Ayetullah Muhammed Hasan Ahteri “rajanews.com” sitesine verdiği demecinde “Suriye’de yaşanan son gelişmeler ve Avrupa Birliği ve Batılı ülkelerin bu ülkeye karşı baskıları” hakkında şunları söyledi:  “Suriye’de yaşanan gelişmeler koordineli ve programlanmış çok derin bir komplonun bu ülkeye karşı uygulandığını ortaya koymaktadır. Suriye’de yaşanan olaylara ve gelişmelere bakacak olursak hak cephede yer alan direniş hattı ve mazlum Filistin halkının karşısında yer alan taraflar, güçler ve ülkeler bugün el ele vererek, hep birlikte ve tüm imkanlarıyla Suriye karşısında yer almış ve bu ülke aleyhinde çalışmalarda bulunmaktadırlar.”

Muhaliflerin ellerinde tank, top, havan topu gibi çok ağır silahların bulunduğunu kaydeden Ayetullah Ahteri şöyle devam etti: “Beşşar Esad muhaliflerine silah yardımlarının yanı sıra mali yardımlar, medya desteği, siyasi ve olağan üstü ekonomik yardımlar yapılmaktadır. Bunların hepsine baktığımız zaman önceden hazırlanmış koordineli ve programlanmış bir komplonun olduğu ortaya çıkmaktadır.”

Direniş düşmanlarının bu sekiz aylık süre zarfından bunca sermaye ve yatırıma rağmen istenilen sonuçları elde edemediğine vurgu yapan Ayetullah Ahteri bu kadar sermaye ve yatırımlar bir çok yerde kendi aleyhlerine olmuştur dedi.

Beşşar Esad hükümetinin, düşmanların devlete karşı kullandıkları maliyetleri onların aleyhine döndürmeyi başardığını kaydeden Ayetullah Ahteri şöyle devam etti: “Beşşar Esad muhaliflerinin alçakça ve utanmazca insanları öldürerek müslehe (bedenleri parçalamak) ettiklerine ve çok sarsıcı cinayetler işlediklerine şahit olduk. Bunların hepsi muhaliflerin zararına oldu. Bunlara ek olarak muhaliflerin Alevi, Hıristiyan ve hatta bazı Sünni Müslümanlara karşı sert tutumu da onların zararına olmuştur.”    

Beşşar Esad’ın durumu bugün öncekinden daha iyi yerdedir. Ümitsizlik ve çaresizlik karşı cephede baş göstermiş ve hatta çok ümitli olan Arap ülkeleri Amerika ve İsrail’le birlikte ümitsizliğe kapılarak zaaf içine düşmüşlerdir. Suriye halkının çoğunluğu Beşşar Esad’ın yanındadır. Suriye’nin Şam ve Halep gibi çok önemi kentlerinde itiraz mahiyetinde hiçbir hareketlilik görülmemektedir. Bu da hainlerin planlarının tutmadığını göstermektedir. Gerçi halen uğraş vermektedirler.

Ayetullah Ahteri şöyle devam etti: Bütün bunlara rağmen Beşşer Esad söz verdiği reformları yapmalıdır. Çünkü halkın büyük bir kısmı ondan ayrılma ve düşmanın oyuncağı olma potansiyeline sahiptir ve eğer onlarla etkileşim kurulursa onlar muhaliflerle birlikte olmaz tam tersi hükümeti savunurlar.   

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri, direniş cephesine olumlu yaklaşan İhvanul Müslimin gibi bazı grupların bugün Beşşar Esad karşısında yer almaları sorusuna şu yanıtı verdi: İhvanul Müslimin bugün bir çok ülkede bulunmaktadır. Bu grubun tavır ve hareketleri ülkelerinin durumuna göre birbirlerinden farklılıklar arz etmektedir. Bu ülkelerin bir çoğu Siyonist rejimle işbirliği içinde olmasına ve direnişe karşı mücadele eden bu rejime destek vererek himaye etmesine rağmen İhvanul Müslimin, hükümetlerine karşı bir cephe almamış ve itiraz etmemiştir! Hal böyle iken İhvanul Müsliminin büyük çoğunluğu Filistin ve direniş taraftarıdır, gerçi amel ve eylem aşamasında has bir girişimde bulunmamaktadırlar. Örneğin İhvanın merkezi olan Mısır’da bu hareketlerden önce has bir eylemleri bulunmamaktaydı, ama onlardan ayrılmış bir Hamas onlardan farklı düşünmekte ve ülkelerinin özgürlüğü için meydanlara inmiştir. Elbette bugün Mısır’da ortam normalleşmiş ve İhvan çok güzel bir şekilde meydanlara inmiştir. Gerçi önceden İhvan buralarda silahlı eylemlere de girişmiştir, ancak güvenliğin  çok sıkı olmasından dolayı bu eylemleri bastırmışlardır.

Suriye’nin eski İran İslam Cumhuriyeti Büyük elçisi olan Ayetullah Ahteri şöyle devam etti: “Suriye ihvanı düşünce bazında genel olarak ihvanla aynı olmasına rağmen son bir kaç yıldır Suriye devletini direnişi desteklediğinden ötürü desteklememiş! Ve hiçbir zaman İsrail’e karşı açık ve sert bir tepki göstermemiştir! Veya Beşşar Esad’ın İslamcı olmayan laik muavini (ülkeden kaçmış) Abdulhalim Huddam’la bazen işbirliği yaptıklarını görmekteyiz!   

İhvanul Müslimin hareketine tam anlamıyla hakim olacak genel bir kaide ve liderinin olmamasına değinen Ayetullah Ahteri konuşmasını şöyle tamamladı: “Bütün bunlara rağmen İhvanul Müslimin ve hatta Suriye ihvanul müslimin hareketinden çok ümit duyulabilir. Eğer onlarla konuşulursa konum ve duruşlarının düzelmesi için oldukça etkili olur.”