Kamalak, "3. Saadet Şöleni" için geldiği Almanya'nın Dortmund kentinde AA muhabirine Türkiye'nin dış politikası hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Saadet Partisi lideri Kamalak, hükümetin uyguladığı dış politikayı eleştirdiklerini belirterek, "Türkiye'nin dış politikasını biz aşağıdan beri yanlış bulduk ancak bu yanlışlık gerek Rusya'ya gerekse İsrail'e, Türkiye'ye karşı pervasız bir tutum içine girme hakkını vermez" dedi.
Türkiye olarak Rusya'nın tehditlerini kabul etmenin mümkün olmadığını vurgulayan Mustafa Kamalak, İsrail'in Mavi Marmara saldırısında dökmüş olduğu şehitlerin kanlarının bedelini mutlaka ödemesi gerektiğini kaydetti.
AK Parti iktidarının dış politikasını mutlak suretle gözden geçirmesi gerektiğini dile getiren Kamalak, Suriye'de barışın temin edilmesi için Türkiye'nin, İran'ın, Mısır'ın ve Suriye'nin içinde yer alacağı bir "Suriye Barış Konferansı" tertip edilmesi gerektiğini belirterek, "zararın neresinden dönersen kar" ifadesini kullandı.
- İslam Birliği kurulmalı
Türkiye öncülüğünde bir "İslam Birliği" kurulması gerektiğini savunan Kamalak, "Şu halde birilerinin öne çıkıp dağılmış olan, dağıtılmış olan ümmeti toplaması lazım. Bu görev Türkiye'ye düşüyor, bu kanaatteyiz. Kısacası Türkiye dış politikasını mutlak suretle gözden geçirmeli ve barışçı bir söylem ve barışçıl bir politika geliştirilmeli diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bölgede yalnız kaldığı için İsrail ile bir arayışa girdiğini ileri süren Mustafa Kamalak, o arayışın her şeyden önce İslam ülkeleri nezdinde olması gerektiğini dile getirerek şunları söyledi:
"Şu an dünyanın süper gücü olan Amerika Birleşik Devletleri niye süper güç oldu? Çünkü birinci ve ikinci dünya savaşına katılmadı, ülkesi yıpranmadı. Halbuki Birinci Dünya Savaşı'na kadar güç merkezi Avrupa idi. Ancak Birinci Dünya Savaşı münasebeti ile Avrupa yıprandı, kendi enerjisini ve imkanlarını, beşeri kaynaklarını savaşta kullandı yetmedi İkinci Dünya Savaşı yine Avrupa'yı büyük ölçüde silkeledi, sarstı. Bildiğiniz gibi baktılar ki olmuyor, neticede demir çelik birliği gibi Roma anlaşması, ortak pazar derken bir araya gelmek mecburiyetinde kaldılar yani kendileri arasındaki savaşı, ihtilafı sona erdirmenin çarelerini aradılar ve erdirdiler. Şu an bildiğiniz gibi 28 ülke Avrupa Birliği'ni oluşturmuş durumda. Halbuki İslam Birliği bakımından Türkiye'nin bu öncülüğü yapması lazım. Çünkü bütün Müslümanlar kardeştir. Biz alevisi, sünnisi, Türkü, Kürdü hepimiz bir Allah'a inanıyoruz, bir peygambere ümmetiz, aynı kitaba inanıyoruz ve aynı kıbleye yöneliyoruz."