Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Özgündüz;“Gazze de Karabağ da bizim derdimizdir.”

Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi'nde 15 Ekim 2021 Cuma hutbesinde binlerce kişiye seslenen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin ÖZGÜNDÜZ güncel konulara değindi. 

15 Ekim 2021
Özgündüz;“Gazze de Karabağ da bizim derdimizdir.”

Özgündüz açıklamasında; “ Bir pazar akşamı pandemiye rağmen bir kenar yerde ZHGM tarafından düzenlenen etkinlikte binlerce genç ile buluştuk. Allah onları bize ve zamanımızın imamı İmam Mehdi (a.f)’ye çok görmesin. Dosta umut düşmana kahırdır gençlerimiz. Her Ehl-i Beyt dostunun bu birliktelikten dolayı göğsünün kabarması gerekirdi. Ama bu, arının yuvasına çomak soktu. Başkalarının bir itirazı yok. Sözüm ona bizden ve âlim olarak tanınanlar çığırından çıktılar. O kadar genç hiçbir münasebet olmadan araya toplanabiliyorsa, o gayret ve himmet geleceğimiz için ümittir. Ehl-i Beyt muhipleri ancak bundan gurur duyar, bundan neden rahatsız olsun ki?

 

Bizim konuşmalarımız mı rahatsız etti? Herkesin hakkı vardır. Bizim konuşmamızı kabulde edebilir veya etme yedebilir. Âlim edasıyla ret ederken, neden ve niye reddettiğini de ortaya koyman lazım.

Biz camia ve Türkiye Şia’sı olarak böyle karar almışız ve böylede devam edeceğiz. Biz dindarlıkta ve dinin sorumluluğunu yüklenmekte kendimizi beğenmiyoruz. Ama bizi beğenmeyenler, tozumuza da yetişemezler. Biz Allah’a karşı daha çok sorumluluk hissederiz, ama baştan ayağa kusur olan fitne ehli din adına bizde kusur bulmaya çalışırsa kızarız. Hem vatan ve milletseveriz, hem de dindarız, Türkiye Şia’sı budur.

 

Vatanımız, dinimiz ve milletimiz için de ölürüz. Hiç birisi bizim pazarlık konumuz dahi olamaz. Camia, ümmet ve milli birliğimiz bizim en başta gelen ve en mühim saydığımız vacibimizdir. Kur’an-ı Kerim bize böyle öğretti. Pastadan dilim koparma hesabına birileri de Kuran ile savaşıp, fitne çıkarmak ve camiayı bölmek derdindedir.

Vatansever olmak yerine, vatan haini mi olmamız gerekiyor? Bu vatan bizimdir, kimseye çiğnetmeyiz. Namahrem eli de değdirtmeyiz. Milletimizi kimsenin esiri etmeyiz. Dinimize de sövdürtmeyiz. Bunlardan hangisindedir itirazınız?

 

Gazze vatanımdır, İstanbul vatanım değildir. Ya da Gazze vatanımdır, Karabağ vatanım değildir. Bunu mu söyletmek istiyorsunuz? Gazze de Karabağ da bizim derdimizdir. Çok şükür biz bize yakışını yaparak Karabağ’ı aldık ve başımız dik oldu. Yaralanmış ve rencide edilmiş milli gururumuz da onarılmış oldu. Oradaki yüzlerce mescidimizi domuz ahırı olmaktan kurtarmanın keyfini yaşıyoruz. Bizim mutluluğumuz kadar, Ermeniler de üzgündür. Ermeni ve Ermeni dostları, bu mudur sizi rencide eden? Bu camia bir duyuru ile Şuşa’nın azat oluşuna konvoy yaptı. Ben kendi balkonumdan konvoyu izledim. O konvoyun ucu bucağı yoktu. Ben de camiamla o sevinci paylaştım ve mutluluktan sevinç gözyaşı döktüm.

 

Bu milletin mutluluğundan mutsuzluk çıkaranlar, sizler demek ki bu milletten değilsiniz. Bu milletin mutlu olduğu gün birileri üzülüyorsa bu onun gayretsizliğidir. Bu milletin en sevindiği gün Ermenilerle üzülüp veya seviniyorsan sen de onlar gibisin. Bu din bana bunu öğretmiştir. Sevincin ve kederin kimleyse, sende onunla birliktesin. Bir anda birileri aslanlaşarak bize karşı laf atmaya başladı. Sakın ola bu milletin ferasetiyle şaka etmeyin.

