Sizce son zamanlarda Avrupa’da artan İslam ve göçmen karşıtlığının sebebi nedir?

Babur: Avrupa’ da artan İslam karşıtlığının belli başlı sebepleri vardır ben bunlardan  birkaç ana başlık halinde söz etmek istiyorum.

Sosyokültürel ve siyasi Sebepler: 11 Eylülden itibaren Avrupa ve Amerika odakli Islam dünyasina karsi siyasi ve medyatik kampanyalardan sonra Islam ve terörü birarada ,yanyana gösterip, Müslümanları tehdit unsuru olarak göstermek bunlardan ilkidir. İslam ve göçmen düşmanlığı siyasi rant aracı olmuştur. Bunun yanında Hoşgörü, saygı ve demokratik değerlerin yol gösterici aktörler tarafından savunulmaması islam karşıtlığının sosyokültürel ve siyasi sebeplerin başlıcalarıdır.

Ekonomik sebepler: Ekonomik sebeplere gelir adaletsizliği, işsizlik ve ekonomik krizleri örnek verebiliriz.
Müslümanların kendilerinden kaynaklanan sebepler: İslam ülkelerindeki batıyı tehdit eden terör örgütlerinin yaptıkları faaliyetler, sözde İslam adına yaptıkları ve vahşet ve terör saldırıları.

Almanya'da yükselen islam karşıtlığının arkasında PEDİGA gözüküyor. PEGİDA nasıl bir yapı, ne kadar etkili, PEGİDA’nın IŞİD’den farkı var mı?

Babur: PEGİDA, Almanya´da son yıllardaki gelişmelerin doğal bir sonucudur. İçerisinde hem ırkçı partilerin mensupları hem de sıradan vatandaşların bulunduğu bir protesto hareketidir. Islam karşıtı olarak adlandırılmalarına rağmen ; Alman hükümetine, siyasetine, dogu-batı eşitsizliğine  karşı her türlü şikayetlerin toplandığı bir harekettir. Göçmen ve mülteci düşmanlığı da yapmaktadırlar. Kısa zamanda PEGİDA hareketi güç kaybetmiş ve şuan bitmek üzeredir. IŞİD´le kesinlikle kıyaslanamaz, PEGİDA örgüt değildir ve eylemleri sadece bir iki ırkçı gösteriden ibarettir, şiddet eylemleri yoktur.

Müslümanların kendilerini Avrupa’ya ifade etmekte zorlandığı noktalar neler?

Babur: Avrupalı Müslümanların, siyasi ,sosyal, kültürel, medyatik alanlarda ciddi manada kurumsal ve profesyonel olarak kamuoyunu etkileyebilecek bir yapılanmaları yoktur. Etnik olarak, mezhepsel olarak, cemaat ve teşkilatlar olarak Müslümanlar Avrupa da bölük pörçüktür. Hukuki olarak İslam dininin herhangi bir resmiyeti yoktur. Bu yüzden kurumsal olarak temsiliyeti de yoktur. Avrupalı Müslümanların yaşadıkları bölgelere göre değil geldikleri ülkelerin perspektifinden hareket etmeleri de bir problemdir.

Avrupa’da artan İslam karşıtlığını önlemek için Avrupa’daki Caferiler’in bir çalışması var mı?

Babur: Etnik olarak,  mezhepsel olarak, yani Caferiler olarak Avrupa’da  özel bir çalışmamız yoktur burada ki  göçmen toplumlarla ortak hareket ediyoruz.

Saygılarımla