İngiliz Daily Telegraph gazetesine bir röportaj veren Barak, İran’ın geçtiğimiz yaz orta seviyede zenginleştirilmiş uranyumu sivil amaçlarla kullanmaya karar vererek nükleer silah üretebileceği anı ertelediğini ve olası bir krizi önlediğini söyledi. Barak, İran’ın bu yönde hareket etmemesi halinde krizin ABD seçimleri öncesi “muhtemelen” zirve yapacağını söyledi.

İran’ın “karar anı”nı “sekiz ila 10 yıl” ertelediğini ifade eden Barak, bununla birlikte yaptırımların ve diplomatik girişimlerin başarısız olacağını ve bu koşullar altında İsrail ile müttefiklerinin 2013 yılı içinde İran’ın nükleer tesislerini vurma kararıyla karşı karşıya kalabileceğini de öne sürdü.

Barak, İsrail’in tek başına hareket etme hakkını da elinde tuttuğunu ve İran’a yönelik herhangi bir operasyonun “şimdi” yapılmasının İran nükleer eşiği aştıktan sonra yapılmasından daha güvenli olduğunu söyledi.

'BAĞIŞIKLIK ALANI'

Kendilerinde nükleer silah yokmuş gibi, İran’ın her geçen ay hedefine biraz daha yaklaştığını söyleyen İsrail Savunma Bakanı, asıl kaygısının Tahran’ın nükleer tesislerini İsrail hava kuvvetlerinin saldırılarına dayanabilecek hale getirmesi yani “bağışıklık alanı”na girmesi olduğunu da sözlerine ekledi. Ancak İran elindeki yüzde 20 zenginleştirilmiş 189 kilogram uranyumun yüzde 38’ini yakıt çubuklarına dönüştürerek nükleer silah için gereken uranyum hassasiyeti süresini ertelemiş oldu.

Bununla birlikte Barak, İran’ın nükleer silah geliştirme konusunda hala kararlı olduğunu belirterek, bunun Ortadoğu’daki silah yarışını tetikleyeceğini ve “silahsızlanma rejimini imkansız hale getireceğini” söyledi.

SUUDİ ARABİSTAN BİRKAÇ HAFTA, TÜRKİYE BİRKAÇ YIL

Barak, “Birkaç hafta içinde Suudi Arabistan, birkaç yıl içinde de Türkiye nükleer silah geliştirir. Yeni Mısır da takip etmek zorunda kalır. Sonra da dünya nükleer maddelerin terörist grupların ellerine geçmesi kabusu için geri sayıma başlar” diye konuştu.

Olası sonuçların çok korkunç olması nedeniyle ABD ve Avrupa’nın da İsrail’in bu analizini desteklediğini söyleyen Barak, “İranlıların askeri bir nükleer güce dönüşmeye kararlı olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz. Aynı zamanda İran’ın bu dönüşümünü önleme konusundaki kararlılığımız da ortak. Bütün seçenekler masada” dedi.