Bu nedenle tarih boyunca insanlar hak ve adaletin hâkimiyeti için çalışmaktadırlar.
Peygamberlerle Evliyaullahlar bu yönde çaba harcayan kimselerdir. Onların çalışmaları ve fedakârlıkları sonucu beşeri toplum doğruluk, hak ve adaletle tanıştı ve zulüm ve fesatla mücadele gereğini anladı. İlahi peygamberler ise insanlığı ilahi saadet ve mutluluğa sevk ettiler.
Fakat tarihi süreç, onların çalışmalarının tam olarak uygulanamadığını gösteriyor. Çünkü daima batıl'a yönelen ve hakkı reddeden insanlar da, Salih insanlar karşısında direnip, hak ve adaletle yüce ahlaki değerlerin egemen olmasını engellediler ve zulümle eşitsizlik ve adaletsizliği egemen kılmaya çalıştılar.
İnsanlık ise adalet ve eşitliği egemen kılacak bir kurtarıcı Mehdi'nin zuhurunu daima bekledi. Bu nedenle ilahi kurtarıcı anlayışı ve inancı bütün ilahi dinlerde göze çarpmaktadır.
En mükemmel bir din olan İslam, evrensel ve ilahi bir toplum ve ideal hayat tarzını vaat etmiş bulunuyor. İslam anlayışına göre, Hz. Muhammed (sav)'in torunu olan Mehdi -a.c- Ahir Zaman'da zuhur edecek ve cihanşümul tevhidi, adaletli, kardeşlik ve eşitlik üzerine bir İslam hükümeti kuracak ve beşeri toplumu bütün zulüm ve ayrıcalıklardan kurtaracak.
İmam Mehdi'nin evrensel adaletli hükümetinin eşsiz ve üstün özellikleri vardır. Hz. Mehdi İslami değerler ve öğretiler üzerine bir hükümet kuracaktır. Günümüzdeki hükümetler ise maddeci anlayışlar ve maneviyattan uzak hükümetlerdir. Maddeci hükümetler bencillik üzerine kurulan güç düşkünü, sermaye kölesi hükümetlerdir. Maddeci ekollere göre, medeniyetler ve hükümetler maneviyattan ve dini değerlerden arınmış olarak kurulmalıdır.
Buna karşılık İslam anlayışına göre, medeni toplum ve devlet düzeni adalet, ihsan, ahlak, sosyal dayanışma, güvenlik ve ekonomik refah, eşitlik ve kardeşlik üzerine kurulmalı ve fertle toplum Tevhid inancıyla bütünleşmelidir. İslam'ın yüce idealleri uyarınca, insan ve beşeri toplum ayırımcılık, ırkçılık, zulüm ve düşmanlıklardan uzak bir şekilde yaşamalıdır.
Allah Nahl suresinin 90. ayetinde şöyle buyuruyor:
"Şüphe yok ki Allah, adâleti, lütuf ve keremde bulunmayı ve yakınlara ihtiyaçları olan şeyleri vermeyi emreder ve çirkin olan, kötü görünen şeylerle haksızlığı nehyeder; öğüt alasınız diye de size öğüt vermededir."
İşte bu ayeti kerime insanların toplumsal irtibat ilkelerini belirlemektedir. İslam insanları adalet, ihsan, ikram, iyilik ve güzel ahlaka çağırmaktadır. İmam mehdi hâkimiyeti döneminde de bu temel ilkeler hakkıyla uygulanacak; Halk arasında kardeşlik, dayanışma ve eşitlik zirveye ulaşacaktır.
Hz. Mehdi'nin inşa edeceği cihanşümul toplumda bütün insanlar tek bir aile efradı gibi yaşayacak ve fedakarlık zirveye ulaşacaktır. Fakat günümüz toplumlarda diktatörlükler, korku ve dehşet üzerine kurulan yıkıcı kurallar egemen kılınıp, insanlar arası güven ve dayanışma zayıflatılmıştır. Bu tür Güvensizlikler aile ocağını da derinden sarsmaktadır. Nitekim birçok insan ruhi hastalıklara yakalanıp, ızdırap çekmektedir.
Gerçek şudur ki; beşeri toplumu sadece kuru ve ruhsuz toplumsal anlaşmalar ve kuralarla yönetmek mümkün değildir. Bu nedenle toplumsal hayatı iman ve maneviyatlarla pekiştirmek gerekir. İşte bu süreç, evrensel kurtarıcı Salih bir insan'ın zuhurunu gerekli kılıyor.
İmam Cafer-us-Sadık (as) buyuruyor ki; İmam Mehdi'nin hâkimiyeti döneminde İnsani keramet ve yüce ahlaki değerler zirveye ulaşacak ve İslam'ın cihanşümul hakimiyetinin temelleri daha bir sağlamlaşacaktır.
