İmam Ali ile Hz. Fatıma'nın Düğün Merasimi
Damat ve gelin tarafından, bir topluluk davet edildi. Ali (a.s) aziz eşinin şerefine onlara ziyafet çekti. Yemek yenildikten sonra Resul-i Ekrem (s.a.v) Fatıma'yı (s.a) huzuruna çağırdı. Fatıma(s.a) baştan başa tüm vücudunu hayâ kapladığı bir halde Peygamber'in huzuruna geldi. Babasını gördüğünde ayağı sürçtü nerdeyse yere düşecekti.
Peygamber (s.a.v) kızının elinden tutarak kendisine dua etti: " Allah seni bütün sürçmelerden korusun." Daha sonra Zehra'nın(s.a) yüzünü açtı ve gelinin elini damadın eline vererek şöyle buyurdu:
" Peygamber'in kızını Allah senin için mübarek kılsın ya Ali! Fatıma çok iyi bir eştir." Sonra Fatıma'ya hitap ederek: " Ali de çok iyi bir kocadır" diye buyurdu. (9)
Peygamber (s.a.v) o gece öyle bir safa ve samimiyet gösterdi ki günümüz dünyasının bunca gelişmesine rağmen öyle bir safa ve samimiyet görülmemekte. Kızının elini tutup Ali'nin eline verdi. Ali'nin erdemlerini kızına açıkladı. Ali yaratılmasaydı Fatıma için bir denk bulunmazdı."
Sonra karı- koca arasında işleri böldü. Evin içerindeki işleri Fatıma'nın(s.a) evin dışındaki işleri de Ali'nin(a.s) üzerine bıraktı.
Daha sonra bazılarının naklettiği gibi Muhacir ve Ensar kadınlarına Fatıma'nın(s.a) devesinin etrafının sararak kocasının evine kadar götürmelerini emretti. Ve âlemlerin en üstün kadının düğün merasimi böylece sona erdi. Bazıları da diyor ki: Peygamber (s.a.v) , Selman gibi büyük bir şahsiyete, Zehra'nın(s.a) devesinin yularını tutup, kocasının evine kadar götürmesini buyurdu. Bu vesileyle kızının celalet ve azametini bildirmek istiyordu. En tatlı an da damat ve gelinin utançlarından yere baktıkları halde gerdeğe girdikleri lahza idi. Peygamber (s.a.v) elinde suyla dolu bir kap ile içeri girdi ve hayat mayası olan sudan kızının üzerine serperek şöyle dua etti:
" Allah'ım! Bu benim kızım ve bütün insanlar arasında en çok sevdiğim kimsedir. Allah'ım! Bu da benim kardeşim ve bütün insanlar arasında en çok sevdiğim kimsedir.
Allah'ım! Onu ( Ali'yi) müminlerin velisi kıl!" (10)
Burada Peygamber'in kızının ne kadar yüce bir makama sahip olduğunu bilmek için şu hadisi naklediyoruz: Enes b. Malik diyor ki:
"Peygamber tam altı ay boyunca her gün fecir vakti evinden çıkıp sabah namazını kılmak için mescid' e gittiğinde Fatıma'nın(s.a) kapısında durup şöyle buyuruyordu: " Ey benim Ehl-i Beytim namazı (unutmayın) Allah ancak siz Ehl-i Beyt'ten her çeşit pisliği gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister"
Allame Cafer Subhani'nin Ebediyet Nuru adlı eserinden
06 Ekim 2013