en önemlilerinden biri olarak görülüyor.
Roketlerin, Suriye ordusunun çatışmaların başlamasından bu yana Başkent Şam’ın kenar mahallelerinde yaptığı en büyük askeri operasyon olan “Şehrin Kalkanı” operasyonuna cevap olarak atıldığı söyleniyor.
Roketlerden birinin eski şehir yakınlarındaki Cobar’a diğerinin de İrbin ve Zamalka arasında bir bölgeye düştüğü biliniyor.
Bu arada bölgede 13 farklı tabur birleşerek Suriye ordusuna karşı savaşmak için el-Nusra’ya katıldı.
Bu taburlar arasında “Harun el-Reşid”, “Suyuf el-Hak”, “el-Muhacirîn”, “el-Ensar”, “Ebuzer el-Gıfarî”, “İsa bin Meryem”, “Sultan Muhammed el-Fetih”, “Dera el-Şam”, “Cobar Şehitleri”, ve “Halifenin İhtişamı” isimli gruplar da bulunuyor.
Kaynaklara göre Cobar cephesinde savaşan silahlı grup militanları Abbasid garajının yakınlarındaki yüksek binalardan çekilmeye başladılar.
Geri çekilen bu militanların Meydan bölgesinden başkente sızıp başkentin güneyinde Hacerül Esved, Yalda ve el-Kadim cephelerinde orduyu kuşatma planları yaptığı da gelen bilgiler arasında.
İsrahaber