Biz gönüllü olarak toprağımızla birlikte Emperyalizm ve o günün güçleri taksimat yaptığında, Ermeni içinde kalmak yerine kardeşlerimizle, toprağımızla birlikte birleştik.

 

Cumhuriyet kurulduğu günden bu zamana kadar bizim dinimize müdahil olan kimse olmadı. Sıkıyönetimin olduğu zamanda İstanbul’da toplu etkinlik yapmak yasak iken, biz Aşuramızı yaptık. Allah bu günleri aratmasın. Bizimle hemhal olmak için bu ülkenin iktidarı ve muhalefeti gelip bizimle beraber derdimizi ve yasımızı paylaşmıştır. Bu ülkede emniyet güçlerimiz bizlere ancak yardımcı olarak güvenliğimizi sağlamıştır.

 

Kur’an-ı Kerim’den sonra en sahih kaynaklardan birisi Nehc'ul Belağa’dır. İmam Ali (a.s) Nehc'ul Belağa’da “Kendi vatanınızdan başkan hangi vatanı savunacaksınız.” diye buyurmuştur. Kendi vatanını savunamayan Filistin’i mi savunacak? Sizin amacınız oradan bir şeyler devşirmektir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) buyurmuştur ki; “Allah’ın nefret ettiği kişi, vatanı işgale uğradığı halde, vatanı için savaşmayanlardır.”

Siz bizden bunu mu istiyorsunuz? Vatanıma göz dikenin gözünü çıkarırım. Sen vatan sevgisinin, din ile çeliştiğini mi düşünüyorsun? Vatansız dinimi nasıl yaşayacağım? Siz hangi kitaba iman ediyorsunuz? Hangi imamın vilayetindesiniz? Hangi peygamberin ümmetisiniz? Ermeni benim toprağımı işgal edecek, camilerimi domuz ahırı edecek, halkımı katledip göçe zorlayacak ve ben de Ermeni’yle dost mu olacağım? Yüce yaradan buyuruyor ki, bunu yapan zalimin ta kendisidir.

 

Azerbaycan ile İran arasında bir gerginlik yaratılmıştır. Şimdi sen hangi taraftasın diye soruyorlar. İran da Azerbaycan da benimdir. İran’ın başındaki de Türk’tür. Benim duygum da, kültürüm de birdir. Gerginliği yaratanlar haksızdır.

 

Kimi suçluyorum? Bir ülkenin liderine dil uzatanları. Her iki taraf için de diyorum bunları. Hangi makam olursa olsun, kendi muhatabının altındaki makamların dil uzatmaları haksızlık ve hadsizliktir. Benim umudum budur ki, inşallah İran İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamaney el atarak meseleyi tek kelimeyle çözer ve biter. Bir takım kendini bilmezlerin parmak sallayarak Azerbaycan’ı tehdit etmesinde Rehber’in rızasının olduğunu düşünmüyorum. Rehberin bu işi çözeceğini umut ediyorum. Bu durum Suriye ile ülkemiz arasındaki kırgınlığı ve dargınlığı kolayca halletmesine vesile olur. Bu iki kardeşi de birbiriyle barıştırıp İsrail’i yalnızlaştırır.

 

Filistin meselesi birinci derece Filistin’in, ikinci derece Arab’ın ve üçüncül derece de bütün Müslümanların meseledir. Karabağ meselesi de aynı şekilde de öyledir, birinci derece Azerbaycan’ın, ikinci derece Türk dünyasının, üçüncül derece de bütün Müslümanların meselesidir.

 

Düşmandan işgal edilmiş toprağımızı geri alınca birileri neden rahatsız oluyor? Ben rahatsız olanların imanını sorgularım. Birileri İran tarafı diğeri de Azerbaycan tarafı diyerek birbirine girenler cüheladır. Türkiye, İran ve Azerbaycan’ın düşmanlığı ancak İslam düşmanlarının işine yarar. Dost olmamız ve birlikte hareket etmemiz birçok sorunumuzu çözer. Türk dünyası, İslam coğrafyasıyla Haçlı coğrafyası arasında İmam Ali (a.s)’nin Zülfikar’ı gibi bir set olmuştur. Allah korusun bu ülke ayakta kalmaz ise Haçlı karşısında dayanacak hiçbir ülke kalmaz. Allah ülkemizi ve emniyet güçlerimizi bütün düşmanlara karşı muzaffer eylesin.” dedi.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.