Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi’nde buluşan Ehl-i Beyt dostları, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Yazar/Senarist Ahmet Turgut ve Azerbaycan İlahiyyat Enstitüsü Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Mirniyaz Mürseloglu’nun konuşmalarını dinlediler.
Yazar/Senarist Ahmet Turgut panelde yaptığı konuşmasında, “Evet, “İzini isteyen Ümmü’l-Benin’in oğlu… Âl-i Muhammed’in yetimlerine, öksüzlüklerini hatırlatmamak için isminden dahi vazgeçen kadıncağızın oğlu, Evlad-ı Zehra’dan izin istiyor.Ve Fatıma binti Esed’in torunuydu o.Kendi evladını bırakıp Âmine’nin yetimine sarılan ninenin torunuydu Abbas .Hz. Yetim’in suya hasret evladına su getirebilmek için Fırat’a inecekti. Sıffin’de Emevileri aşıp nehre ulaşırken yanında yüzlerce yoldaşı olan Abbas bu kez bir başınaydı. Süfyaniler, neler olduğunu anlayana değin Fırat’a varmıştı. Kaç günün susuzluğuyla kavrulan dudaklarını ıslatmak için o Haydari elleriyle suyu avuçladı Abbas. Âl-i İbrahim’di o. Evlad-ı Hacer’di. Ve dahi Zemzem’in oğluydu. Ve Fırat’ın suyu avuçlarındaydı nihayet. Günlerdir kavrulan ciğerlerini serinletebilirdi pekâlâ… Ama Âl-i Muhammed’in henüz içemediği o sudan bir yudum bile içmeye hicap etti Abbas. Kırbaları doldurdu hemen. Zemzem’in oğlu, Kevser’in Evladına su yetiştirmeliydi. Âl-i İbrahim, Âl-i Muhammed’e koşturacaktı.” dedi.
Turgut’un ardından panelde konuşan Azerbaycan İlahiyyat Enstitüsü Rektör yardımcısı Doç. Dr. Mirniyaz Mürseloglu,“Bu güzel tabloyla karşılaşıp, siz değerli Ehl-i Beyt aşıklarıyla bulaşmama vesile olan değerli Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz ve CAFERİDER Başkanı Hasan Babur’a teşekkürlerimi sunuyorum. İslam peygamberimizin ciğerparesi ve O’nun taraftarları Yüce Allah’a tam olarak teslimiyet ile gelmiştir. Kerbela’da İmam Hüseyin’in (a.s) karşısında ona verdiği sözleri unutmuş ve inkâr eden bir topluluk vardı. İmam Hüseyin (a.s) onlara fetih suresinin onuncu ayetini hatırlatmıştı. İmam Hüseyin’in (a.s) onlara hatırlatmasına rağmen, hayır biz böyle bir mektup yazmadık ve böyle bir vaatte bulunmadık diye inkâr ettiler. Yezid ve etrafındakiler dünya menfaatini her şeyden üstün tutan bir topluluktu. Çünkü onların Allah’a inancı yoktu. Onlar fasık ve Allah’a inanmayan bir topluluktu. İmam Hüseyin ve O’nun taraftarları kendi ölümleriyle ölümsüzleştiler. Kerbela başlı başına evrensel bir olaydır. Kendilerini o anda imam Hüseyin (a.s) ve taraftarlarını öldürmekle galip sananlar aslında farkında olmadan sonsuz bir yenilgiye uğramıştılar. Kerbela şehitleri ebedi bir galibiyetle müjdelenmiştiler. Hz. Zeyneb’in (s.a) ben Kerbela’da güzellikten başka bir şey görmedim demesi de bunun bir göstergesidir.” dedi.
Panelde konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz konuşmasında, “Hz. Abbas (a.s) Kerbela’da ölçüsünü koymuştur. Canımı canından, evladımı evladından çok sevmeyen Mümin olamaz diyen Resulün ümmetinin gerçekçi bakışı ve ölçüsü bu olmalıdır. Bu necip millet Zeyneb’e Abbas oluruz demiştir. Perspektifi doğru, değerleri için canını, vatanı ve Ümmet-i Muhammed uğruna can feda edebilecek bir milletimiz var. Ve bu necip millet karakterini Celal Abbas ile özdeştirmiştir. Bu necip millet karakterini de İstiklal Harbi’nde, Çanakkale’de, 15 Temmuz’da, Kıbrıs’ta göstermiştir. Dünyanın en mücehhez ordularına Çanakkale’yi geçilmez kılmıştır. Hz. Abbas’ın (a.s) hayranları da Karabağ’da, Şuşa’da gösterdiler. Şuşa’da kahraman ordumuz dünyanın savaş doktrinini değiştirmiştir. Bu dünyada Hz. Abbas (a.s) hayranları ne büyük destanlar yazmıştır. Anadolu’daki Türk de ona Celal Abbas unvanı vermiştir. Zillet kabul etmeyen bir millet..” dedi.
Konuşmaların ardından panelde Ehl-i Beyt dostları, Azerbaycan’ın ünlü Ehl-i Beyt meddahı Seyyid Taleh Boradigahi’nin mersiyeleriyle gözyaşlarına boğuldu.
Panel, Kanal 12 TV’den canlı olarak yayınlandı.