İmam Bakır-ac- de buyuruyor ki; İmam Mehdi'nin kıyam döneminde dostluk, birlik ve dayanışma egemen olacaktır.
İmam mehdi'nin ideal toplumunda korku ve dehşet politikaları son bulacak, İnsanlar arası güven zirveye ulaşacak ve Şiddet ve ahlaksızlıklar son bulacaktır. Zenginler ve güç sahipleri başka insanlara zulüm yapamayacaktır. Her kes biri birine kardeşçe ve saygılı davranacaktır. Her kes insanları Hayır ve iyiliğe çağırıp, kötülük ve şirretlikten sakındıracaktır.. İmam Mehdi'nin ilahi toplumunda kimsenin can, mal ve namusuna saldırılar yapılmayacak. Kimse tahkir edilemeyecek. Her kes gönül ferahlılığıyla yaşayabilecektir.
İmam mehdi'nin manevi ve adaletli toplumunda, insanların akıl ve mantık gücü artacak ve ilimle teknik zirveye ulaşacaktır. Aslında din'in çağrısı ve değerleri akli gücü yüksek insanlar tarafından daha iyi anlaşılır ve uygulanabilir. İnsan'ın duru akıl ve mantık gücü, insan'ı hayır ve güzelliklere sevk edip, insanları tehlikeler karşısında korur.
Bu nedenle Kuran'ı kerim insanları akıl gücünü kullanmaya ve mantık üzerine din'i araştırıp ve ilim öğrenmeye çağırıyor. İmam mehdi'nin hükümeti döneminde toplumsal hayatta akıl ve mantık üzerine hareket etme, Allah ve Tevhit inancı'yla yüce değerlere bağlılık ve takva ile bütünleşip zenginleşir.
Sağlam akıl, insanları ilim, takva ve güzel ahlaka sevk eder. Akli selim egemen kılınırsa, artık günümüzdeki zulüm ve zorbalıklarla haksızlıklara tanık olmayız.
İmam Mehdi'nin kıyamı ve hâkimiyeti döneminde beşeri akıl, ilahi hidayet ve lütuf sonucu en mükemmel seviye'ye ulaşır. Nitekim İmam Cafer sadık as buyuruyor ki:
İlimin 27 babı vardır. İnsanlar zuhur öncesi sadece iki bab'a ulaşır. Fakat imam Mehdi-ac-'nin kıyamı ve hükümeti döneminde, ilim babına 25 yeni bab eklenir. Yani İmam Mehdi döneminde insan akli, manevi, ruhi, ilmi ve teknolojik açıdan zirveye ulaşır. Böyle bir toplum ve insanlar ise, yüce ahlakı değerlerle dünya toplumunu yönetmeye kabiliyetine ulaşır.
İmam Mehdi'nin ideal toplumunda insanlık madde ve manevi açıdan yüksek seviyeye ulaşır ve mükemmel insan tipi gelişir. Zenginlikler ortaya çıkar ve sosyal refah ve ekonomik verimlilik artar. İnsanlar adalet ve iyilik üzerine bütünleşirler. İlahi nimetler bollaşır ve her kes müreffeh bir hayat yaşar.
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa-sav- de buyuruyor ki; Mehdi kıyam ettiğinde, İslam ümmeti eşsiz nimetlere ulaşırlar. Yeryüzü ve yeraltı nimetlerinin hepsi ortaya çıkıp değerlendirilir.
İmam Mehdi'nin inşa edeceği toplumda gerçekleşecek vaatler aslında, Kuran'ı kerimdeki ilahi vaatlerdir. Nitekim Allah Kuran'ı kerimde Salih amel işleyen mümin kadınlarla erkeklere pak, adalet ve hak üzerine mutlu dünya ve ahiret hayat vaat etmiştir.
İmam Mehdi'nin hâkimiyeti döneminde tayyibe insani hayat, iman ve Salih amel üzerine kurulup geliştirilecektir. Mehdevi Toplumunda tamahkârlık, kıskançlık ve dar görüşlü rantçı düşünce sistemi ve uygulamalar ortadan kalkacaktır. Adaletsizlik ve ayırımcılık, kin ve düşmanlık, güvensizlik gibi çarpık ilişkiler ve ruh haletlerinin kökü kazınacaktır. İnsanlar arası hak ve adaletle kardeşlik hâkim olacaktır.
İnşallah bütün insanlar İmam mehdi'nin nurlu hidayetine mahzar olacak ve ümitsizlikten kurtulup, ümit ve saadetle kucaklaşacaktır.
24 Haziran 2013