Re’yu’l-Yevm’in Haberine Göre
İsrail’in bir yandan Gazze’ye yönelik saldırılarını sürdürmesine, diğer yandan İsrail Hükümeti’ndeki bakanların Hamas’a karşı yürütülen savaşın yöntemi sebebiyle İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya yönelik eleştirilerini yoğunlaştırmasına rağmen, İsrail kuzey cephesinde Hizbullah’ın daha da güçlenmesi endişesiyle gözünü kırpmıyor.
Yine İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın başkanlığını yürüttüğü Evimiz İsrail(Yisrael Beytenu) Partisi’ne mensup olan İsrail Turizm Bakanı Uzi Landau bugün(Perşembe) Netanyahu’yu İsrail’i Hamas karşıtı “yıpratma savaşı”na sürüklemekle suçladı. Bakan Netanyahu’dan ciddiyetle çalışmasını, bu bağlamda Gazze’nin yeniden işgali için harekete geçmesini, kuzey sınırındaki askeri gücü geliştirmeye devam etmesini talep etti.
Yine İsrail’den yayın yapan bir internet sitesi, İsrail’in askeri kaynaklarından edindiği bilgiler doğrultusunda 3. Lübnan Savaşı’nın yakın olduğunu aktardı.
Yine Haaretz Gazetesi’ndeki askeri meseleler analisti olan Amir Oren de aynı şekilde İsrail’in önümüzdeki yıl içerisinde 3. Lübnan Savaşı’na girmesi gerektiğini, 1. Lübnan Savaşı’na genç bir subay olarak iştirak eden İsrail Ordusu Genelkurmay Başkanı Benny Gantz’ın (55 yaşında) bir kez daha Lübnan cephesinde savaşacağını ifade etti. Oren, orduda ismini belirtmek istemeyen üst düzey isimlerden birinin Gantz’ın görev süresi bitmeden önce, yani önümüzdeki yıl Şubat ayında Hizbullah’la yeni bir savaşa girilmesi ihtimalinden söz ettiğini belirtti. Gantz 2011 yılının Şubat ayında göreve gelmiş, Başbakan Netanyahu ve Savunma Bakanı Moshe Ya’alon görev süresini bir yıl uzatma kararı almışlardı.
Ordudaki üst düzey yetkilinin ifadelerine göre savaş, İsrail askerlerinin öldürülmesini ve yaralanmalarını göze alarak kara harekâtı şeklinde gerçekleştirilecek. İsrail, generalin ifadesine göre, bu savaş sayesinde Hasan Nasrallah’a yönelik suikastla ilgili istihbarat bilgilerinin ortaya çıkarılmasını ve karşıt savaşa girilmesini engellemeyi amaçlıyor.
İstihbari ve stratejik meselelerde tanınmış analistlerden olan Yossi Melman ise “Hizbullah’ın kimyasal ve biyolojik silahlar edinmesi imkânsız bir ihtimal gibi gözüküyor olabilir. Ancak Telaviv’deki üst düzey güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre Hizbullah ve İran kimyasal ve biyolojik silahlar edinmek için daha önceden çaba sarf ettiler” dedi. Melman “The Israel Project” Kurumu’nun Hizbullah’ın İsrail-Lübnan sınırına yerleştirdiği füze sayısının 100.000’i aştığı yönünde yayımladığı rapordan sonra bu açıklamaları yaptı.
İsrail İstihbarat Kurumu’nun yayımladığı raporda Hizbullah’ın Lübnan’daki farklı bölgelerde ciddi büyüklükte askeri depolara sahip olduğu ifade edildi. Üstelik bu durumun 2006 yılında İsrail-Hizbullah Savaşı’nı sonlandıran BM’nin 1701 no’lu kararına aykırı olduğu belirtiliyor. Söz konusu karara göre Lübnan Hükümeti güneyde silah taşıma hakkına sahip olan tek taraf olacaktı. İsrail ise İran’ın Lübnan’da öncekinden çok daha büyük bir rol oynuyor olmasından endişe ediyor. Bu endişe ise son süreçte İranlı siyasetçi ve yöneticilerin Lübnan’a yaptıkları ziyaretlerdeki artıştan kaynaklanıyor.
Yayımlanan raporda Hizbullah’ın havadan, karadan ve Suriye üzerinden uzun ve kısa menzilli füzelere sahip olduğu iddia ediliyor. Ayrıca İran ve Suriye’nin Hizbullah’ın en büyük iki destekçisi olduğu ve Hizbullah’ın Rusya menşeli füzelere sahip olduğu ifade ediliyor.
İsrail Hizbullah’ın yer altındaki korunaklı odalarda ve sivillerin bulunduğu bölgelerdeki binalarda silah depoladığını iddia ediyor. Söz konusu binalar gözlem için kullanılıyor ve Lübnan’da geçici görev yapan BM Güçlerinin (UNIFIL) özel mekânlara girme izinlerinin bulunmaması sebebiyle bu yerlerdeki silah kaçakçılığının gözlem altına alınması da zor oluyor.
Bu bağlamda İsrail’de yayın yapan başka bir sitede ise son 8 senede, yani 2. Lübnan Savaşı sonuçlandığından beri Hizbullah’ın İsrail karşıtı hiçbir eylemde bulunmadığı, bu sessizliğinin korkusundan kaynaklanmadığı, bilakis kendisini geliştirmek, askeri gücünü ve mühimmatını daha da güçlendirmek için bu sayede zaman kazandığı ifade ediliyor. Diğer yandan üst düzey İsrailli kaynaklar tarafından yapılan yorumda İsrail’in yeni bir savaşa girmesi durumunda daha önce görülmemiş şekilde deniz silahı ve uçaksavar gibi aletlerle karşı karşıya geleceği belirtiliyor.