Hasan Nasrallah seni sevmiyoruz!
Çünkü sen bizi kışkırtıyorsun, bizim durulmasına çalıştığımız şeyleri harekete geçiriyorsun, bizi hayatımızın normal ritminden çıkarıyor, sessizliğimizi bozuyor, bizi sığındığımızı sığınaktan uzağa çekmeye çalışıyor ve şöyle diyorsun: Araplar, İsrail’le savaşabilecek güçtedir.
Bundan daha kötüsü sen sözle söylediğini fiilen de yerine getiriyorsun, İbrani devletine açıkça meydan okuyor, böylece bizi kendi kendimizin karşısında güç duruma düşürüyorsun.
Biz ise korkuya inanan, dünyayı İsrail ordusunun yenilmez olduğuna ve büyük bir demokratik devlet olması nedeniyle İsrail’in varlığını devam ettirmek için var olduğuna inandıran kişileriz.
Oysa sen bizim safımızın dışındasın, İsrail’e karşı takındığın inatçı tavır direnişi teşvik ediyor. Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa bile İsrail ordusunun yenilmez olduğu zamanlar geride kaldı diyor.
Sayın Nasrallah!
Biz, İsrail’le müzakere ediyoruz, biz müzakere yaptığımız müddetçe varız. Ona güç yetiremediğimiz bahanesiyle İsrail’le ilişki kuruyoruz. Boyun eğmeye alıştık, kendimize bahaneler bulduk, bulduğumuz bahanelere razı olduk. Biz İsrail ve onun müttefiki ABD ile savaşamayacağımızı tekrarlıyoruz. Neden İbrani devletinin ayıbını ortaya dökerek bizim sahtekârlığımızı gözler önüne serdin?
Seni affetmeyeceğiz Sayın Nasrallah!
Halk hikâyesinde kahraman Nasrallah olmana izin vermeyeceğiz. Çünkü sen bizi zor duruma düşürdün, zayıflığımıza, yalvarmaya, boyun eğmeye ve ayaklar altında ezilmeye alışmış nefsimize acımadın. Bir de baktık ki kükrüyorsun, Tel Aviv’i bombalamakla tehdit ediyorsun. Biliyor musun bu ne demektir? Sen İbrani devletinin üzerine kurulu olduğu temeli yıkmakla tehdit ediyorsun. Dava sahibi biz Filistinliler hakkında neler söylenecek?
Bizler ki; yerleşim birimine ateş açmayı planlayanları tutukluyoruz. Hayal kırıklığına uğradık be adam! Biz ki; kendi ellerimizle Aksa’yı yıkma ve yerine sözde heykeli dikme çağrısında bulunanlara karşı direnen bütün Filistinlileri öldürüyoruz.
Çünkü senden nefret ediyoruz, sana kin besliyoruz, senden korkuyor, sessizliğimizi bozan ve etrafımızda onurun sesini ayağa kaldıran sesini duymak istemiyoruz, gevşemiş pantolon ve gömleklerimize, uçan çarşaflarımıza yaptıklarından ötürü emniyette olmanı istemiyoruz.
Sen, özellikle de çocukça politikasını ve stratejik yenilgisini göstermek için kan emicilerin liderlerimizin arkasını soymasından sonra bize ayıplarımızı örtecek bir şey bırakmadın.
Not: İnternet kurtları bu makalenin yazarını topa tutacak, Arap harfleriyle ona saldıracak, “Şii olmuş” gibi karışık ve yanlış sözler edecek ve “münafıklık ediyor”, “Nasrullah ona para yedirmiş” diyecekler. Bütün bunlar önemli değil, çünkü önemli, utandırıcı, korkutucu ve aşağılayıcı olan şey “Bu yazar da Filistin davasını tasfiye etmek için Keiş Dayton grubuna katılmış” denmesidir.