Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Zeynebiye'de 2 Muharrem!

CAFERİDER ve Zeynebiye Derneği'nin ortak düzenlediği, Cem TV haber müdürü Mehti Atam’ın sunuculuğunu yaptığı “İmam Hüseyin ve Kerbela” Paneli, 10 Ağustos Salı 2 Muharrem akşamı saat 21.00’da başladı. 

11 Ağustos 2021
Zeynebiye'de 2 Muharrem!

Pandemi kuralları çerçevesinde gerçekleşen panel de, Zeynebiye Camii Kültür Merkezi’nde buluşan Ehl-i Beyt dostları, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Diyanet İşleri Emekli Din Görevlisi Necmettin Santalu ve Kudüs TV Genel Yayın Yönetmeni Nurettin Şirin’in konuşmalarını dinlediler.

Panelde Konuşan Kudüs TV Genel Yayın Yönetmeni Nurettin Şirin konuşmasında; “Her şeyden önce Muharrem, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Resul-ü Ekrem’in hüznüne ortak olmak demektir. Dolayısıyla her kim “Ben Müslüman’ım” diyorsa o, Resulullah’ın acısına ortak olmalıdır. Bu nedenle bazı medya kuruluşlarının Aşura’yı belli bir mezhebin yas günü olarak göstermeye çalışması tamamen bir yanıltmacadır. Aşura sadece İslam ümmetinin değil, dünyanın tüm özgür halklarının matemidir. Çünkü Hz. Hüseyin (a.s) hem İslam’ın ve mukaddesatının hem insaniyetin ve insanlık onurunun savunucusuydu. 
Hz. Hüseyin (a.s), yeryüzünde zulme karşı duran kim var ise onların ışığı olan bir önderdir. Şunu söylemek isterim ki; bizler Müslümanlar olarak Hz. Resul-ü Ekrem’in mateminde buluştuğumuz bugünlerde maalesef yine İslam ümmeti içerisinde bir takım arabozucu eller Müslümanları, Resulullah’ın mateminden uzaklaştırmak için yapay gündemler ortaya atmaktadırlar. Bu maalesef Emevi siyasetinin asırlardır süren bir geleneğidir. Dolayısıyla mesele sadece Müslüman meselesi değil, bütün insaniyetin meselesidir.” dedi.

Şirin’in ardından panelde konuşan Diyanet İşleri Emekli Din Görevlisi Necmettin Santalu konuşmasında; “Hz. Hüseyin’in söylemiş olduğu bir sözü sizlere hatırlatmak istiyorum. Bu tüm özgürlük mücadelesi verenlere örnek olacaktır. “Ben zalimlere teslim olmakta alçaklığı görüyorum. Fakat ben saadet üzerinde ölürsem bu benim için şereftir.” ve Hz. Hüseyin (a.s) teslim olmuyor, savaş üç gün sürüyor. Bu üç günde toplam şehit sayısı 134 kişidir. Haşimilerden şehit düşen sayısı 29 kişidir. Ehl-i Beyt’ten şehit düşen kişi sayısı toplam 18 kişidir. Ehl-i Beyt fertlerinin cesetlerine bile işkence yapıyorlar ve “Biz Müslümanız.” diyorlar. 
Cesetleri gören Yezid’in söylediği şudur: “Ey insanlar demeyin ki ‘Yezid senin ellerin kırılsın.’ Haşimiler kâinat ile oynadılar. Ne Cebrail ne de Kur’an nazil olmuştur.” Müslümanlar size sorarım. “Kur’an nazil olmamıştır.” diyen kişi kâfir olmaz mı? Bu kâfir Yezid’i haklı gören bir Şeyhülislam’a ne dersiniz?
Son sözümü Hz. Hüseyin’in mızrakların ortasındayken söylediği sözle bitireyim: “Ben zalimlere teslim olmaktansa ölümde saadet görüyorum.” dedi.

Santalu’nun ardından panelde konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz konuşmasında; “İmam Hüseyin (a.s)’e ölümden başka verdikleri tek yol Yezid’in yaptığı tüm kötülükleri onaylamasıydı. İmam Hüseyin (a.s) bu diretme karşısında, şahane bir direniş gösteriyor. Ama kardeş kanı akmasını da istemiyor. Netice olarak Abdullah b. Hanzale gibi Medine’de kıyam etmiyor ki, Medine halkının katledilmesine sebep olsun. Ya da Abdullah İbn Zübeyr gibi Kâbe’de kıyam etmiyor ki orada Müslümanların kanıyla Mescid-i Haram boyanmasın.
İmam Hüseyin (a.s)’da Kur’an-ı Natık olarak tahrife uğrayanlardandır. Yani Yezid’den çekmediği zulmü kendisini yanlış tanıtanlardan çekiyor hâlâ. Biz bunun karşısındayız. Mücadelemiz bugüne kadar Hüseyin’i tanıtmaktır. Çok şükür önceden haberi bile yapılmazken şimdi insanlar her geçen gün Hz. Hüseyin (a.s) konusunda daha da bilinçleniyor. Bundan sonraki ağır görevimiz Hz. Hüseyin (a.s)’in tahrif edilmesine karşı olmaktır. 
Bu nedenle zulme boyun eğmeyen ama fitneden de olabildiğince kaçan kişilerden olmalıyız. Bizim Hüseyin’imiz şahane bir direniş gösteren ve dağ gibi dimdik duran Hüseyin’dir. Kimse onu ne kurbanlık koyun olarak bilsin ne de kılıcı çekip kabadayılık yapan bir eşkıya olarak bilsin. 
Bu şahane direniş Hüseyin’e pahalıya mal oldu fakat karşılarındakilere ucuza mal olmadı. Yezid, Hz. Hüseyin (a.s)’den sonra dört senesini bile dolduramadan öldü. Hükümeti de bitti gitti. Mervan, hem Yezid’in hanımının üstüne kondu, hem mülkünün üstüne, hem de saltanatına. Hep kıyamlarla karşı karşıya kaldı.
Biz bu kıyamların kimilerini rahmetle anıyoruz fakat imamlarımızın açık tasdiklerini almış değildirler. Yani keşke imameti imamlara bıraksaydılar. İmamın tarafında olup Hüseyin’in kanını isteyenler de imamlarımızın imametinde yapmadılar bunu, siyasilerin önderliğinde yaptılar bunu. Neticede intikam aldıkları için, yüreğimize su serptikleri için onları tenkit etmekten de kaçınıyoruz. Ancak keşke bıraksaydılar da yedinci imamımız bir zorluk olmadan hükümetin başına gelirdi ve Müslüman birliği kan dökülmeden sağlanmış olurdu.
Bu nedenle doğru yol Resulullah’ın ve İmamlarımızın bizim için çizdikleri ve önden yürüdükleri yoldur. Allah biz Müslümanları onların yolundan ayırmasın.” dedi.

Konuşmaların ardından panelde, Ehl-i Beyt âşıkları Azerbaycan’ın ünlü Ehl-i Beyt meddahlarından Seyyid Taleh Boradigahi ve İran’ın ünlü meddahlarından Emir Hüseyin’in mersiyeleriyle gözyaşlarına boğuldu.
Panel, Cem TV, Kanal 12 ve Zeynebiye TV’den canlı olarak yayınlandı.


 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.