21 Aralık Çarşamba akşamı TRT kanalında Gündem Ötesi programında Ehlibeyt dostlarına yönelik hakaretlere tepkiler çığ gibi büyüyor.
Bu kapsamda Iğdır Ehlibeyt Alimleri Derneği'de bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasında ülkemizin birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulduğu bu dönemde fitne dolu programların yapılması, hemde devlet kanalının böyle yayınlara alet edilmesi eleştirildi.
Basın açıklamasının tam metni;
Bismillahirrahmanirrahim
Iğdır Ehlibeyt Âlimleri Derneğinin Basın Açıklamasıdır.
TRT1 NE YAPMAYA VE KİME HİZMET ETMEYE ÇALIŞIYOR!
Allah-u Teâla Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi 191. Ayet-i Kerime'sinde fitneyi cinayetten daha ağır bir suç olarak nitelemiş ‘’Fitne, Adam öldürmekten daha ağır bir suçtur.’’buyurmuştur.
Malumunuz üzere 21/12/2016 Çarşamba günü ülkemizin resmi kanalı TRT 1’de Pelin Çift’in sunduğu, Fatih Çıtlak ve Necdet Çağlı gibi sözde İlahiyat profesörlerinin katıldığı "Gündem Ötesi" programı büyük bir skandala imza atmıştır. Programda Şii-Alevi inançlarına yönelik gerçek dışı, yalan yanlış söylem ve hakaretler ülkemizde yaşayan tüm Şii ve Alevi inancına mensup Müslümanları derinden üzmüş ve gönüllerini rencide etmiştir.
Ülkemizin 15 Temmuzda atlattığı büyük badire ve fitnelerden sonra hâlihazırda da içinde bulunduğumuz bu hassas dönemde, her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bu süreçte içlerinde Şii ve Alevi vatandaşların da vergi ödediği TRT 1 gibi saygın bir kanalda bu ülkenin asli vatandaşları olan ve cumhuriyet tarihinden günümüze kadar ülkesine yönelik hiçbir hain eylemin içinde bulunmamış Müslüman vatandaşların inancına iftira atıp aşağılamak, onları ötekileştirmek birlik ve beraberliğimize büyük bir darbe vurmuştur.
Müslümanlar arasına fitne ve tefrika tohumları ekilerek ülkemizin büyük bir kaosa sürüklenmek istenmesinin arkasında Fetö hainlerinin TRT1 kanalına sızmış olabileceği sorusunu akıllara getirmektedir.
Vicdan ve izan sahibi her kes programın tamamen yanlı ve maksatlı hazırlandığını Şii-Alevi vatandaşların tekfir edilerek hedef gösterildiğini pekâlâ idrak etmektedir. Zira ‘’ Şii- Aleviler neye inanıyor’’ gibi trajikomik bir soruya sözde ilahiyatçı akademisyen, sözde prof. etiketi taşıyan şahısların inançlarımıza saldırması ülkemize, birlik ve beraberliğimize ihanetten başka bir şey değildir. ‘’Bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe götürmesin, Adaletli olun, bu Allah korkusuna daha çok yakışan bir davranıştır. Maide-8
Ayeti gereğince Pelin Hanımın maksatlı sorduğu soruya Şii-Alevi bir âlimin cevap vermesi insaflı ve adaletli bir davranış olurdu.
“Şii-Alevi neye inanıyor?” gibi maksatlı sorulmuş bir soruya sözde bu ilahiyatçılar mı cevap vermelidir? Niçin her inançla ilgili soru, o inanca mensup âlimlere sorulmuyor? Bu tür programlara o inanca mensup en az bir âlimin de davet edilmesi gerekmez miydi? Şayet böyle yapılmış olsaydı daha etik olurdu. Şii-Alevi âlimleri her zaman ve her platformda kendi inancını anlatmaya hazır ve muktedirdir.
Sayın Diyanet İşleri Başkanımız, her fırsatta dillendirdiği “vahdet, tek ümmet olmak” söylemi gayesinin aksine hareket eden böylesi dışlayıcı ve ayrıştırıcı programa niçin sessiz kalmıştır?
Devlet yetkililerini, RTÜK’ü ve Diyanet İşleri Başkanlığını göreve çağırıyor ve konuyla ilgili açıklama yapmalarını ümit ediyoruz.
Kamuoyuna Saygılarımızla
Iğdır Ehlibeyt Alimleri Derneği
27/12/2016