Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Zeynebiye'de 6 Muharrem!

CAFERİDER ve Zeynebiye Derneği'nin ortak düzlediği, Cem TV haber müdürü Mehti Atam’ın sunuculuğunu yaptığı “İmam Hüseyin ve Kerbela” Paneli, 14 Ağustos Cumartesi 6 Muharrem akşamı saat 21.00’da başladı. 

15 Ağustos 2021
Zeynebiye'de 6 Muharrem!

Pandemi kuralları çerçevesinde gerçekleşen panel de, Zeynebiye Camii Kültür Merkezi’nde buluşan Ehl-i Beyt dostları, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, CABİR Başkanı Seyyid Seccad Karakuş,’un konuşmalarını dinlediler.

Panelde konuşan Seyyid Seccad Karakuş konuşmasında; Kur’an-ı Kerimi, biliyoruz ki hidayet kitabıdır. Bakara Suresi’nin ikinci ayetinde buyrulur ki: “Bu kitap, muttakileri hidayet etmek için inmiştir.”
Bakara suresinin başka bir ayetinde ise: “Kur’an Ramazan ayında indirilmiştir ve insanların hidayeti için indirilmiştir.” buyrulur.

Hidayet için indirilen bir kitabın insanlar tarafından anlaşılır olması gerekmektedir. Eğer anlaşılır olmazsa o halde o kitap insanlar için nasıl hayırlı olabilir? Bu nedenle Kur’an-ı Kerim’de birçok ayetlerde de: “Bu apaçık Kur’an’dır.” anlamına gelen ayetler de vardır.

Ancak bunu derken bir yanlışa düşmeyelim. O da şudur ki Kur’an’da Resul-ü Ekrem’e buyruluyor ki: “Bu Kur’an’ı sana indirdik, sen onu insanlara açıklayasın diye.” şimdi bir taraftan apaçık olduğu söylenirken diğer taraftan Peygamber’e açıklaması için görev düşmesi bir tezatlık değildir.
Bunu şöyle açıklayabiliriz: Kur’an’ın bir, bütün insanların anlayabileceği bir seviyesi var. Bir de derin bir seviyesi var. O derinliği anlayabilmemiz için Resulullah’a ihtiyacımız var.

Peygamber’imizin ve Ehl-i Beyt’inin de iki yönü vardır. Onlar da bizim gibi beşerdir; bizim gibi çarşıya gider, uyur, sohbet eder. Diğer yandan ise; bütün ilimlere vakıftırlar. Onların beşer olmasından, onların yolundan gidebileceğimiz sonucunu çıkarmamız gerekir. Diğer taraftan ise onlarla kendimizi kıyas etmememiz gerekir çünkü onların seviyesi bizden farklıdır.” dedi.

Karakuş’un ardından panelde konuşan Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek konuşmasında; “Allah’ın nurundan yarattığı ilk kişilik Hz. Muhammed (s.a.a)’dir. Ve onun en yakını da İmam Ali (a.s)’dir.  İmam Ali (a.s) bütün nebilerin sırrı ve bütün âlemin imamıdır.” Müslümanım diyorsan Hz. Ali (a.s)’yi seveceksin. Ancak Hz. Ali (a.s)’yi sevmek Aleviler için bambaşka bir konudur. Bazıları “Dört halifeden biridir, sahabeden biri.” bu kadar mı? Tabi ki bu kadar değil.

İslam tarihinin çok önemli bir dönüm noktası Gadr-i Hum’dur. Orada İslam Peygamberi, kendisinden sonra emaneti kimin devralacağını söylemiştir. Ve bu kişi İmam Ali (a.s)’dir. Bunu Sünni kaynaklar inkâr etmiyorlar fakat başka türlü açıklıyorlar. Ama İslam tarihi Hz. Ali (a.s)’nin başa geçmesiyle devam etseydi bambaşka olurdu. Bugünkü kötü durumda olmazdık. Ne yazık ki İslam dünyasından çok Müslüman yığınların olduğu bir durumdayız. Modern dünyada kullandığımız teknolojik gereçlerin hangisi Müslümanların elinden çıkmıştır? Eğer Peygamber’in buyruğu dinlenseydi ve gerçek İslam ruhu bir kenara itilmeseydi durum çok farklı olurdu.

