İçişleri bakanı Şeyh Raşid A’li Halife’nin dün mecliste yaptığı konuşmasındaki “Ülkemizde güvenlik güçlerinin şiddet uyguladığına dair yayılmış olan yalan haberler doğru değildir. Güvenlik güçlerimiz duruma tamamen hâkimdir ve kanuna aykırı olan herhangi bir eylem ya da tepki konusu olduğunda buna kanun sınırları dâhilinde müdahale edilecektir” sözlerinin ardından milletvekili Halid Abdulal söz alarak, “içişleri bakanlığı hala daha gerçekleri çarptırarak vatandaşların hakkını çiğneyerek yaptığı suçları kamufle etmeye çalışıyor ve gerçekleri inkâr etmek için çırpınıp duruyor. Gece insanların evine baskın düzenliyor, güvenlik araması esnasında gençleri gözaltına alarak nezareşanelerde işkence yapıyor ve onları ölesiye dövüyor, kadınları ve çocukları da hapse atıyor, barışçıl niyetle yapılan bütün gösterileri şiddetle bastırıyor, polisin muhtelif türde gazları kullanmasına izin vererek insanları sindirmeye çalışıyor” diyerek karşılık vermesi ülke çapında büyük yankı uyandırdı.
Abdulal, mecliste yaptığı şok etkisi yaratan açıklamalarıyla Bahreyn gündemine oturdu. Sözlerine şu ifadelerle devam eden Abdulal, “Ayrıca bütün bunlar ülkede cereyan ederken hala daha bunu inkâr etmeye çalışan ve her şeyin kontrol altında olduğunu iddia eden bakana buradan sesleniyorum “her şeyi nasıl kontrol altına almış söyleyebilir mi? “ diyerek bakana sert çıkışlarda bulundu.
Bahreyn hükümetine bağlı medyanın ve güvenlik güçlerinin olanları olmamış gibi göstermesine değinen Abdulal’ın, “Şehit Abdulkerim Fahravi, şehit Zekeriyya el-Uşeyri’nin nezaretteyken öldürülmesi üzerine Besyuni’nin üstlendiği teftiş kurulunun cinayeti ispatlayan raporuna ne diyecek peki?” sözleri meclisin karışmasına neden oldu.
“Madem Bahreyn’de her şey güllük gülistanlık, o zaman ben de hükümetten uluslar arası basın organlarına ve müfettişlere ülkede araştırma yapması için izin verilmesini talep ediyorum” diyen Abdulal, uluslar arası hukuk örgütlerine de ülke çapında bir araştırma yapmaları için çağrıda bulundu.
Devletin ve toplumun güvenliğinin halkın içine korku salınarak yapılamayacağına değinen Abdulal, devletin başarılı olmasının, halkın güvenini korkuyla değil halkın isteklerine kulak vererek ve özgürce görüşlerini savunma haklarına saygı duyarak ancak sağlayabileceğine işaret etti.
Beklenmedik tepkisiyle meclisi şok eden Abdulal bu açıklamalarıyla, özellikle şii halkın yıllardır çektiği zulmün de sözcüsü oldu. Hükümetlerin halka güvenliği sağlamakla mükellef olduklarını hatırlatan Abdulal şu sözlerle meclisi adalete ve insanlığa davet etti: “ Gerçek güvenlik, halkın evinde ve sokakta kendini hükümete karşı güvende hissetmesidir. Baskıcı, zorba ve diktatör uygulamalarla güvenliği sağlamak, insanları hapishanelere atarak muhalefeti bastırmaya çalışmak çok geri kalmış ve oldukça zayıf bir önlemidir ve bu sindirilmeye çalışılan insanların korkularını yenmesiyle birlikte çökmeye mahkum bir sistemdir”.
14 Aralık 2013