Ersan Baydemir

EY KERBELA!

07 Haziran 2013 04:00

Kerbela…

Ey aşkın ateşle yoğrulduğu sahra!

Kalplerimize senden sıçrayan ateş hiç sönmüyor

Öyle bir ateş ki Cehennem narını serinlik ve selamete çevirir!

 

Kerbela…

Ey kanlı meydan!

Her imanlı yürek sana şah damarından bağlıdır

Kalplerimize aşk akıtmaktasın

Ve biz davan uğruna kanlarımızı pek kıymetsiz görmekteyiz.

 

Kerbela…

Ey kalplerdeki tatlı sızı

Diller seni anlatmaya aciz

Söz de şiir de tükenir, sen hala taptaze kalırsın

Sen ki kuru toprağından nice mânâ ırmakları akmaktadır.

 

Kerbela…

Ey kanın kutsallaştığı

Ey canın canana ulaştığı

Ey dinin aşka dönüştüğü

Ey imanın destanlaştığı aşk sahrası!

 

Kerbela…

Ey dinmeyen sızı

Ey bitmeyen acı

Ey merhemsiz yara

Ey kurumayan kan

Ey sönmeyen alev

Ey sonsuz öykü

Ey duraksız kervan

Ey tarifsiz güzellik

 

Kerbela…

Ey aşk

Ey gözyaşı

Ey can

Ey canan

Ey kan

Ey Kenan

Ey yol

Ey kervan

Ey su

Ey ateş

Ey barış

Ey savaş

Ey kardeş

Ey bacı

Ey ana

Ey evlat

Ey yara

Ey merhem

Ey dert

Ey derman!

 

Kerbela…

Ey Kerbela!

Hangi sayfanı açsam

Kalbim titriyor

Kanım coşuyor

Gözyaşlarım revan oluyor…

Hangi sayfandan, hangi satırından başlamalıyım?

Anadan mı oğuldan mı?

Kardeşten mi bacıdan mı?

Babadan mı kızdan mı?

Yetmişlikten mi altı aylıktan mı?

Vefadan mı cefadan mı?

Susuzluktan mı yalnızlıktan mı?

Vedadan mı umutsuzluktan mı?

Oklardan mı kılıçlardan mı?

Kandan mı gözyaşından mı?

Çığlıktan mı naradan mı?

 

Seni en iyi gözyaşları anlatıyor!

Çünkü gözyaşının rengi yoktur!

Acıyı da anlatır aşkı da

Ateşi de anlatır suyu da

Ayrılığı da anlatır kavuşmayı da

Hüznü de anlatır sevinci de

Gülü de anlatır dikeni de

 

Evet seni Zeyneb’in gözyaşlarına sormalı ey Kerbela!

Kardeşinin ardından bakakalmıştı ya giderken…

Dur demişti, bir kez daha bakayım sana…

Harabede için için ağlayıp sarayda aslan gibi kükreyen Zeyneb!

 

Sakine’nin minik ellerine sormalı seni

Çaresizliği ve hüznü kucaklayan o minik ellere

Hüseyn’in ayaklarına gitme diye sarılan ellere

O kanlı toprağı başına savuran ellere…

 

Fırat yolunda düşmüş bir çift uzun kol vardı ya

Seni işte o kollara sormak lazım ey Kerbela!

Hani “sağ kolum kesilse de sol kolumla savunurum dinimi” diyerek

Sol kolunu da, canını da hak uğruna veren kahramanın kollarına…

 

Ey Kerbela…

Üç gününü anlatmaya üç asır yetmez senin!

Sen bir aşk madenisin tükenmeyen

Sen bir hikmet çeşmesisin kurumayan

Sen canda bir sızısın dinmeyen

Sen bir deryasın sahilsiz

Sen kalpte imansın sarsılmayan!

 

Kerbela…

Ey Kerbela!

Selam o mübarek toprağına

Selam toprağına dökülen kanlara

Selam üzerinde akan gözyaşlarına

Selam seni kıble edinen tüm gönüllere!

 

Ersan Baydemir

1 Muharrem 2012

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

TARİH, KERBELA VE RİSALET AİLESİ
07 Haziran 2013 04:00

Barış Aldatmacası!
07 Haziran 2013 04:00

İyilerin En İyisinin Ölümü
07 Haziran 2013 04:00

Yiğidi Bitiren Fitnedir
07 Haziran 2013 04:00

Kafası Karışıklar İçin
07 Haziran 2013 04:00

Esadçı Olmak
07 Haziran 2013 04:00

Başbakan Neden Korkuyor?
07 Haziran 2013 04:00

Babasının Anası!
07 Haziran 2013 04:00

Bilgili Cahillerden Korkmalı!
07 Haziran 2013 04:00

Tüm Yazılar