Telefonlarımız, teknolojilerimiz, modern bilgilerimiz artık bizlerin, Müslümanların elinden çıkmıyor. Emperyalistlerin, Siyonistlerin elinden çıkıyor. On iki imamın tamamı bilgindir. Onların rol model olduğu bir düşünce yapısını takip etmemiz gerekmektedir. Çocuklarımız onların sözleriyle büyümelidirler. Onlara İslam’ın gerçek ruhunu göstermemiz gerekmektedir. Ve Hz. Hüseyin (a.s), Yezid denen canavara biat etseydi bu ruh ölürdü. Hz. Hüseyin (a.s) bu ruh uğruna canından vazgeçmiştir. Ve Hz. Hüseyin (a.s) mücadelesiyle İslam’ın ruhunu korumayı başarmıştır. Bu toplantımız, onun adını anmamız da bu ruhun korunduğunun kanıtıdır.” dedi.

Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz konuşmasında; “Hz. Ali (a.s) Kur’an’ın tüm ilmine sahiptir. Kur’an’ın bir ilmine sahip olan hiçbir insanın yapamayacağı işler yapabiliyorken tüm ilmine sahip bir insanın gücünü düşünün.
Şimdi bu nedenle melekler, cinler geldiler Hz. Hüseyin (a.s)’in yanına ve dediler ki: “Sen iste, seni hiç yormadan tüm bu düşmanlarını darmadağın edelim.” Hz. Hüseyin (a.s) buyurdu ki: “Ben kendi gücümü kullansam size ihtiyaç yoktur. Sizin yapabileceğinizden fazlasını yaparım.” çünkü onun yanında Kur’an’ın ilmi vardı. Ama o gücünü kullansa bize rol model olmaktan çıkardı. Çünkü örnek alamayacağımız bir noktası olurdu. Bu nedenle bizim gibi yaşar bizim gibi yürürdü. Zor olanı seçmiştir bize örnek olmak için.

Resul-ü Ekrem buyuruyor ki: “İlmin adresi Ali’dir.” On iki imamın ilim konusunda farklı olmadıklarını düşünüyoruz. Eğer Emevi düzenbazlığı sahabelerin bir kısmını da yanlarına çekerek İslam’ı bozmasaydı ve gerçek İslam ruhuna sadık kalınsaydı ve Resulullah’ın söylediği Hz. Ali (a.s)’nin ve ardından diğer imamların önderliği olsaydı, bu modern dünyanın teknolojileri ve çok daha fazlası bizim ellerimizin eseri olacaklardı.

Ehl- Sünnet kaynaklarında da geçen : “İlmin yüzde doksanı Ali’dedir. Yüzde onunu bütün nas bölüşmüştür.” Ve o yüzde onun en iyi bileni de Hz. Ali (a.s)’dir. Böyle bilgeler olsaydı başımızda şuan dünyada Müslümanlardan başka kim olurdu ki. Hz. Mehdi (a.f) geldiğinde bugünün dünyasının teknolojilerinden çok daha yüksek bir teknolojiyle gelecek. Hz. Mehdi (a.f) geldiğinde öyle bir ilimle gelecek ki modern dünyanın silahlarını işe yaramaz hale getirecek. O gün Evrensel İslam adaleti dünyaya hâkim olacak. Fakat şuan bu ilimden mahrum olmamızın vebali İmamlarımıza zalimlik yapanlar ve onları şehit edenlerin boynundadır.” dedi.

Konuşmaların ardından panel , Zeynebiye Hareketi Gençlik Merkezi'nin hazırlamış olduğu sinevizyon gösterisiyle devam etti.

Panelde, Ehl-i Beyt âşıkları Azerbaycan’ın ünlü Ehl-i Beyt meddahlarından Seyyid Taleh Boradigahi ve İran’ın ünlü meddahlarından Emir Hüseyin’in mersiyeleriyle gözyaşlarına boğuldu.
Panel, Cem TV, Kanal 12 ve Zeynebiye TV’den canlı olarak yayınlandı.
 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.