Irak Yüksek İslam Konseyi Başkanı Seyyid Ammar El Hekim Zeynebiyedeki basın toplantısında önemli mesajlar verdi.
İşte o basın toplantısının tam metni:
Değerli basın mensupları, Türkiye’yi her ziyaret ettiğimizde, bu değerli İstanbul şehrinde bir araya geliyoruz. Sevgili kardeşlerim, Türkiye’yi ziyaret etmekten gerçekten büyük mutluluk duymaktayım. Büyük İslam bilgini merhum Hüccet’ül İslam Abdulaziz El Hekim’in vefatı münasebetiyle düzenlemiş olduğunuz taziye meclislerinden dolayı sizleri ziyaret edip, bu münasebetle sizlere teşekkürlerimizi bildirmek istiyoruz. Türk hükümetine, Türk halkına takınmış olduğunuz bu yüce tutumdan dolayı sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Irak ve Türkiye’den bahsederken, iki ülke arasındaki tarihi, coğrafi bağlardan bahsetmemiz gerekiyor. Zira bu bağlar bizi birbirimize bağlamaktadır. İki arasındaki ilişkilerden bahsederken, bu iki ülkenin bağımsızlık uğruna verdiği mücadelelere de değinmemiz gerekiyor . Bildiğiniz gibi Irak’taki alimler ve aydınlar, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın yanında yer aldılar ve birlikte büyük bir mücadele verdiler. İki ülke arasındaki ilişkiler İslam’dan doğmaktadır. İslam barış ve hoşgörü dinidir, diğer bütün dinlere karşı hoşgörülüdür.
Türkiye’nin demokrasi deneyimine büyük bir saygıyla bakmaktayız. Bu yüce ülke, İslami kimliğini koruyarak aynı zamanda demokratik yönetimini de başarılı bir şekilde yürüten bir ülkedir. Ayın zamanda Türkiye’nin elinde bulunan teknolojiye ve tecrübeye de büyük hayranlıkla bakmaktayız. Bu çerçeve içerisinde Türkiye, Irak’ın yeniden kurulmasında ve onarılmasında büyük rol oynayacaktır.
Bundan emin olun ki, Irak’ta durum iyiye gitmektedir. Irak’taki, milli ve mezhebi gruplar arasındaki ilişkiler günbegün daha iyiye gitmekte ve gelişme kaydetmektedir. Her ne kadar görüş ayrılıkları da olsa biz, ulusal ittifakı oluşturma çabalarını sürdürüyoruz.
Türkmenler şüphesiz ki, Irak’ın temel unsurlarından birisidir. Bizim, Türkmenlere yaklaşımımız olumlu ve samimidir. Biz bu konuda kesin bir karar aldık. Nasıl Irak’taki diğer unsurların haklarını savunuyorsak, aynı şekilde Türkmenlerin de haklarını savunacağız; bu konuda kararlıyız. Biz şuna inanıyoruz; Irak’taki tüm unsurların hakları ne zaman garanti altına alınırsa, o zaman Irak’ta Arapların da hakları garanti altına alınmış olur. Irak’ta istikrarın gerçekleşmesi için, Irak’taki bütün grupların demokratik sürece katılmaları gerekmektedir.
Yasaların oluşmasının uzun bir süre aldığı, yasaları karara bağlamanın geciktiği söyleniyor. Irak seçim yasası, ancak sekiz ay süren tartışmalardan sonra karara bağlandı. Çünkü belli bir azınlığın değil, tüm grupların tatmin olması ve kabulü sağlandıktan sonra karara bağlanması bizce daha uygundur. Parlamentoda bu kararları kolay bir şekilde geçirebiliriz, parlamentonun yarısına bu kararları aldırabiliriz. Fakat bu şekilde Irak’taki “ulusal uzlaşı” projesi gerçekleşmemiş olur. Biz, gruplar arasında ulusal uzlaşının sağlanması için elimizden gelen her türlü çabayı sarf edeceğiz, ve bütün grupların haklarının temini için çaba göstereceğiz. Önümüzdeki seçimler büyük önem arz etmektedir. Bunun sonucunda demokrasi Irak’ta yerleşmiş olacaktır.
Kerkük’e küçük bir Irak gözüyle bakmak lazımdır. Esasında Kerkük tüm güzel renkleriyle bir çiçek demeti oluşturmaktadır. Şüphesiz ki bu şehirde yaşayan kavimler arasında bazı sorunlar vardır. Fakat bu sorunlar eskisi kadar değildir, bu konuda gelişmeler vardır. Seçim yasalarında sunmuş olduğumuz plan esasında tüm grupları tatmin edecek ve oradaki bütün haklar da sağlanmış olacaktır. Tabi ki, sorunun çözülmesi taraflar arasında güven oluşması için uzun bir zaman gerektiriyor. Bu sadece Kerkük ve Irak için geçerli değildir; dünyanın her yerinde bu böyledir. Biz Kerkük’teki tüm kesimlerin barış içerisinde yaşaması için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz.
