İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres tarafından düzenlenen bir konferans, birçok akademisyen tarafından protesto edilmiş, Cambridge Üniversitesi'nin dünyaca ünlü fizikçisi Stephen Hawking de bu protestoya ve boykota katıldığını duyurmuştu.

Haziran ayında yapılacak "Gelecekle Yüzleşmek" isimli yıllık konferansı boykotuyla ilgili açıklama yapan Filistin Üniversiteleri Britanya Komitesi, "Stephen Hawking, Filistin hakkındaki kişisel bilgilerine ve ismini vermek istemediği bölgedeki bazı temaslarının tavsiyelerine uygun davranarak akademik boykotu destekleme kararını bağımsız olarak aldı" dedi.

Ancak ne olduysa bundan sonra oldu. Sosyal medyada Hawking'e öfkelerini dile getiren İsrail yandaşları, ünlü fizikçinin hastalığı ile dalga geçen mesajlar göndermeye başladılar.

Daily and Sunday Express'in haberine göre, bir İsrail yanlısı, "Anti-semit Stephen Hawking daha kendi kıçını bile silemiyor!" derken, bir başkası "Şimdiye kadar ölmüş olmalıydı!" yorumunu yaptı. Diğerbir yorumcu ise, dünyanın en zeki insanlarından biri olarak kabul edilen Hawking için, "aynı zamanda kafası da sakat" dedi. Başka bir İsrail yanlısı ise, "Birileri, o tepenin başındayken el frenini serbest bırakmalı" dedi.

Profesör Hawking, İsrail'in 2009 yılındaki Gazze saldırısını ve Filistin üzerindeki ambargoyu da Güney Afrika'daki Aparşeid rejimine benzeterek kınamıştı.

Kudüs halkının %77’si yoksulluk sınırının altında

Birleşmiş Milletler, işgal altındaki Kudüs şehri ve özellikle de Doğu Kudüs'le ilgili yayınladığı kapsamlı raporda, şehrin ekonomik boyutuna da dikkat çekerek, bölgede yaşayan Filistin halkının %77'sinin ve çocukların %84'ünün fakirlik sınırının altında yaşadığını belirtti.

Raporda ayrıca işgal yönetiminin Batı Yaka'daki Filistinlilerin ürünlerine getirdiği kısıtlamaların Kudüs'te özellikle de doğu kesiminde yaşayan Filistinlilerin ilerlemesini ve büyümesini engellediğini kaydetti.

İşgal rejimi, intifadadan itibaren bölgede uyguladığı baskı ve kısıtlamaları güvenlik nedeniyle yaptığını iddia ediyor.

Raporun devamında Kudüs'te yaşayan Filistinlilerin vergilerini ödedikleri halde, gereken hizmeti alamadıkları, belediye sınırları içinde yaşayan Filistinlilerin nüfusun üçte birini teşkil ettikleri halde Doğu Kudüs bölgesine götürülen hizmetin %7'yi geçmediğine dikkat çekildi.