Kürt gruplar kendi başlarına seçime katılmaktadır. Bizim ulusal ittifakımız ise kendi varlığını oluşturmaktadır, ve önümüzdeki seçimlerde belirleyici rol oynayacaktır.
Irak anayasasına göre her bir il ya da birkaç il kendi arasında anlaşıp federasyon oluşturabilirler. Federal Şii bölgesi bizim önceliklerimiz arasında yer almamakta, fakat bu saklı kalan anayasal bir hak olarak önümüzde durmaktadır. Eğer Irak’taki bütün gruplar böyle bir yönelim içine girerse, tabi bizde bu saklı hakkımızı kullanabiliriz, ancak önceliğimiz arasında bu yoktur.
Biz sayın Maliki’yi ulusal uzlaşı koalisyonuna katmak için çok uğraştık. Fakat kendileri ayrı bir liste oluşturmayı yeğledi. Yeni Irak’ta dışlamaya yer yoktur; hepimizin birlikte çalışması gerekir; ister seçimlerden önce, isterse sonra, bizim önümüzdeki tek seçenek birlikte çalışmaktır.
Irak’ta güvenlik açısından herhangi bir boşluk yoktur. Yabancı güçlerden boşalan yerlere Irak güvenlik güçleri yerleşmekte ve o boşluğu doldurmaktadır. Biz dört gözle Irak’ta hiçbir yabancı gücün kalmadığı günün gelmesini beklemekteyiz. O gün geldiğinde kendi güvenlik güçlerimiz güvenliğimizi de saygınlığımızı da sağlamış olacaktır. Önceden Irak’ta nasıl oldu da bugün bir patlama gerçekleşmedi, diye sorulurdu. Bugün ise filan gün saldırı oldu mu, diye soruluyor. Bu, yabancı güçlere başvurmadan güvenlikte büyük bir gelişme sağlandığını gösteriyor. Biz, kısa süre içerisinde tam bağımsızlığımızla birlikte saygınlığımızı kazanmayı sabırsızlıkla beklemekteyiz. Biz Irak’ın birliğini, beraberliğini korumak için elimizden geleni yaparak bu uğurda fedakarlığımızı sürdüreceğiz. Bence Irak’ta ulusal liderlik konumunda olan hiç kimse Irak’ın bölünmesi ve parçalanması için çaba harcamaz.
Ziyaretimizin temel amacı Türk yönetiminin ve Türk halkının Merhum Abdulaziz El Hekim, rahmete kavuştukları zaman gösterdikleri ilgi ve alakaya duyduğumuz şükrandır. Ziyaretimiz sırasında kardeş Türkiye Cumhuriyeti’nin sayın cumhurbaşkanı, başbakan ve dışişleri bakanıyla görüşeceğiz. Zeynebiye ziyaretimiz, Türk kardeşlerimizle ne kadar iyi ve köklü ilişkiler içerisinde olduğumuzun göstergesidir. Türkiyeli Şii kardeşlerimiz, Türkiye’nin sosyal dokusuna en iyi şekilde katılmış durumdadırlar ve Türkiye’nin milli birliği içerisinde önemli bir rol oynamaktadırlar. Türk hükümetinin ve diğer kurumların gösterdikleri ilgi gibi, Türkiyeli Şii kardeşlerimiz de büyük bir ilgi ve öneme nail olmaktadırlar. Aynı zamanda görüldüğü gibi bu bölgede büyük bir merkez (Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi) inşa edilecektir. Bizim Türkiye halkının tamamıyla kardeşliğimiz ve sevgi bağlarımız vardır. Eşimin annesi de Türk olduğu için Türklere karşı ayrı bir sevgi beslemekteyim.
Irak’taki terör olaylarını incelediğimiz zaman, tamamının arkasında siyasi amaçların yattığını görüyoruz. Belli bir gruba ilgi ve yakınlık gösterdiğimizde bu olaylar azalmaya başlıyor. Biz de diğer gruplarla irtibatımız sürdürerek şiddeti azaltmaya çalışıyoruz. Üzücü olan şu ki, bazı gruplar suçsuz Iraklıların kanını akıtarak siyasi amaçlarını gerçekleştirmek istiyorlar. Irak güvenlik güçlerinin önümüzdeki seçimlerde ve parlamentonun oluşacağı bu süreçte Irak’ın güvenliğinin sağlanmasında başarılarını temenni ediyorum.
Sayın Selahattin Özgündüz’e sıcak misafirperverliği ve bize bu fırsatı tanıdıkları için teşekkür ediyorum.
